- 1461 Okunma
- 12 Yorum
- 3 Beğeni
İKİ ÇİRKİN KADIN, HATTA BİRİ DÜNYANIN EN ÇİRKİN KADINI.
Her ne kadar ‘’Güzellik ve çirkinlik soyut kavramlardır’’, ya da ‘’ İnsanın kalbi güzel olsun, suretin güzelliğinin hiç bir önemi yok’’ Dense de bilhassa kadınların daha güzel görünme çabalarının sonucu olarak doğmuş olan kozmetik, estetik sanayi ve moda denen çılgınlığı göz önüne aldığımızda insanların dillerinin söylediği ile kalplerinin ya da mantıklarının söylediğinin çok farklı olduğu kesin bir gerçektir.
Yahu ben bile bir toplantıya giderken sakal tıraşı oluyorsam, mümkün olduğu kadar daha şık ve temiz kıyafetler giyiyorsam, hiç taramadığım saçlarıma jöleyi basıp elbise fırçası gibi dimdik duran saçlarıma bir şekil vermeye çalışıyorsam hiç kimse bana boşu boşuna ‘’Güzellik önemli değildir’’ demesin.
Haa yürek güzelliği tabii ki mutlaka çok önemlidir. O yüzden değil midir bazı güzel insanlar için ‘’Kalbinin güzelliği yüzüne vurmuş’’ deriz. Ya da tam tersi ‘’ Kalbinin çirkinliği yüzüne vurmuş…’’
Evet..Güzellik soyut bir kavramdır. Mesela dünyanın bayıldığı Penolepe Cruse bana göre hiç de güzel bir kadın değildir.( Biraz ‘’ Kedi ulaşamadığı ciğere murdar dermiş’’ Gibi oldu ama ben pek de güzel bulmam onu gerçekten de ) Ya da Julia Roberts… Hele de Julia Roberts..Koskoca bir ağız, sipsivri bir burun, hiç bir özelliği olmayan gözler, sipsivri bir yüz..Ama gelin görün ki kadında acayip bir çekicilik var. Yani Pretty Woman ( Sanırım tercümesi ‘’Tatlı Kadın’’ oluyor) olması hiç de boşuna değildir. ‘’Al çatalı eline ye’’ cinsinden yani. Gerçekten de çok tatlı bir kadındır tüm çirkinliğine rağmen. ( Aslında her iki kadın da ‘’ Gülen kadın güzeldir’’ Tezini doğruluyor galiba. Çünkü her ikisi de güldüklerinde güller açıyor.)
Ancak bazı kadınlar… Pardon şimdi kadınlar yine hışım oklarını hazırlamaya başladılar mutlaka ‘’ Neden kadınlar? Neden ille de ‘’ Çirkin’’ kelimesiyle ‘’Kadın ‘’ kelimesini yanyana getirmeye çalışıyorsun’’ Diye… Hemen kızmayın hanımlar. Anlatmaya çalıştığım şey aslında kadının güzelliği ya da çirkinliği değil çok daha farklı bir şey. Ancak anlatmaya çalıştığım şeyin kahramanları iki ayrı kadın olduğu için konuya böyle girdim. Ayrıca ‘’ Çirkin kadın yoktur, Bakımsız kadın vardır’’ ve hatta ‘’ Kadınlar çiçektir, çiçekler su ister’’ Pardon...Son cümle bir cilt kreminin reklamıydı yanlış hatırlamıyorsam.
Dünya güzellik kraliçeliği yarışmaları ne zamandan beri yapılıyor bilmiyorum ama Truva Savaşına bile böyle bir yarışın sonunda Afrodit’in en güzel kadın seçilmesi sebep olmuşsa demek ki çok çok eskilere dayanıyor.
Peki dünyanın en güzel kadını yarışması gibi dünyanın en çirkin kadını yarışması da yapılmış mı hiç? İşin doğrusu uluslar arası düzeyde de ulusal düzeyde de böyle bir yarışın tertiplendiğine şahit olmadım ( İlhan Kemal ‘’ Var Hocam’’ deyinceye ve anlatıncaya kadar da bir bilgim olmayacak şimdilik.) Ancak Dünyanın en çirkin kadını ilan edilen bir kadın var.
