Güneş renklim
Karşımdaki manzaraya bakıyorum. Renk renk flu evler, arada birkaç camii, aralarda ağaçlar ve arkada uzanan kahve tonlarında
tepeler. Güneş henüz dik değil. Benim aradığım renk, renkler yok görüntüde. Dün görmüştüm o renkleri ve içime yazmıştım. O
renkler sarının bütün tonları, kavuniçiler, kırmızıya yakın tonlar. Neden bu renkleri seviyorum. Nedeni seni sevdiğim olmasın.
Bu renkleri senle sevdim. Yüzünde gördüğüm o ışıltı, belkide güneşin yansıması yada bana öyle geldi. Kısa kollu kavuniçi renkli
tişörtünü sen bile çoktan unuttun. Sana söylesem kahkahayla gülerdin. Kol ucundaki ince siyah çizgileri bile hatırlıyorum. İpe
asardı annen bahçede diğer leğende yıkadığı çamaşırlarla birlikte.
Renkler bana çok şeyler anımsatıyor. Birgün sizin evin pencerelerine perdelik kumaş almaya çıkmıştım. Nedense ben de vardım
ve size perde seçimi konusunda yardımcı oldum. Bir de senin varlığını hatırlıyorum o gün. Henüz çocuk sayılırdın. Perde kumaşı
veresiye alınıyordu. Sanki bundan utandın. İlerde peşin parayla gelip alacağız gibi sözler mırıldandın. Böyle düşünmen nedense
içimi sızlattı. Ben de çocuktum. Üstelik en küçük bir şeyden etkilenen hassas bir çocuk. Perdenizi ben seçmiştim. Kahverengi
ana ton üstünde sarı lâle desenler. Yıllarca asılı kaldı pencerenizde. Baktıkça seni düşündüm.
Bak krem rengi pantolonun sarı kısa kollu poplin gömleğin yüzünle birlikte hafızama kazılmış. Bir gün kız arkadaşımla birlikte
size gitmiştik. Gömleğin oturduğumuz odada sandalyeye ardılmıştı. Gömleği oradan alıp başka yere koymam gerekti. Gömleğe
dokununca sana dokunmuştum sanki. Arkadaşım daha sonra yüzümün kızardığını söyledi. Senin de neden bilmem beni görünce
her zaman yüzün kızarırdı. Bu sevgiden miydi acaba. Öyle düşünüyorum. Sevdiğini inkâr ederken bunu sana söylemeliydim. Bu
bence sevginin en büyük kanıtıydı..
Nedense sarı tonlarından ve uçuk maviden başka renkleri sevemeyeceğini sanmıştım. Aldanmışım. Üzerinde lâcivert bir takım
görünce önce şaşırmış sonra artık başkasına doğru yol aldığını anlamıştım. Ben sarıları giyerken, sen de sarı giyiyordun. Şimdi
lâcivertleri giydiğine göre bu renge yönelmiş, onu seviyordun. Senin lâcivert takım elbiseyle cuma namazı kılmak için camiye
girdiğini gördüğümde her şeyin bittiğini anladım. Üstelik arada sayfalarca yazılmış mektuplar vardı. Güle güle dedim, güle güle
güneş renklim. Sen lâcivert geceyi tercih ettin..
24. 08. 2016 / Nazik Gülünay
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.