>< AYRILMASIN DİYE ELLERİMİZ BÜYÜMEKTEN VAZGEÇTİM! ><
İçimdeki çocuk büyürse ölürüm diyordum! sözümün dilimi acıttığını bile bile geri yutuyorum! Tüm cümleleri Çünkü ; sana ne zaman veda etsem içimdeki çocuğu ergenlik sancılarına hazırlamadan hızla büyütüyorum…
Hazırlıksız yakalanıyor sancılara gözyaşlarımı senin gülümseyen hayalinle avutuyorum.
Biliyorum her gülümseyişinde acı bir keder bıçak gibi saplanıyor dudaklarının kıyısına,bakışların da asi bir isyan geziniyor fırtına öncesi sessizliğinde .Bu! Öylesine İçten bir çığlıktı ki; içimdeki çocuğun hazırlıksız büyümesini hızlandıran , beni de! çaresizce bakışlarının lahzalarında sevdalı kılan…
İçimdeki çocuk hızla büyüyor ve ben ölmeyi bile beceremiyecek kadar acemiymişim bu hayat savaşın da! Zamanı değilmiş henüz demek de kanıma dokunuyor beceriksizliğimden sıyrılmanın en kolay yolunu bulmuşum gibi…
Doğum günüme birkaç gün kala şu yazdıklarımı okusa biri kim bu deli ? derdi eminim … gülümsedim evet! biraz alaycı ve küstah güldüm galiba kendime…? Belki de! Deliliklerime ama, içimdeki bu hiç bitmeyen bu anlamsız acı ne….? Her gülümseyişimi hüzünle karıştırıp gözyaşlarına dönüştüren….
Ben anlamsızca doğduğum günü neden kutladığımı bilmeden geçirirken o günü , sen benden çok uzaklarda doğum günümde belki de! benimle buluşacaksın ben bana geldiğinden habersizz…
İçimdeki çocuğun yetişkin olmasına iki gün kala yazıyorum bu yazımı ( saat 01:04 ) sancılar gittikçe artacak belli içimdeki çocuğun acı haykırışlarına tıkamak istiyorum bir parça pamukla kulaklarımı …
İstersen kal!
İsetersen git! Şimdi ama, yüreğinde saklı tut sevdamı, içimdeki çocuğun tam da büyüme saati …
AyNuR
YORUMLAR
İçimdeki çocuk büyümeyi düşündün mü hiç? Ne olur yapma. Sen büyüme. Belki biraz fazla oluyorum ama sen uyuma bile. Kışın karlar altında üşüdüğünü hissettirmeyen ağaç var ya o sensin. Nasıl ki ağaç kışa teşekkür ediyorsa, ona hediye ettiği bembeyaz elbise için. Sende öylesin. Bana teşekkür etmeyi senin teşekkürlerin öğretti. Tıpkı kin tutmamayı senin gözlerindeki bakışlardan öğrendiğim gibi. En sıkıntılı anlarımda yumuşak ve küçücük bir çift el yüreğime, kapkara gözler içindeki bembeyaz umutlar gözlerime ve tüm iliklerime işlerken; -Sakın unutma demiştin. Sakın unutma şuan seninle konuşken zaman nasıl geçiyorsa, bu sıkıntılı anlarda geçecek.
-------------------------------------------------------------------------
Zaman geçip gidecek hızla ama, ben anların sıkıntılarıyla yaşamaya gönüllü yada gönülsüz mahkum etmişim çocuk gülüşlerimin yanaklarıma çöküşlerini ...
En çok konuşmadığım da çığlıkları yararak koşuyor zaman o vakit sus(lar) ve pus (lar) acıtıyor çocuksu kalbimi...
Teşekkürler...
Sermina tarafından 8/18/2008 1:55:57 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sermina tarafından 8/18/2008 2:04:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
İçimdeki çocuk büyümeyi düşündün mü hiç? Ne olur yapma. Sen büyüme. Belki biraz fazla oluyorum ama sen uyuma bile. Kışın karlar altında üşüdüğünü hissettirmeyen ağaç var ya o sensin. Nasıl ki ağaç kışa teşekkür ediyorsa, ona hediye ettiği bembeyaz elbise için. Sende öylesin. Bana teşekkür etmeyi senin teşekkürlerin öğretti. Tıpkı kin tutmamayı senin gözlerindeki bakışlardan öğrendiğim gibi. En sıkıntılı anlarımda yumuşak ve küçücük bir çift el yüreğime, kapkara gözler içindeki bembeyaz umutlar gözlerime ve tüm iliklerime işlerken; -Sakın unutma demiştin. Sakın unutma şuan seninle konuşken zaman nasıl geçiyorsa, bu sıkıntılı anlarda geçecek.
Böylesi içsel ve dokunaklı yazının yazarını kutlarım.