Evet…Amerika’nın Teksas Eyaletinde yaşayan Lizzie Velаsquez resmi bir yarışma sonucu olmasa da internet ortamında dünyanın en çirkin kadını seçilmiş.
Lizzie Velаsquez tam anlamıyla sıfır beden bir insan. Doğduğunda vücudunda hiç yağ hücresi yokmuş. Dolayısıyla da bu kadıncağız hiç kilo almıyor. Hayatı boyunca 29 Kilonun üzerine çıkamamış. ( Yani hanımlar, sıfır beden olmak da başa bela. Hiç özenmeyin sıfır beden olacağım diye. Allah’ın gücüne gider de yağ hücrelerinizi tamamen alırsa Lizze Valasques’e dönüşmeniz işten bile değil. Ayrıca ‘’Ben şişman değilim, kemiklerim iri ‘’ Diyen hanımlara[ Özellikle kendi kızıma] da hemen söyleyeyim: Yemiyoruz artık o savunmayı. Kemik o kadar kilo yapsaydı sadece kemikten ibaret olan Lizze Velasques, 29 kilo olur muydu hiç?’’ )
Dünyada çok nadir görülen böyle bir hastalıkla doğmanın yanı sıra dört yaşında sağ gözünü de kaybetmiş Lizzie Velаsquez…
İlkokuldan itibaren devamlı arkadaşlarının alay konusu olmanın yanı sıra zavallı
Lizzie Velаsquez ‘in ömrü oldukça uzun bir süre bu hastalıkla mücadele ile geçmiş ama maalesef hastalığına hiç bir çare bulması mümkün olmamış.
Evet…Hastalığının verdiği bu sıkıntıları yetmiyormuş gibi sürekli aşağılanma, hor görülme, hatta ortada hiç bir sebep yokken nefret edilme …İnsanlar - kendilerine hiç bir kötülük yapmadığı halde - Lizzie Velasques’den nefret ediyorlar hatta yine internet ortamında ona hitaben ‘’ Senin yаkılmаn lаzım.’’ ya da ‘’Kаfаnа bir silаh dаyа Ve kendini öldür’’ Diyenler bile oluyormuş.
Bu aşağılanmalar ve hor görülmeler yüzünden defalarca hayatına son vermeyi düşünmüş Lizzie Velаsquez; hatta teşebbüs de etmiş bir kaç kez… Ailesi ise devamlı doktorlara koşturmaktan ve ‘’Aldırma kızım, bu hayat senin. Hayatını yaşamaya bak’’ Demekten öte bir şey yapamıyormuş.
Sonunda Lizzie Velаsquez kararını vermiş: Öncelikle doktor tedavilerine son vermiş. Daha sonra oturup hayatını cehenneme çeviren bu hastalığını anlatan bir kitap yazmış: ‘’Cesur Yürek Lizze Velasques’in Öyküsü’’
İşte bu noktadan sonra Lizzie Velаsquez dünyanın en çirkin kadınlığından dünyanın en cesur kadınlığına doğru oldukça hızlı bir ilerleme sağlamaya başlamış.
Önce kitabının sağladığı başarı, daha sonra bu başarının açtığı kapılar sayesinde ‘’Okullаrdа Çocuklаr Arаsındаki Aşаğılаmаlаr Ve Dаlgа Geçmelere Kаrşı Konferаnslаr’’ Düzenlemeye bаşlаyаn genç kаdın, bir tаrаftаn dа çаlışmаlаrını sürdürebilmek İçin internette bаşlаttığı kаmpаnyаdа binlerce dolаr pаrа yаrdımı toplаmış.
Velаsquez, kendisine destek veren İsimler sаyesinde 2013’te Ünlü Ted konferаnslаrındа konuşmаcı olаrаk yer almış. Bu konuşmаsı youtube’dа Yedi Milyondаn fаzlа kişi tаrаfındаn İzlenmiş.
