- 364 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
PAŞA! HALÂ AYNI FİKİRDEMİSİN ?
PAŞA! HALÂ AYNI FİKİRDEMİSİN ?
Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanlığına yeni atanan emekli Tuğgeneral Adnan TANRIVERDİ, Ocak 2015’de yaptığı ve şaşkınlık yaratan konuşmasında aşağıda belirttiğim düşüncelerin sahibi olarak dediki;
‘’İkinci dil olarak Türkçe öğretilmelidir. Türkçe eğitim yapan devlet okullarında da ikinci dil olarak Kürtçe dili tedrisata dahil edilmelidir.
“ Devletin kurumlarında ve uluslararası ilişkilerde resmi dil Türkçe olmalı. Ancak Kürtlerin ve diğer etnik grupların kendi dillerini konuşma, geliştirme ve kendi dilinde eğitim yapma özgürlüğü, imkanı anayasa ile koruma altına alınmalıdır. Kürtçe dilinin geliştirilmesi, devletin kültür programlarında yer almalıdır. Devletin resmi okullarında isteyen Kürt vatandaşlarımıza kendi dilinde eğitim hakkı sağlanmalıdır. Türkçe eğitim yapan devlet okullarında da ikinci dil olarak Kürtçe dili tedrisata dahil edilmelidir’’.
‘’Eyalet sistemi getirilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin taşra teşkilatı ve devletin yönetim şekli yeniden düzenlenmelidir. Bu sistem hem kürtlerin ve diğer etnik grupların özerklik isteklerini kapsayacak, hem de devlete bağlılık ve aidiyet duygusunu artıracak şekilde oluşturulmalıdır. Her bakanlık kendine bağlı en fazla 6 ila 10 birimi layıkıyla sevk ve idare edebilir. 81 vilayet merkezden dirayetle yönetilemez. Merkezi idarenin hem ülkemizin diğer milletler nezdindeki menfaatlerini bihakkın koruyabilmesi hem de mahalli ihtiyaçların daha yakın tespit ve karşılanabilmesi için coğrafi, ekonomik, sosyal ve etnik şartlar göz önünde bulundurularak eyalet sistemi oluşturulmalıdır.’’
‘’Cumhurbaşkanlığı forsuna bir yıldız daha eklenmelidir.Türkiye Cumhuriyeti devletinin Türklerden sonraki en büyük vasfi etnik grubu Kürtlerdir. Cumhurbaşkanlığı forsunda tarihte kurulmuş 16 Türk devletinin simgesi bulunmaktadır. Eyyubi Hanedanlığı Devleti, Kürtler kadar Sünni Müslümanların da iftiharla ve hayırla yad ettikleri bir devlettir. Eyyubi Hanedanlığı Devleti’nin simgesinin 16 Türk Devleti’nin simgesiyle birlikte Cumhurbaşkanlığı forsuna 17. yıldız olarak dahil edilmesi Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı aidiyet duygusunu artıracağı gibi, bu vatandaşların dışarıdan tahrik edilmelerinin de önüne geçilecektir’’.
‘’Kürt kimliği tanınmalıdır. Türk ırkına mensup olmayan vatandaşlarımızda ve Kürtlerde devlete karşı aidiyet duygusunun oluşması ve gelişmesi için 1982 Anayasası’nın 66. Maddesinde geçen, “Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkese din ve ırk farkı gözetilmeden Türk denir” hükmü yerine; “Vatandaşlık temel bir haktır. Kanunun öngördüğü esaslara uygun olarak bu statüyü kazanan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır” ifadesine benzer bir hüküm yer alması daha kapsayıcı ve birleştirici olacaktır.”
Bu neviden açıklamalar, bölücü örgütlere cesaret vermekte, Anadolu’nun muhtelif yerlerinde meydana gelen ve canımızı yakan terör olayları ziyadeleşmektedir. En bariz delili de Gaziantep faciasıdır’’.
Bu açıklamalardan ve yaşananlardan sonra, Cumhurbaşkanımızın Adnan Tanrıverdi ile ilgili gerçekleştirilen bu tasarrufundan sonra paşanın bu absürt fikirlerinde bir değişiklik oldumu olmadımı merak etmekteyiz. Öyle ya; Bu kadar büyük bir makama atanan birinin ocak 2015 tarihindeki açıklamaları Anayasaya uygun mudur sualini ister istemez akla getirmektedir. Saygılarımla efendim.
Geçerli Anayasamız da diyor ki;
1- “Türkiye devleti, ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir.” (Anayasa, md.3)
2- “Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.” (Anayasa, md.10)
3- “Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.”(Anayasa, md.14)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.