- 389 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
19 NUMARALI HÜCRE Yeni yüzler -1
19 NUMARALI HÜCRE
Yeni yüzler -1
19 numaralı hücrenin konukları.
Bundan evvel ki yazımda fotoğraftan bahsetmiştim, o zaman başka bir fotoğrafla devam edelim. Ufacık 12 ye 9 ebadında bir fotoğraf ama içi çok zengin. Dolabımın kapısını süsleyen ikinci ve son resim.
Kimler mi var? Kimler yok ki tek, tek sayayım. Geniş uzun bir kanepe, o kanepede yan yana üst, üste oturan yedi çocuk. Hepsi minik, hepsi çok sevimli ve cin gibiler. Aslında önemli olan minik ve sevimli olmaları önemli değil. Önemli olan bizim neslimizi devam ettirecek olan geleceğin anne ve babaları.
Hani kuşak, kuşak deriz ya, bizim geleceğimizi devam ettirecek kuşak bu gençler. Ben ufak bir araştırma yaptım. Geriye doğru gittiğimde ancak dedem Ömer efendiye kadar inebildim. Ömer dedemi ve babaannemi birinci kuşak olarak alırsam, babam Fevzi efendi ikinci kuşak, ben burada üçüncü sırayı alıyorum. Oğlum Ufuk ise dördüncü sırada yer buluyor. Ve sevmeye doyamadığım en genç nesil, torunlarım, torunlarımız son beşinci kuşakta yer alıyor. Affınıza sığınarak bu yazıda gerçek isimlerinizi kullandığım için inşallah bana kızmazsınız.
AYSEL
Saim babanın çocuklarına olan sevgim bir birinden ayırt etmeme imkan yok. Hepsi benim için aynı değerde.
Sol başta ilk isim Aysel Eşimin, ağabeyinin kızı. Bizim ilk göz ağrılarımızdan biri. O günün çocuğu, bu günün mükemmel iki çocuk sahibi annesi. Hadi yeri gelmişken çocuklarının isimlerini de zikredeyim. Büşra ve Erdem. Burada Aysel’e bir parantez açmak isterim, Aysel yeri geldiğinde iyi bir iş kadını, bazen çok iyi bir arkadaştır. Ama aslında anlatmak istediğim bu değil. Aysel’in espri yeteneği bir numara. Diğer çocukların hiç birinde yok gibi. Kim bilir beklide sadece bana öyle geliyor. Şimdilik Aysel için yazacaklarım bu kadar. Daha sonra ilaveler yapabilirim.
24.09.2016/ cumartesi
Tuğrul Ahmet Pekel
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.