- 997 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
EVİN KIZI GİBİ GEL
Yazmalı iki satır da olsa...
Bugün karmakarışık rüyalarla uyandım. Aklımda kalanları toparlamaya çalışıyorum. İşe gitmek için hazırlanan eşimi kavaltı sofrasında yakalayıp büyük bir ciddiyetle bir çırpıda anlatıyorum. Kanımca pek ilgisini çekmesede kırmadan, gülümseyerek ve onaylayarak dinliyor.
Sonra eski dostlardan biri için, "mutlaka aramalıyım" diyorum. Çünkü ne zaman girse rüyama, malum bu bir hissiyat meselesi, mutlaka onunla ilgili bir haber alıyorum.
Gurbet yaşayanlar bilirler gönül telini. Bizim de sevdiklerimizle iletişim kurmamız böyle oluyor.
Diğer günlere göre oldukça enerjim düşük "bir duş beni kendime getirir" diyorum.
Başımdaki o koca ağırlık da neyin nesi.
Off! pufff!
Yok yok bu içimdeki huzursuzluk ülkemin yaşadığı can sıkıcı olayların bende bıraktığı izden başka bir şey değil. Yine de hayat devam ediyor. Ev toplanacak, bulaşık yıkanacak, yemek yapılacak... Tam bu koşuşturmaya odaklanma çabasına giriyorum ki sosyal medya üzerinden bir mesaj alıyorum. Kendi kendime "gözlerim yalnış görmüyor değil mi?" desem de kısacık şaşkınlık sonrası içimi koca bir mutluluk sarıyor. Yirmi yıl öncesinden Tatvan’da görev yaptığımız zamanlarda dostluk kurduğumuz arkadaşlarımızın kızı kendini hatırlatır bir iki cümle yazmış.
Aceleyle cevap yazıyorum "sizi bulmak için çok çaba harcamama rağmen ben ulaşamadım".
"Sen nasıl buldun beni?"
Telefon numaramı istiyor annesine süpriz yapacak aceleyle yazıyorum ve telefonun diğer ucunda Neziha Ablacığım.
Sanki mesafeler ötesinde değil tam karşımda yine o neşeli o anaç sesiyle konuşuyor ama yılların ağır yükü hissediliyor.
Nasıl mı anladım?
Anlamaz mıyım arkadaşımın kederini, sevincini. Dost dediğin anlar.
Altı yıl olmuş kocasını kaybedeli. Hey gidi Hasan Abi hey! Baba adamdın vesselam.
Göz yaşlarımı tutamıyorum mutlulukla hüzün arası hislerimin tek ifade şekli bu.
Zaten namım almış başını gidiyor sulu göz diye.
Üç kızının arasına beni de koyan bu aile nasıl sevilmesin.
"Gel gel Malatya’ya seni çok özledik "
"Evin kızı gibi gel..."
Hayatım boyunca nadiren de olsa canı gönülden duygularla çağıran seven insanların varlığı beni hayata yeniden bağlıyor.
İyiliğe, güzelliğe, dostluğa dair inancım artıyor.
Güzel bakabilmek herkesin harcı değil.
Nice zamanlar kendimi kötü hissetmiştim.
Niçin?
Bazen umudum kalmamış olsa da insanlık adına...
Bugün bir kez daha inandım. Mesafeler ötesinden, kırk yıllık kahve hatrını bilen dost beni unutmamış, dilinde, gönlünde yer etmişim.
Ya ben aynı duygularla özlediğim tatlı dilli Neziha ablamı ve güzel ailesini kalbimin en değerli yerinde saklamamış mıydım bunca senedir
Mesajlaşma sırasında kızı Seza’nın bir sözü daha beni etkilemişti. Ablası Mehtap’ın idolüymüşüm. Hay Allahım! Farkında olmadan hayatına dokunabilmişim.
Böbürlenmek mi benimkisi?
Hayır öyle bir amacım yok. Sadece hayatımın bir köşesinde birilerine örnek olabilmişim sevinci.
Zarar verme duygusundan uzak olabilmek, insanlara iyi yönde örnek olabilmek mutlulukların en güzeli değil mi?
Telefonu istemeden de olsa kapatıyorum ama gün boyu acı tatlı hatıralarım film şeridi gibi canlanıyor.
Tatvan terörün en cafcaflı zamanları. Yine ölüm! Yine şehit!
Hatırlamak istemediğim onca yaşanmışlık.
Belki bir gün anlatırım.
Sadece durun ve düşünün, dostluk adına .
Kin, öfke, kan nereye kadar!
Birbirimize kırk yıllık kahve kadar hatrımız yok mu?
H. Çiğdem Deniz.
YORUMLAR
H. Çiğdem ŞİİRBAZ
insanlık yaşıyor yazar gönüllerde lakin canavarlar fitneyi sokmuş içimize.
dostluğun güzelliğini, sevgiyi ve insanlığı kaleme alan anlatımı düzgün güzel bir yazı
kaleminize sağlık
H. Çiğdem ŞİİRBAZ
"Yirmi yıl öncesinden Tatvan’da görev yaptığımız zamanlarda dostluk kurduğumuz arkadaşlarımızın kızı kendini hatırlatır bir iki cümle yazmış."
Van Gölü ülkemizde görmek istediğim köşelerden, yazınızda bu isteği kamçıladı hani
Evet belgesellerden izlediğim kadar Van Gölüne kıyısı olan bir ilçe ve vapur işliyor
Güzel yerde görev yapmışsınızda bir de şu kahrolası terör olmasa
Oraların turizm cenneti olması lazım, turizm
Terörün bir ölçüde tat tuz kaçırdığı Tatvan'a bir selam da benden
Yüreğe, emeğe, kaleme, kelama bereket efendim
Saygı ve selamlarımla...