Şu sıralar bir kitap yazan ve Amerika’nın ilk ‘’ Dаlgа Geçme Ve Aşаğılаmаlаrа Kаrşı Yаsа’’sı İçin lobi faaliyetleri yürüten Lizzie Velаsquez’in ‘’Cesur Yürek: Lizzie Velаsquez’’ Adlı Belgeseli, Teksаs’tа Düzenlenen İnterаktif Etkinlik, Film Ve Müzik Festivаlleriyle konferаnslаrın yаpıldığı South By Southwest’te (sxsw) gösteriliyor.
‘’Dаlgа Geçme Ve Aşаğılаmаlаrа Kаrşı Yаsа’’…Bence bir Lizzie Velаsquez de Türkiye’ye lazım. Ne dersiniz?
Evet..’’İki çirkin kadın’’ Demiştim…Birincinin hikayesini okuduğunuza göre şimdi ikinciye geçelim.
İkinci çirkin kadın bir Türk. Biz onu 1996-1999 yılları arasının pek sevilen ve baş rolünde Yonca Evcimik’in olduğu ‘’Çılgın Bediş’’ dizisiyle tanıdık. O dizide çirkin ama çok temiz bir kalbi olan, biraz da saf bir karakter olarak karşımıza çıkan ‘’ Banu’’ diye tanıdık. Asıl adı ise Sonay Aydın idi.
Biz Amerikalılardan farklı olarak bizim çirkinimizi hiç aşağılamadık. Ona ‘’ Senin yakılman gerekir’’ ya da ‘’ kafana silahı daya, tetiği çek’’ demedik ama yine de hani o devirlerde evlenecek çağda bir delikanlı olsaydık ya da evlenme çağında bir oğlumuz olsaydı Banu, yani asıl adıyla Sonay Aydın gibi bir kıza talip olmazdık.
Bizim kalbi temiz, yüzü çirkin kızımız Sonay Aydın’ı Çılgın Bediş dizisinden sonra bir daha görmez olduk. Hani işin doğrusu merak da etmedik. Bu gün sorsam ne olmuştur acaba ona diye alacağım cevap tahminen ‘’ Ne olacak? O çirkinlikle kız kurusu olmuş evde kalmıştır, ya da kendinden çok yaşlı dul bir erkeğe varmıştır’’ Denilir.
Sonay Aydın, yani Çılgın Bediş’imizin Banu’su tam anlamıyla bir evrim geçirmiş dersek yanlış olmaz. Çünkü fotoğraflarda gördüğünüz 3a ve 3b Resimler de 10 ve 11. Resimler de ona ait. Bizim göremediğimiz güzelliği bir ABD li mi keşfetmiş yoksa o bir ABD li bizim kızımız o değişikliğe uğradıktan sonra mı yapmış o keşfi orasını bilemiyorum ama neticede bizim ‘’ Banu’’ muz, Sonay Aydın artık Sonay Davies ve son hali işte o 3a ve 3b resimleri…
Şimdi diyorum ki beni de Behlül’e Yani Kıvanç Tatlıtuğ’a dönüştürebilecek birileri var mıdır acep?
İşin şakasını bırakıp gerçeğine bakacak olursak: ‘’ Güzellik gelir geçer, insan elbette daha güzel görünmeyi istemiştir ve isteyecektir çünkü bu insanın yaratılışında olan bir şey. Ancak bence Lizze Velasques gibi onurlu bir insan olmak güzel, olmaktan çok daha önemli olsa gerek ne dersiniz?
RESİMLER:
1- Penelope Cruse
2- Julia Roberts
3a-3b- Sonay Davies
4- Lizze Velasques’in bebeklik resmi
5- Lizze Velasques’in çocukluk halleri.
6- Lizze Velasques’in genç kızlık halleri ( Yani şimdiki durumu)
7- Lizze Velasques’in milyonlarca insan tarafından izlenen Ted konferansı
8- Lizze Velasques bir tv programında
9- Lizze Velasques- Cesur Yürek Lizze’in Hikayesi
10-11- Çılgın Bediş dizisinin Banusu , Sonay Aydın’ın , Sonay Davies olmadan önceki hali.
