- 404 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
mamo
Dursun Zaman
Göksel, maNga
Her sabah doğan güneş
Bir sabah doğmaz oldu
Elleri ellerimden
Kayıp giden yıldız oldu
Gülünce ışık saçan
O gözler yaşla doldu
Ağlama duymaz artık
Bir varmış, bir yok oldu
Giderken bıraktığı
Bütün renkler siyah oldu
Üzülme anla artık
Belki de huzur buldu
Dursun zaman
Dursun diyorsun da
Oyun değil ki yaşamak
Sen inanmasan da
Bir son var anla
Herkese inat
Her sabah doğan güneş
Bir sabah doğmaz oldu
Elleri ellerimden
Kayıp giden yıldız oldu
Gülünce ışık saçan
O gözler yaşla doldu
Ağlama dönmez artık
Bir varmış, bir yok oldu
Giderken bıraktığı
Bütün renkler siyah oldu
Üzülme anla artık
Belki de huzur buldu
Dursun zaman
Dursun…
YORUMLAR
Bir Elis'in ağzından, bir Arel'in; bir de konuya neden dahil olduğunu anlamakta güçlük çektiğim yazarın (Bölüm 2/ part 2)olması okuru hayli zorluyor. Okur bu kadar yetersiz mi ki? Bence yazmanın ilk şartı,(subjektif şartlara sahip olduğunu kabulle) yazarın okura güvenmesinde yatar.
Aslında yazarı anlatıma dahil etmeye mecbur kalmışsınız. Neden mi?
Daha çok tasvir, eylemleri daha ayrıntılı vermeniz icap ediyor, yoksa sahneler canlanmaz okurda. Ama anlatıcı olmadan tüm bunları ve en önemlisi analizleri yapamazsınız bence. Zaten bu zorunluluk yazarı "bu da yazarın dedikleri" diye devreye sokmak zorunda bırakmış. Bu bir roman denemesi olduğundan zaman çok, sayfa çok; zorluk da çok olacak haliyle.
Zor bir yol seçmişsiniz derim. Kolay gelsin.
Sağlıcakla,