- 801 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İÇ DÜNYANIN SAMİMİ İTİRAFI
İÇ DÜNYANIN SAMİMİ İTİRAFI
Ve nihayet gece yarısının gelmesiyle birlikte, küçük ilçem derin bir sessizliğe gömüldü.Ben gecenin sessizliğiyle birlikte,yine düşler müzesine uğramaya başladım.Müzemde sergilenen üstü kapalı gülüşler,gecenin tılsımlı yalnızlığında, bir gerilime yol açmıştı.Kaygılı bir renge bürünen tahrik dolu gülüşler,gecenin tadını kaçırmaya yetmemeliydi.Hayır,benim düş müzemde harika güzellikler vardı.Üstü kapalı bir gülüş yüzünden, terk edemezdim orayı.’’Boşver, onun üstü kapalı zaten,bırak alaycı tebbesümüyle yerinde saysın.’’Hem ben sadece benzemek isterdim ona,olamazmı yani?’’O alaycı gülüşü mecalsiz bırakıp,ona benzemeyebilme şansını yaratamaz mıydım?
Bu gece kendime ait düşler müzesinde, gözlerimdeki kar tanesi korkuları eritebilen bir sıcaklık vardı.’’Bu sıcaklığı neye borçluyum acaba?’’Biraz daha düşünmeye başladım.Düşler müzesinde sergilenen bütün güzellikleri,bir bir canlandırmaya başladım benliğimde.Hala bulamadım,bu sıcaklığın gözelerimde uyandırdığı heyecanı.Birden aklıma bir fikir geldi.Düşler müzesinde beni anlayabilecek birini bulmalıydım.Beni anlayan biri çıkarsa,belki bulur korkumu bertaraf edebilen cesareti.İçimde dolaşan ve dizginlemekten korktuğum hafif bir ürperişle dolaşmaya başladım,düşler müzesini.Ne yazık ki beni anlayabilecek birini bulamadım.Ne çok istemiştim,beni anlayabilen birine rastlamayı.Herkes kendi kabuğuna çekilmişti.Kimse anlamak istemiyordu sanki.Soğukkanlı serzenişim,bir anda hayatın anlamsız yüzünde, bet beniz atmıştı.Savruk bir edayla vazgeçmiştim,beni anlayan birini bulmaktan.Kendime geri döndüm.’’Kendini en iyi sen anlayabilirsin.’’ Dedim,üzgün bir tebbesümle.Hem,uğultulu sezgilerle karamsarlığa düşen fikirler kıskacında,insanların birbirini anlaması çok zordu.’’Boşver, yine kendimle baş başa kalmak en iyisi.’’Zaten çoğu sorunun cevabını kendimle baş başa kalarak bulabilmiştim,daha önce.Bu yüzden ,bazen kendimle baş başa kalmayı daha çok seviyorum.
Ve nihayet kendi hayatımda atmaya çalıştığım nemli kuruntularımı,yalnız kalma tedirginliğini bir köşeye atıp sorularımın cevabını bulmaya çalıştım.Ben, uslubü sayesinde gizli dünyamı ele geçiren,duygularımı yakalayıp çerçeveleyebilen ve düşünsel benliğime sokulabilen,Yaşar Kemal’e benzemek isterdim.Kendimle baş başa kalınca,bu sorunun cevabını daha kolay bulmuştum.Başımdan savmak istediğim soruyu,hayatın kesif ve karanlık sığınağına terk edemezdim.Bu kenime yapacağım en büyük haksızlık olacaktı belki.Hayatın,kendime yapacağım haksızlığın bedelini ağır bir şekilde soracağını bile bile,yargısız bırakamazdım kendimi.
Hemen sorunun ikinci cevabını bulabilmek için,kendimle derin bir mücadeleye girdim.Beni ürkek ve tedirgin bırakan bentleri bir bir devirmeye başladım.Gözümdeki kar tanesi korkuyu eriten,Yaşar Kemal’in yürekli kalemiydi.Dünyaya yaralı yüreğiyle bakan çocuğun gözyaşlarında bile,o korkuyu yenmeye çalıştım.Bu yüzden , Yaşar Kemal gibi bir yazara imrendiğim için,çok mutluydum.O gece düşler müzesinde iç dünyamın en samimi itirafı,Yaşar Kemal’e olan imrenme duygusuydu.
Yazan:Sultan Mercan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.