DÜNYA GELECEĞİNİN HABERCİSİ ONLAR:::: BİZİM ÇOCUKLARIMIZ:::

• 11 Şubat 2016 Perşembe 20:31:07

HER GÜN YENİ BİR KURŞUNA HEDEF
MAVİ DENİZİN DALGASINA SIRTI DÖNÜK
İNCE KUM TANELERİ ÜZERİNDE YATAN
HENÜZ GÜLÜŞÜ GÜNE DEĞMEDEN
GÖZÜ ANA MEMESİNDE
OYUNCAKLARDA , SICACIK BİR DOKUNUŞTA KALAN ÇOCUKLARIMIZ

Biz büyükler bahar deyince önce siz çocukları düşledik hep. Kırlarda nasıl uçurtmalar uçurabileceğinizi, renk renk çiçekler koklayıp sebze bahçelerini sularken neler öğrenebileceğinizi, şiirler hikayeler yazabileceğinizi, renkli boyalarla nasıl resimler yapacağınızı , güne başlayan sabahlar kulaklarınıza çocuk şarkılarından ritimler akıttığımızda daha mutlu büyüyecektiniz. Beslenmenin eğitimin barınmanın temel gereksinimin olduğu bütün kitaplar yazdı. Gün gelirde salt açlıktan barınaksızlıktan mavi engin denizlerin kıyısına vuracağınızı yazmadı hiç bir kalem. Hiç bir kalem kurşunlanan bebeklerin düşmanlığına inanmadı. Öğretmedi okullar büyük ulusların toprak savaşımına çocukların kurban gideceğini . Hangi güzel göz , sağlam bir vicdan savunmasız çocuklara saldıranlara karşı koyamaz ! kıyıda çarpan mavi suların şiddetli dalgasına yaslanmış bize şaka yaptığına, alkanlar içindeki bebeklerin boyalı olduğuna inanmak istiyoruz. Acının darbesindeyiz artık. başımız çocuklarımızı koruyamamanın suçluluğuyla eğik. Yetişkinler imparatorluğunda yaşayacağınızı dilimiz varmadı konuşmaya , Her zaman güzel günler çocukların diye düşledik ya. Çabalayanlarımız çırpınanlarımız oldu bu yönde, Çocukların gülücüğüne gölge düşmesin.. Öylesine şiddetle azalıyoruz ki Can pazarının eşiğinde şaşkınlığımız. Bir yanımız yalnızlaştıkça ürktükçe, bir yanımız aydınlığa güçleniyor. Çocukların ölümsüzlüğüne yaşama hakkına direnmek derdimiz. Sen yalınayak mermilerin arasında yaşam izi sürerken, can havliyle kime sarılacağını, hangi köşeye gizleneceğinin şaşkınlığını yaşarken; sokak aralarında, bodrum katlarında çaresizliklerin çağın fotoğraf karelerini doldurdukça utancımız bin katına çıkıyor ya... Yükümüzün ağırlığıyla yürüdüğümüz sağlam yoldan, yediğimiz bir lokma ekmekten, ısındığımız güneşten utanır olduk. Hani o aldırmaz koştuğun sokaklar, emdiğin memen , bir elinde bisküvi diğerinde renkli balonların...oyuncakların...bayram sevinçlerin...

Keziban Dernek Buldu
Ekim-2015