- 568 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Tatili Bile Usulüne Uygun Yapamıyoruz
Tatili Bile Usulüne Uygun Yapamıyoruz
Fırsatını bulduğumuzda hemen tatil şeklinde değerlendiriyoruz.
Hele çalışanlar için birkaç günlük bayram ve benzeri tatilleler, fırsata dönüştürülüyor.
Tatil yapalım derken, kimi zaman hayattan kopabiliyor insanlar.
Tedbirsiz ve hesapsızca yapılan tatiller, sevinç ve neşe içinde geçmesi beklenirken, hatalar, dikkatsizlik ve şuursuzca hareketler ve uygulamalar neticesinde; yaralanmalar, sakatlıklar ve hatta ölümlere sebep olunabiliyor.
***
Bir türlü tatil yapmasını öğrenemedik, öğrenemiyoruz.
Örneğin denizde tatil yapıyoruz, boğulmalar yaşanıyor.
Ormanda tatil, piknik yapıyoruz, yangınlara sebep oluyoruz.
Sıla-ı rahm babından yolculuk yapıyoruz ve yollarca trafik canavarına kurban veriyoruz.
Hem kendimizin hem başkalarının canını tehlikeye atıyoruz.
Hem insan neslini, hem diğer varlıkların yaşamını yok edebiliyoruz.
Eğlenceyi ve tatili dozunda yaşayamıyoruz.
İlla ki bir şeylerin ters gitmesi için, elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.
Sonra da ah-vah edip duruyoruz, ancak olanlar olduktan sonra, artık yapacak bir şey kalmıyor.
***
Şuursuzca yapılanlar sonucunda, birçok felaket tellallığı yapıyoruz, hem de isteyerek.
Bir türlü olanlardan ders almıyoruz, daha önceden yaşanmışlıklardan düzeltme adına arayışlara yönelmiyoruz.
Kendi kafamıza göre, önlemler alıyor, düzenlemeler yapıyor, çözümler üretiyoruz.
İşin standartlarını ve işin eğitim ve kültür hassasiyetlerini umursamıyoruz.
Her yıl tatillerde, pikniklerde, toplu dinlenme alanlarında, yollarda trafikte yüzlerce hayat yitiriyoruz.
***
Acılar yaşıyoruz, ebeveynler çocuksuz, çocuklar anne babasız kalıyor.
Tez canlılığımız yüzünden, çeşitli felaketlerin, faciaların, ölümlerin yaşanmasına, sebep oluyoruz.
Nerden baksanız ahmakça olan bu densiz, dengesiz ve tutarsız bu uygulamalar sonucunda, cahilliğimizle sayısız can ve mal kayıplarına sebep oluyoruz.
Bir türlü kendimizi kontrol altına alamıyoruz.
Bir türlü söylenenlere kulak asmıyoruz.
Bir türlü işin gereklerini ve yetkililerin ikaz ve uyarılarını dikkate almıyoruz.
Bir türlü olanlardan ders almıyoruz/alamıyoruz.
Sonuçta telafisi çok zor olaylarla karşı karşıya kalıyoruz.
Bir an önce bu huyumuzu terk etmeliyiz.
Bir an önce tatil, piknik ve dinlenme eğitimi ve kültürü edinmeliyiz.
Bir an önce usulüne uygun tatil yapmasını öğrenmeliyiz.
Bir an önce kendimize gelmeli, halin icabına göre hareket etmeliyiz.
Malum, hiç kimse tatili zehir olsun, acı ve ölülerle karşı karşıya kalsın istemez.
Gerçek olan bir şey var ki, tatili bile usulünce yapamıyoruz, yaşayamıyoruz.
Kerim BAYDAK
[email protected]
YORUMLAR
Evet sayın yazarımız çok önemli bir konu,
bu bayram tatili 90 can kaybı olmuş. Sürücülerimizin, acelecilik, dikkatsizlikleri hayatlara maal oluyor maalesef. Trafik kazalarında her yıl binlerce can kaybı çok yazık...
Bayramlarımızı da tatil olarak görmeye başladı yeni nesil, en acısı da bu kaybolan geleneklerimiz. Geçirdiğim ciddi bir trafik kazasından sonra ,seyahati seven ben,inanın zorla yolculuk yapmaktayım.Uzun yola eşimle ayrı çıkmaktayız, tırlar kamyonlar üstüme geliyor gibi hissediyorum kazanın üstünden 5 yıl geçmesine rağmen...
Her birimize hitap eden bir yazıydı tebrik ederim...
Saygılarımı bıraktım...
Kerim BAYDAK
"Yolculuk, garipliktir"... mecbur kalınmadıkça yolculuk yapmamak lâzım!.
Gezmek için harcanılacak parayı, yanında- yakınında kendinden daha düşkün hayat sürdürmeye gayret edenlerle paylaşmayı bilmemek; "gem'i azı dişine almak" misâli aşırı derecede hızlı yaşamak; hak etmediği paradan hayır beklemek; gösteriş olsun diye para harcamak; Şehidlerin peş-peşe geldiği bu günlerde yas tutmamak, ...
Şimdilik, aklıma gelenler.
"Durduk yerde, kimsenin burnu kanamaz".
Yazınızı okurken bu gibi düşüncelere daldım...
Sağlık dileğimle, tebrik ve Selâm ederim...
kadiryeter Kadir Yeter.
13 TEMMUZ 2016 Çarşamba günü sabahında Trabzon'dan yazdım.
tp://edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=155820
Kerim BAYDAK