- 485 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yeniden okumak
Okunmamış kitap yeni kitaptır derler.Ama yıllar önce okuduğunuz bir kitabı yıllar sonra okumak nasıl bir duygudur diye sorabiliriz de.Bir eser yazıldıktan sonra okuyucu ile arasına yazar dahi giremez.Yıllar önce okuduğum;Onbinlerin dönüşü adlı roman hiç aklımdan çıkmadı.Roman 1943 lerde geçen üniversite öğrencileri arasında ki,fikir çatışmasını içeriyordu.Roman 1957 yılında basılmıştı.Benim okuma tarihim;1975 li yılardı.Okulun kütüphanesinden almışım.O yıllarda edebiyat ve siyasetle ilgineniyordum ama konulara tam vakıf değildim.Romanı okuduğumda ana fikir olarak üniversite öğrencilerinin hem okumak hem ülkenin siyasi geleceğinde etkili olmak için verilen çalışmaları içeriyordu.Ama benim için romanın en büyük etkisi roman kahramanlarının çok okumasıydı.
Aklımda kalan okuma merakından başka birşey değildi.O yüzden bu roman uzun süre belleğimi meşgül etti.
Bir kitap evi ziyaretinde bu romandan bir adet olduğunu gördüm.Almak ve almak arasında uzun süre tereddüt ettim.Aynı keyfi almazsam,yazarın fikirlerini beğenmezsem diye sorular aklıma gelip gitti.Sonunda almamaya karar verdim.
Ocak ayında hem iş hep kitap fuarını gezmek için Ankara’ya gitmiştim.Güncel kitaplardan daha çok sahaflar beni ilgilendiriyordu.Sahaflar kısmına bakarken ne göreyim;Onbinlerin dönüşü.Samim Karagöz’ün romanı.Hemen elime aldım..sayfalarına baktım.İlk baskı,henüz sayfaları açılmamış,soluk harfler,basım tarihi 1957 benim doğum tarihim.Bu defa romanı almaya karar verdim.Bu kadar tesadüf olmaz dedim.Sayfalar eski derğiler gibi ,sayfalarının bir kısmını bizim açmamız gerekiyor.Uzun yıllardan sonra bana gelen ,beni yediden oku diyen bir eser.
Yeniden okumak nasıl bir duygu hem onu test etmek için okumalıydım.Konu II Dünya savaşı yıllarında Alman’ya yanlısı ve savaş karşıtı olarak ele alınıyordu.Ama konu daha çok dış politikamız ile ilgiliydi.Nihal Atsız ve arkadaşlarının mücadelesi yeriliyordu.Ama isim verilmemişti.Daha çok savaş karşıtlarını kahraman olarak model veriliyordu.O zaman dan beri öğrenciler iki kutup arasında kaldılar.İdealist bir öğrenci ve önceleri idealistken sonra kendini bir gönül işine kaptıran roman kahramanın okuma merakını tekrar yaşadım.Romanı edebi bulmadım.Zaman ne kadar değişiyor;o yıllarda İstanbul köprüsü yoktu.Ama şöyle bir cümle vardı.Sanırım Galata köprüsü ".Köprünün üstünden geçerken gör İstanbul’un saltanatını"diyor..Şimdiki ,köprüleri görse nasıl betimlerdi,doğrusu merak ettim.O zamanlardan beri takip edilen öğretim üyeleri var .Şimdi hala durum değişmedi.Siyasi iktidarlar hep kendi taraflarını oluşturdular.Öğrenciler yeni siyasi konsepte göre kamplaşmaya devam etti. Değişen birşey yokmuş..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.