YORUMLAR
Bende tamamen katılıyor ve şunu eklemek istiyorum. Her ne kadar insan içgüzelliği yeter, dış geçicidir desede, her insan dış güzelliğe bakıyor.İçinin güzelliği dışa vuruyorsa bir insanın, çirkin olanlar kötü kalpli mi yani? Bizim toplum her ne kadar şöyle yapma v.s deseler dahi yine okullarda dış görünüşünden dolayı dalga geçilen çok çocuk var hem de bu onların elinde olmayan şeyden dolayı. Aslında hata tamamen çocuklarını böyle durumların yanlış olduğunu öğretmeyen ebeveynlerden geçiyor. Böyle dalga geçmelerin ne kadar yanlış olduğunu anlatabilir ve çocuklarımızı ne kadar bilgilendirebilirsek o kadar bilgili ve iyi kalpli insanlar yetiştirmiş oluruz. Aynı zamanda hem içi hem dışı güzel çocukları topluma kazandırırız.Saygılar.
sami biberoğulları
Okullarda dış görünüş nedeniyle dalga geçilme olayını önce öğrenci olarak çocukluğumda çok yaşadım ( Ayağım sakattı çünkü) Sonra da öğretmen olarak senelerce öğrenciler arasında bu tür dalga geçmelerle mücadele ettim.
Söylediklerinizde çok haklısınız. Çocuklarımızı her şeyden önce iyi kalpli insanlar olarak yetiştirmemiz gerekiyor.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Evet..Mecnunun gözleriyle görmek bir de.
Selam ve sevgilerimle.
Görsellik tabi ki önemlidir. Hiç birimiz, - yani bir erkek olarak; sırf kalbi temiz diye biriyle birlikte olmuyoruz/evlenmiyoruz dimi? Belli kriterlerimiz var ve görsellik de arıyoruz. Ancak şu var, -Ki, bir arkadaşımız yazmış; "sevenlerinin gözünde tüm kadınlar güzeldir" diye... Ben de bu düşünceye harfiyle katılıyorum. Kısacası konu, nasıl gördüğün ve nasıl baktığınla ilgilidir.
Bu arada baktım da, o kadar kadın arasında niye Kim Kardasian veya Kate Upton yok? :))
sami biberoğulları
Sizin de belirttiğiniz gibi sevenin gözünden bakmak lazım.
Bu arada Kim Kardasian ile Kate Upton niçin yok? Demişsiniz.
Şimdi onlar için de '' Aslında hiç bir güzellikleri yok'' deseydim Allah taş ederdi beni))) O yüzden yoklar.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Hani bir yorumuna cevap olarak yazmıştım ya, hatırlarsın.
Bir şişe ucuz Marmara şarabını bir solukta kafaya diktin miydi 16 lık delikanlı olarak 60 lık madamı bile Brigitte Bardot gibi görmek mümkün oluyor)))))
Selam ve sevgilerimle.
Şimdi aklıma bir fıkra geldi ama sana özelden yazacağım.
Ağabey kadın erkeği doğuran ve onu hayata hazırlayan kutsal bir varlıktır!
Hiç bir evlat(İstisnalar ayrı) anasının çirkinliğini kabul etmez.
Eğer kadın ana ise dünyanın en güzel varlığıdır. Bakımsız olsa bile.
Başarı ayrı bir meziyet. Başarılı olan kadınlara helal olsun.
Edebiyat parçalamaya gerek görmedim. Kadınlar bizim herşeyimiz.
Yüreğine sağlık ağabey.
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
''Allah cezayı verecah''
O fıkradan sonra Allah cezayı verecah Sezai...Gülmekten geberiyordum az daha )))))))))
Selam ve sevgilerimle.
