- 1041 Okunma
- 6 Yorum
- 2 Beğeni
BİR ÜZGÜNÜN ŞİZOFRENİK NOTLARI-2
Hep istediklerimiz olacak değil ya.
Of hay hak!
Biraz da hayat istesin biz verelim. Zaman olsun mekan olsun olay olsun F/EDA olsun! Vur hayat biz kaçarız. Kendimizden kendimize kaçmakla tüketmiyor muyuz şu kısacık hayatı?
Çok akıllı konuştum; eyvah akıllanıyor muyum? Aman uzak olsun.
Of hay hak!
Sinemde bir ağırlık var ama ben uçuyorum. Kanat mı? Ne gerek var canım, ben zaten baştan aşağı kanat duruyorum; sırılsıklam…
Başım ağrıyor, zonkluyor böyle.
En çok da sessizlikten.
Ben bastırmaya çalıştıkça o hep üste gelir beni yüz üstü yere yıkar. Ağzım burnum yamulur; öyle böyle değil. Yüzüm gözüm çamur olur; gözyaşım yağmur olur, yağar yaralarıma sağanak sağanak.
Of hay hak!
En çok da ipini kaçırdığım hayallere gülüyorum; ne kadar da komik! Benim anlayamadığım, anlaşılamadığım aptal hayallerim!
Yoruldum, yo/ğ/ruldum.
Us/l/anmadım, u s a n d ı m.
B/aktım geçeceği yok,
B/ana bır/aktım…
Boş verdim,
Çoşuverdim.
Kendi kendime oyunlar oynamaya başladım, bundan böyle artık sadece kendime b/akarım. Sus/malıyım, duyulabilir her an çığlığım boş sokaktaki fahişeler tarafından. Ve küfürler yiyebilirim pis sarhoşlar tarafından. Ama umurumda mı?
Kendime düşüşlerimin ne zaman gelir sonu?
Umurumda mı olur sallamam düşümdeki s/onu…
Of hay hak!
Yine delirdim…
Neyse sakinim…
YORUMLAR
gerçekçi bir yaklaşımla kaleme alınmış yansımalar.
yaşanmış gibiydi...
tebrik ederim
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Zordur, bilirim, sabir ve iman gücü ile de yenilir.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
teşekkür ederim :)
Ne kederli göz yaşın,
Üzgünüm bir o kadar da üzgün…
İki kez üzgünlük bir delilik…hele ki ardına bir o kadar da yazılırsa…
‘’ Yoruldum, yo/ğ/ruldum.
Us/l/anmadım, u s a n d ı m.
B/aktım geçeceği yok,
B/ana bır/aktım…
Boş verdim, ‘’
İşte gidiyorum,
ne senden geçerken ne de kendimden. Elimde bitiremediğim bir kadeh…Her seferinde dudaklarıma getiriyor vazgeçiyorum. Aklımı başımdan alıp ,bir bilsen nasıl da kayboluyorum…
İşte gidiyorum,
Çiğerlerime kadar dolan duman, son sözüm son sözünü dinleyene kadar. Üç-dört mısra daha tükettim, bak heyecana düştü yine hayallerim.
İşte gidiyorum,
Kara kalemle karaladığım hayallerim, yine üç-dört resim. Birinin adını sen koy , birinin adı kör karanlık olsun. Karanlıklarda çiz resmini ve onun hayallerini…
İşte gidiyorum,
Kulaklarımda hayallerin uğultusu, kulaklarında çığlık sesleri. Duyma onları, duymamazlıktan gel. Ağlama onlara ama ağlar gibi sev…
Delilik bedava, deliliğe devam
Güzeldi. Tebrikler
saygılar
Yavru yılan balığı balıkçının oltasına yakalanınca annesiyle şöyle bir söyleşi olmuş:
-Anne oltaya yakalandım.
-Korkma evladım
-Anne balıkçı sudan çıkarıyor beni.
-Korkma evladım
-Anne kafamı kesiyor.
-Henüz korkacak bir şey yok evladım.
-Anne derimi yüzüyor.
-Korkma, korkma henüz korkacak bir şey yok.
-Anne, kızgın yağa attı kızartıyor.
-Hâla korkacak bir şey yok evladım.
-Anne tabağa aldı üzerime limon sıkıyor.
-Hahh. Şimdi hapı yuttun işte.
Üzerimize limon sıkılıncaya kadar devam. Ne zamanki limon sıkmaya başlarlar o zaman korkmak lazım ))))))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
teşekkür ederim :)