- 812 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
AH GÜZEL ŞİİR
Şiirin araç mı, amaç mı olduğu geçmişte çok tartışıldı. Dergilere yansımasa da, bugün yine aynı tür tartışmalar yapılıyor. Şiir elbetteki araçtır. Şiir eyleminde bulunan kişi, iyi ya da kötü, bir şeyleri etkilemek ister, etkide bulunur. Tıpkı bazı şeylerden etkilendiği gibi. Sevgiliye yazılan bir dörtlük, bel ki tatlı bir gülüşe aracılık etmiştir;bir direniş şiiri kitleyi dalgalandırmıştır;hüzünlü bir şiir gözyaşı döktürmüştür. Ve şiir elbetteki amaçtır. Şair kalemi ele aldığında, ilk amacı iyi bir şir yazmaktır. Bu şiirin amacı, ulaştığı insanın ruhsal dünyasında bir sıcaklık yaratmak, bilincini kıpırdatmak, ona şiirin tadını sunmaktır. Sanat toplum içindir, ama aynı zamandasanat içindir de. Buradaki ince nokta, denizi aşma özlemi çeken insanlara, dalgalara dayanıklı güzel bir gemi yerine, yine güzel ve alımlı, ama işlevsiz maket gemiler sunmak, bu özlemi işlevsiz oyuncaklarla boğmaktır. Karşı çıkılacak yön bu yöndür. Sadece toplumcu bir sanatçı için değil, herkes için sanat hem amaçtır hem araç.
Arada bir güzel dünya özleminden söz eden maket şiirler okuyoruz dergi sayfalarında. Maket ustanın kanatları artına sığınmış maket şairlerin yazdığı maket şiirler. Toplumcu şiirin Truva atları. Sonra da, ’bu ülkede kitap okunmuyor hele bu şiir kitabıysa hiç okunmuyor’ serzenişleri.
’Onların,
Çimen bitmez bastıkları yerde
Sevgi buruşur.’
’Bizim böyle yazılan şiirlerimiz, böyle yazan şairlerimiz var. Varsın maket şiirler okunmasın, maket şairler itibar görmesin. Okunmasın. Ne kaybederiz?
Tavır dergisinin Ocak sayısında,Victor Jara’ya ait şu sözler yayınlandı:’Tarihteki büyük şahsiyetlerin, Michelangelo, Picasso, Violette Parra, Neruda ya da Atahu Alpa’nın’ben santçıyım ’ dediklerine inanıyorum. Halk onlara bu sıfatı vermiştir. Halk ve tarih.’ İki gözüm Jara. Yazıyı okuduktan sonra, kalkıp Zamba del Che şarkısını senin sesinden bir kez daha dinledim.
Gazeteye köşe yazısı yetiştirme kaygısıyla şiir yazılmaz. Duyarlı olmak da tek başına ortaya bir şiir çıkarmaz. Yaşamın bilincine vuran görüntüsünü estetik olarak yeniden üretirken, duyarlılığın şiirle ilgili biçimini güçlendirmek gerekir. Yoksa ortaya çıkan şey bel ki iyi bir metin olur, ama dizelerle yazılmış olsa da şiir tadı vermez. Şiirdeki duyarlılık imge kuşandığında alıp başını gitmememeli. Bu duyarlılk şiirin dokusuna yansıdığında okuyucuyu elinden tutup ayağa kaldırmalı. Hem ona yakın olmalı, hem onun önünde yürümeli. Okuyucu şiirdeki imge ve anlatımla bir kontak kurabilmeli, o imgenin ve şiirin içine girebilmeli. Şiirdeki imge,’kaçak silah ve asker ceketi taşıyan laz takaları’ ile işlev olarak benzeşmeli. Sierra Maestra’da cephane taşıyan katır ya da şiirdeki imge. Farklı düzlemlerle aynı görevi yürütür. Son derece açık ve net. Eğer anlaşılır bir amaç için şiir yazıyorsak, kullandığımız imgeler, dil, seçtiğimiz sözcükler ve şiirin tamamı anlaşılır olmalıdır. Şiir imgelerle örülebilir, ancak ona kurban edilemez. Aynı şekilde imge de şiire kurban edilmemeli. İmge,yüklendiği anlam ve taşıdığı yük açısından şiirdeki gereksiz uzatmaları en aza indirir. Yani,imge varsa uzatmalara gerek kalmaz. Eğer uzatmalara başvurmak zorunda kalıyorsak, kurduğumuz imge üzerine düşünmeliyiz. Uzatmalar, denetimin elden kaçması riskini taşır. Büyük ustalar bile bu riske değinmişlerdir. Kuyumcu titizliğiyle şiir oluşturduğumuzu ve sonunda güzel bir bileşim yakaladığımızı düşünüyorsak, şiir düzleminde yapacağımız her hangi bir genişleme aksaklık yaratmayacaktır. Geriye sadece içerikle ilgili sorunlar kalacaktır. Şiirdeki uzatmalar okuyucuyu sıkar ve şiiri boğar.
Yazımızı yakınlarda kaybettiğimiz büyük ozan Gülten Akın’ın Yitikler Gecesi adlı şiiriyle noktalayalım.
Şimdi dünya boşlukta yavaş
Sen bütün canlılardan uzaksın yalnızsın
Rüzgâr uslandı doruklarda
Dağ çiçekleri uykuya vardı
Ay bacadan aştı uyumaz mısın
Bir ıslak serinlik yürüdü
Kara sokaklardan içeri
Çıtırdadı durdu bütün gün
Ayaklarının altında bir şeyler
Bütün gün ölüler gibi sustun
Bilsen ötesi aydınlık çizginin
Delice yakardın eski şiirlerini
Bir tutam bulut iki damla yağmur için
Yeniden sevinirdin içten içe
Bilsen ötesi aydınlık çizginin
Bu hal senin halin değil
Bütün gücünü yitirmiş
Bu hal senin halin değil
Yaşamanın kendisini yitirmiş
En insan yanıyla sana dönük
Dost dediğin ne gün içindir
Unut uzağı olduğu yere
Kaldır yatağından vakitsiz
Kaldır başucuna getir
Şimdi dünya boşlukta yavaş
Sen bütün canlılardan uzaksın yalnızsın
Rüzgâr usandı doruklarda
Dağ çiçekleri uykuya vardı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.