- 745 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
CİNSELLİK
CINSEL ISTEK BOZUKLUKLARI
Sağlıklı bir cinsel ilişki için her şeyden önce cinsel isteğin olması gerekir. Cinsel istek her iki cinste de cinsel eylemi başlatan bir görev yapar. Bu aşamada iki farklı bozukluk cinsel yaşamı olumsuz etkiler.
Hipoaktif Cinsel İstek Bozukluğu
Bu cinsel işlev bozukluğunda cinsel etkinlik için cinsel fantezi ve cinsel istek ya yetersizdir ya da hiç yoktur. Bu durum yalnızca bir kişiyle ilgilide olabilir. Yani kişi esine karsı isteksiz olabilir ama başkalarına karşı cinsel istek duyuyor olabilir. Ya da cinsel ilişki kurma konusunda isteksizken mastürbasyona ilgi duyuyor olabilir. Bu tip kişiler genellikle cinsel ilişkiyi başlatmazlar, partnerlerinin isteğiyle ilişkiye gönülsüzce girerler. Cinsel istek azalması başlı başına bir sorun olabileceği gibi bazen uyarılma ve orgazm alanındaki bozukluklara bağlı olarak da oluşabilir. Bedensel hastalıklar, halsizlik, bitkinlik, ağrı, beden görünümüne ve yasama ilişkin kaygılar cinsel istek üzerinde bozucu etkiler oluşturabilir. Cinsel istek azlığı nedeniyle evlilik sorunları ve boşanmalar olabilir.
Bozukluk ergenlikle baslar. Ancak psikolojik zorlantılar, stres yaratan yasam olayları, kişilerarası ilişkilerdeki sorunlardan sonra gelişir. Cinsel istekte yitim psiko sosyal veya etkileşim gibi etmenlere bağlı olarak sürekli veya aralıklarla olabilir.
Cinsel Tiksinti Bozukluğu
Bu bozukluktaki temel özellik, bir esle cinsel organ düzeyinde ilişkiden tiksinmek ve durumdan aktif olarak kaçınmaktır. Her hangi bir kişiyle cinsel ilişki kurulabilecek bir ortam oluştuğunda bu bireylerin sıkıntı, korku ya da güvensizlik yasadıkları görülür. Cinsel ilişkiden tiksinti ilişkinin herhangi bir evresinde olabilir ( örneğin, penisin vajinaya girmesi gibi). Bazı bireylerde dokunma ve öpüşme gibi tüm cinsel uyaranlara karşı yaygın bir tiksinti bulunabilir. Bu hastalığa sahip bireyler erkenden uyuma, seyahat etme, kendini aşırı ise verme gibi değişik taktiklerle cinsel ilişkiye girmekten kaçınabilirler.
CINSEL UYARILMA BOZUKLUKLARI
Kadınlarda ve erkeklerde olmak üzere iki farklı bozukluk bulunmaktadır.
Kadın Cinsel Uyarılma Bozukluğu
Bu bozukluğa sahip bireyler cinsel uyarılmaya ilişkin duyumları ya hiç yasamazlar ya da çok az hissederler. Evli kadınların yaklaşık % 33ünde bulunur. Gebelik korkusu, evlilikteki çatışmalar, depresyon ve anksiyete (bunaltı) gibi psikolojik sorunlar kadında cinsel uyarılma bozukluğunun oluşumunda önemli bir rol oynayabilirler. Ancak sorun tamamen organik kökenlide olabilir. Tümörler, dış gebelik, seker hastalığı, menopoz sonrası östrojen hormonlarında azalma uyarılma bozukluğuna yol açabilir.
Erkek Erektik İşlev Bozukluğu (İktidarsızlık)
Erkeklerde cinsel uyarılma sonucu oluşan en önemli fizyolojik değişiklik erkek cinsel organının sertleşmesidir. Halk arasında iktidarsızlık olarak da bilinen bu sorunda temel özellik cinsel ilişkiyi başlatmak için gerekli olan penis sertleşmesinin sağlanamaması ya da cinsel ilişki tamamlanıncaya dek ereksi yonun sürdürülememesidir. Araştırmalara göre erkeklerin hepsinde görülmektedir. Bu oran 50 yaslarından sonra daha da artmaktadır.
Ereksi yon (sertleşme) bozukluğunun oluşumunda ve devam etmesinde en önemli psikolojik etken, cinsel basari ile ilgili olumsuz, gerçek dışı beklenti ve değerlendirmelerdir.
Ereksi yon bozuklumu çok Farklı şekillerde olabilir. Bazı erkeklerde cinsel ilişkinin başlangıcından itibaren sertleşme gerçekleşmez, bazılarında ise vajinaya girme aşamasında sertleşme kaybolur. Bazen de cinsel ilişki sırasında sertlik kaybolur.
Ereksi yon bozukluğu bedensel bir hastalığa bağlıda olabilir. Doğuştan olabilen bazı hastalıklar, enfeksiyonlar, tümörler, nörolojik, hormonsal, damarsal, metabolik vb. bazı durumlar ereksi yon bozukluğuna neden olabiliyor. Ayrıca uyuşturucu maddeler, kullanılan çeşitli ilaçlar da ereksi yon bozukluğuna neden olabiliyor.
ORGAZM BOZUKLUKLARI
Kadın Orgazm Bozukluğu
Cinsel ilişki sırasında kadının tekrarlayan bir biçimde orgazm olmada gecikme ya da orgazm olamama durumudur. Orgazma ulaşmak için cinsel uyarılma süresi kadınlarda erkeklere göre çok daha uzundur. Bu nedenle kadınların sadece %20-30u cinsel birleşme sırasında orgazma ulaşabilir.
