- 434 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Devlet ve denetim üzerine.
Az önce haberlerde ilginç bir haber vardı:
Tekirdağ’dan getirilen ve İstanbul-Şamlar köyünde satılan kurbanlık büyükbaş bir hayvanda tüberküloz (verem ) çıkmış!
Bereket alıcılardan biri doktormuş da fark etmiş.Yoksa kim bilir ne kadar hayvan böyle satıldı ki?
Habere kulak kabarttım ve bir tarihi "yolculuğa "çıktım.
Biliyoruz ki ilk şehir devletleri Mezopotamya’da Ur,Uruk,Lagaş ve Kiş şehirleri kabul edilmekte;daha sonra da Yunanistan’da şehir devletlerinin ortaya çıktığı belleğimizde bulunmaktadır.
Zaten Yunancada "poli" şehir demek,politika da buradan gelir(miş)!
Kısaca şehir yönetimi.
Görev yapanlara da polis memuru denilmiş."Polis" diyoruz ama doğrusu "polis memuru".İnsan niye şehir olsun ki?
Bu "devletlerden" günümüze kadar gelen iki tanesi aklımda.Fazlası değil...
Biri Vatikan,biri Monaco.
Neden mi yazdım bunları ?
Kısaca 6 bin yıllık bir geçmişi olan devlet kavramı ve devletin yaptığı işlerin en önemlilerinden birinin de standartlar koymak ve denetlemek olmalı diye düşünmekteyim.
Adına ister çağdaş diyelim,ister modern,isterse de teknik devlet fark etmez.
Mesele standartların kontrol edilmesi.
Denetlenmesi.
Peki denetimde "adil olmak" nasıl bir şey ki?
Standartlara uymayanı cezalandırmak olmalı ya da kapatmak.Zaten kapatmak da bir tür cezadır.
Unutmayalım ki "adalet" ile "merhamet" çatışır der bir düşünür.
Ve halkımız da "merhametten maraz doğar." demiş.
Tam bu durumlar için herhalde.
YORUMLAR
Olayın içine insan faktörü girdi mi,
muhakkak ters giden bir şeyler oluyor.
Hoş bir tarih dersi gibiydi yazı.
Güzeldi.