:-) Ben Julia severim ayrıca güzel kadınların ağızları büyük zatiii :-p
Aslında kadınların güzellik mevzuu dünya savaşıyla aynı önemi taşıyor.Kozmetik sanayi bütçesi dudak uçuklatan cinsten ve sadece para harcanmıyor onlarca canlı deneylerde işkence çekiyor bu uğurda ki zaman zaman arada alerji nedeniyle gümbürtüye giden kadınlarda olmuyor değil. Plastik cerrahi
hasılı elbirliğiyle bütün dünya kadını güzelleştirmek için mesai harcıyor. Kadının aklından korktukları için "güzelliğe yönelsin kendiyle uğraşsın meşkul olsun bizi rahat bıraksın "filan falan gibi şeyler düşünen erkek milletinin oyununa mı geldik. Bak uzun yazacaktım aklıma bu geldi.
Kısaca kadın milletinin güzellik tutkusu başkalarının felaketi oluyor. En basitinden kocasının ya da babasının kredi kartını ele geçiren hatun kısmı kozmetik dükkanının indirim gününde limit epey bir aşıyor...
sami biberoğulları
Kur'anda Müddesir suresinde ''Elbiseni temiz tut'' Diye ayet var. Bunu her ne kadar bazı hocalar '' nefsini temiz tut olarak yorumlasalar da bazıları doğrudan doğruya elbise olarak alırlar ve insanın kendisine bakmasının, görüntüsüne önem vermesi gerektiğinin de ilahi bir emir olduğunu söylerler.
Yani kısaca kadın ya da erkeğin kedini güzel gösterme çabaları aslında çok da yadırganmamalı ancak her şeyin aşırısı elbette ki iyi değil.
Ayrıca güzellik, daha güzel olma adına insanlığın kabul edemeyeceği bir takım tıbbi deneyler, hayvan katliamları vs kabul edilemez durumlar maalesef.
O kredi kartı konusunda ise çok haklısın ))))
Selam ve sevgilerimle
Sanırım bir bayan olarak ilk yorum benden olacak.Bir süredir okuyamıyordum yazılarınızı,bu gece kısmet oldu ve şansıma bu yazı geldi karşıma.Sonay Aydın'ın değişimi şaşırttı gerçekten önce bunu yazmak istedim.Güzellik tartışılmaya açık bir konu,göreceli çünkü.Benim fikrime göre güzellik bir bütündür aslında.Yani kaş-göz saç değil sadece yürek-davranışlar-insanlık.Bunlarla harmanlandığı zaman zaten söyleyecek pek bir şey kalmaz.Güzellikten çok kendine özgü bir havası ve tarzı olan bayanlar sanırım daha çok ilgi çekiyor.Yukarda verdiğiniz örnekler de aslında bunun bir ispatı.Julia Roberts mesela evet ağız yapısı çok büyük ama ender rastlanan güzellikte bir gülüşe sahip.Yüz mimikleri de önemli sanırım.Güzellik ilk başlarda biraz etkili olabilir belki bazı kişiler için ama bana göre insanları tanıdıkça aslında hiç bir önemi olmadığı düşüncesindeyim.
Aslında özet olarak bir vicdana sahip olan,güzel bakmayı bilen ve insan olarak yaşamını sürdürebilen her insan güzeldir.Diğer durumlar ayrıntı bana göre.Allah herkesi özenerek yaratmıştır ve bizlerin aslında kimseyi güzel ya da çirkin diye eleştirmeye bile hakkımız yoktur bir de bu açıdan bakmak gerek olaya.Bakımlı olmak ve kendine dikkat etmek ayrı,bizler bize verilmiş olan emanete en iyi şekilde bakmalıyız.Velhasıl güzel yürekli olabilmekte tüm mesele.
Saygılarımla
sami biberoğulları
Dediğiniz gibi güzellik izafi bir kavram. Her göze ve her bakış açısına göre değişiyor.
Mesela hiç unutmam bir güzellik yarışması yapılıyor ve tv den canlı olarak yayınlanıyordu. Biz de kahvede oturmuş arkadaşlarla seyrediyorduk. Yaşlı bir samca geldi yanımıza, kendisi çolak bir insandı.
İşte o geldikten sonra güzellerden bir kaçı ilk ona girdiler, aralarından en güzel,i seçilecek...Amca baktı baktı ve '' Şu kadını seçerlerse saçımı başımı yolarım. Bunun neresi güzel ki ilk ona aldılar '' dedi.