Hiç orgazm yasamadığını, hiçbir zaman orgazma ulaşamadığını belirte orgazmın nasıl bir duyum olduğunu bilmeyen bir kadında birincil orgazmik bozukluk olduğu düşünülür. Önceleri orgazma ulaşmada bir sorun yasamazken daha sonra bu yetiyi kaybetme olarak tanımlanan orgazmik bozukluk ise ikincil orgazmik bozukluktur.
Yas ilerledikçe kadınların cinsel deneyimleri artar ve nasıl orgazma ulaşabileceğini öğrenirler. Ancak kalitesiz cinsel etkileşim, ilişkilerde çatışma, tecavüz, depresyon gibi ruhsal rahatsızlıklar, kullanılan bazı ilaçlar ya da bir takim organik rahatsızlıklar kadınların orgazm olma kapasitelerini yitirmelerine neden olabilir.
Erkek Orgazm Bozukluğu
Geç boşalma olarak da bilinir. Orgazma ulaşmada gecikme ya da hiç orgazm olamama durumudur. Erkekte orgazm, ancak meninin dışarı atılması ile oluşabilir. Meninin atılmasına engel olan bir takim organik nedenler orgazma ulaşmayı engelleyebilir. Bir erkekte orgazm bozukluğu olup olmadığına karar verebilmek için bireyin yaşı, cinsel yarinin yeterliliği, yoğunluğu ve süresi göz önüne alin malidir. Bu bozukluk tüm erkeklerin binde üçünde ve genellikle 35 yasin altında ve cinsel deneyimi bulunmayan kişilerde görülmektedir. Bu bozukluk nedeniyle başvuran hastalardan ayrıntılı bir ilaç kullanma öyküsü alınmalı ve kapsamlı bir nörolojik muayene yapılmalıdır.
Erken Bosalma
Erken boşalma, vajinal girişten önce, giriş sırasında veya girişten hemen sonra ortaya çıkan bosalmadir. Ilk kez cinsel iliskiye giren erkeklerde çok sık görülür. Erkeklerde en sık görülen cinsel islev bozuklugudur. Çogu erkek cinsel deneyimi arttikça kendini kontrol etmeyi öğrenir. Erken boşalma yasayan erkegin esinin bu duruma gösterdigi tepki, sorunun gelecegini önemli bir biçimde etkiler. Öfkeli ve suçlayici, küçük düsürücü tutumlar erkegin kendine olan güvenini azaltacagindan isi daha da içinden çikilmaz bir hale sokabilir. Erkekte bulunan cinsel performans kaygisi da erken bosalmaya neden olur.
CINSEL AGRI BOZUKLUKLARI
Disparoni
Cinsel ilişki ile bağlantılı olarak bir ağrı duyusunun ortaya çıkmasıdır. En çok cinsel birleşme sırasında ortaya çıkmakla birlikte cinsel birleşmeden önce ya da sonra da olabilir. Bu bozukluk hem kadınlarda hem de erkeklerde olabilir. Kadınlarda ağrı ya giriş sırasında ya da penisin vajina içinde sürtünmesi sırasında derin bir ağrı olarak hissedilir. Bu bozukluk herhangi bir yasta oluşabilir. Erkeklerde nadiren görülür. Disparonu çoğu kez organik nedenlere bağlı olarak gelişir. Erkeklerde ağrı genellikle peniste hissedilir. Ağrı ile birlikte peniste enfeksiyon ve yangı vardır. Kadınlarda ise ağrı vajina içinde ya da daha derin dokularda yanma, kesici ya da kramp tarzında bir ağrı seklinde görülür.
Vaginismus
Vaginismus vajinaya penis, parmak, tampon ya da herhangi bir araç sokulmak istendiğinde vajinanın dış kısmını saran kasların bir bölümünün istemsiz olarak kasılmasıdır. Bu kişilerin cinsel istek ve ilgileri olağandır. Penis vajinaya girmeden yapılan cinsel oyunlarla da orgazma ulaşabilirler. Hatta gebelik bile olabilir. Fakat penisin vajinaya girmesi söz konusu olduğunda ortaya çıkan kasılma cinsel birleşmeyi olanaksız kılar.
Vaginismuslu kadınların çoğu hiçbir zaman iliksiye girememiştir. Bununla birlikte bazı kadınlarda da daha önce cinsel ilişki başarılmışken sonradan olan bir ilişkiye girememe durumu söz konusu olabilir.
Vaginismus yakınması olan kadınların tedavisinde ilk asama tam bir jinekolojik muayenedir. Bu muayene ile olaya neden olabilecek herhangi bir kadin hastaligi olup olmadigi saptanir. Özellikle çocuksu, bagimli ve ruhsal organizasyonunu saglikli bir biçimde tamamlamamis kadinlar risk grubunu olusturur. Özellikle çocukluk çagindan kalma korkular yasayan bireylerde rahatsizlik olusmasi kolaylasir. Korkular, en çok kadinin simgesel olarak zihninde asiri büyüttügü bir penis yüzünden çok aci çekme, parçalanma korkularidir.
Vaginismus tedavisi yogun bir çabayi ve eslerin karsilikli sabrini gerektirmekle birlikte tedavisi mümkündür. Tedavide ilaç kullanilmamaktadir. Daha çok davranisçi terapiler ve cinsellikle ilgili bilissel düzenlemeler tedavide olumlu sonuçlar vermektedir.
HASTALIKLARINIZI ÇEKİNMEDEN BİZİMLE PAYLAŞABİLİRSİNİZ...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.