Yarışma sonuçlandı amcanın dediği kız birinci oldu.
Kim miydi o kız?
Arzum Onan'dı...80 lik ve çolak olan amca, Arzum Onan'ı beğenmemişti))))))))
Evet güzellik gerçekten de göze ve bakışa göre değişiyor. Ancak dediğiniz gibi yüreği güzel olmak daha önemli elbette.
Selam ve sevgilerimle.
Şiir gibi bakan kadınları
Şiirden anlayan adamlar sevmeli.
Sevmeli ki, ziyan olmasın o mısralar..
Ya da, Şiir gibi bakan kadınlar
Şiirden anlayan adamları sevmeli.
Sevmeli ki, ziyan olmasın o mısralar..
Ya da onun gibi bir şey işte..
diyor ya şair hani
ben şiire bakıyorum Hocam :)
yazı yalnız çok tehlikeli
hani derler ya
bin kişilik bir düğünde kimin hangi takıyı taktığını unutmayan bir kadın
hele ki bu yazınızı asla unutmaz benden söylemesi :)
yakınınızda bu yazıyı okuyan bir kadın varsa hemen ölü taklidi yapın bir ihtimal kurtulma şansınız var:))
ya da kraldan çok kralcılara kadından çok kadıncılara dikkat:)
şaka bir yana insan olan hep güzel Hocam
insan olabilen insanca yaşayan ve davranan hep güzel
değilse Bradd Pitt olsa Angelina Jolie olsa kaç yazar
(deyip Angelina Jolie hayranlığımı da burada hararetle belirteyim sanatsal açıdan tabiii :))
geceye tebessüm oldunuz varolun
saygı ve sevgilerimle...
sami biberoğulları
Yorumun yüzümde tebessümler oluşturdu. Çok teşekkürler.
Yalnız Angelina konusunda kapışacağız sanırım.
Zira yıllar önce yazdığım Gayet Net Muhabbetler adlı dizi yazının 2. Bölümünde bak neler oluyor:
O gece sabaha kadar Jenifer Lopez, Penelope Kuruz, Nikol Kidman, Ancelina Joli gibi yabancı ünlüler
yanında Petek Dinçöz, Hadise hatta Banu Akan ile bile nikah masadına oturup durdum. Bu arada ben
de Bazen Kıvanç Tatlıtuğ oluyorum bazen de Acun Ilıcalı…Ama ile de Alain Delon, Tom Henks,
Kristian Ronaldo ve Brad Pit oluyorum tabii ki.
Düşünebiliyor musunuz? Koskocaman bir düğün salonu. Ben deyim Olimpia, Siz deyin Kont Barnabu
stadı. Onbinlerce davetli… Çaykovski’inin Kuğu gölü bale müziği susuyor, Mehteran başlıyor ‘’
Ceddin Deden’’e Mehteran susuyor, Meksika dalgalanması eşliğinde tezahüratlar başlıyor ‘’Avrupa
Avrupa duy sesimizi, Bu gelen Sami’nin ayak sesleri’’
Ortada koskocaman bir nikah masası…Nikah masasının sağ yanında Cumhurbaşkanı ve Başbakan (
Nikah şahitlerimiz ) Ortada Brad Pit ( yani ben ) ve Ancelina Joli ( Yani Alev’in annesi ) ve sol yanda
Nikah memuru. Ve nikah memuru soruyor:
Sayın Brad Pit. Sayın Ancelina joli’yi eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?
Len oğlum manyak mısın sen? Ne biçim soru bu şimdi? Böyle bir hatuna hayır denir mi hiç? Elbette
kabul ediyorum.
Sonra Ancelina’ya soruyor.
Sayın Ancelina Joli…Him bir baskı altında olmaksızın. Hani yani tehdit yada şantaja maruz
kalmaksızın, Brad Pit’i, Yani bu itoğlu iti kocanız olarak kabul edeceğinize hiç ihtimal vermiyorum
ama yine de sorayım: Evet mi?
Oh My God…Gönül bu. Ota da konuyor, bota da…Evet kabul ediyorum.
Eh o zaman ben de sizi kocakarı…Pardon karıkoca ilan ediyorum. Gelini öpmeye kalkarsan anam
avradım olsun alnının çatısından vururum seni.
Şahitlerin de defteri imzalamasıyla nikah sona eriyor. Lakin iş bu kadarla bitmiyor elbette. Bunun bir
de İmam nikahı kısmı var. Rüyamda onu da görüyorum.
Mahallemizin İmamı Recep Hoca soruyor:
Muhterem Murat Bit( Brad’ın müslüman olduktan sonraki adı ) Muhterem Ayşegül Jöle’yi ( Bu da
Angelina’nın mülsüman olduktan sonraki adı ) cezven, Pardon zevcen olarak aldın kabul ettin mi?
Evet
Evet olmaz ‘’Aldım kabul ettim’’ diyeceksin. Aldın kabul ettin mi?
Aldım kabul ettim.
Aldın kabul ettin mi?
‘’Adam sağır galiba’’
Aldım Kabul ettttiiimm.
Aldın kabul ettin mi?
Yav dedik ya Aldııııımmmm Kabuuulll ettiiiiimmmm.
Ne bağırıyorsun lan zepevenk. Sağır mı var burada. Adettendir üç defa sormak gerekiyor.
Sonra Angelina’ya…Pardon Ayşegül’e soruyor.
Muhterem Ayşegül Jöle…Sen de Murat Bit evladımızı zevcin olarak aldın kabul ettin mi?
Aldım kabul ettim.
Bir daha söyle. Aldın kabul etin mi?
Ay ettim ettim…Aldım kabul ettim.
Haydi bir daha…Aldın kabul ettin mi?
Of yaaa…Aldım kabul ettim.
O zaman ben de seni yüz cumhuriyet altını mihri müeccel ile Murat Bit’e verdim gitti. Allah bir
yastıkta kocatsın. Yastık yüzlerini sık sık yıkamayı unutmayın ki başınıza bitler doluşmasın. Haa bu
28.11.2016 Gayet NET muhabbetler 2 Edebiyatdefteri.com Edebiyat Defteri
http://www.edebiyatdefteri.com/yaziyazdir.asp?yaziId=93038 2/3
arada Başbakanımızın kesin talimatı var. Bu izdvaçtan en az üç evlat bekliyoruz. Haydi göreyim sizi.
Ay muhterem Peder…Pardon ağız alışkanlığı…Yani Hocam..Siz orasını bana bırakın. Üç ne ki en az
onüç tane dizmezsem…
İşte böyle..Sen istersen Angelina'dan vazgeç. Rüya da olsa biz onunla nikahı çoktan kıydık ))))))))))))))))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Aşkar
:)))
varolun hocam
bildirim yeni geldi Enver Paşa ile ilgili bir kitap okuyordum
elimde yeni hatıratları var bugünlerde tevafuk olayını çok yaşıyor oldum
"Enver Paşa'nın Anıları 1881-1908",
Türkiye İş Bankası Yayınları
Halil Erdoğan Cengiz tarafından yapılan neşir,
Enver Paşa'nın torunu Osman Mayatepek'in elinde bulunan iki küçük defterin, ilmi standartlara uygun tarzda yeni harflere çevrildikten sonra lüzumlu notlarla zenginleştirilmiş hali
tarihi Murak Bardakçının sahte belgeleriyle öğrendiğimiz bir ülkede hatıratların daha iyi incelenmesi gerekiyor artık
adam sahte belgelerle Mustafa Kemale bile hakaret etmeye kalktı da onun tarih söylemlerini şiar edinen Atatürkçü tiplerin gıkı bile çıkmadı
bilginin bir sınırı var ama cehaletin sınırı yok maalesef
ama sizinle tartışacağım Enver paşa konusunu söz verdim:)
geldiğimde akşam yemeğine misafirimsiniz şimdiden söyleyeyim:)
ve Anjelina Jolieye uzanan eller kırılsın:)))
saygı ve sevgilerimle tekrar..
hayırlı geceler
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.