- 1903 Okunma
- 12 Yorum
- 2 Beğeni
SÜREÇ
Tarih 2013 aylardan Nisan.O dönemde ’ÇÖZÜM SÜRECİ _AKİLLER) ’safsatasıyla yola çıkan bu günkü yönetim ne yazık ki ülkeyi uçurumun eşiğine getirdi.Mecliste ülke dertleriyle dertlenmek yerine, koltuk davasına hizmet eden hain güruhu açılım süreci gölgesinde azılı terör örgütü PKK ya toparlanma imkanı tanıdı
Bunların mimarları boncuk bulmuş deliler gibi halkı safsatalarla oyalamak adına ’ANALAR AĞLAMASIN’ konu başlığı altında yazdılar çizdiler. Bu arada dış mihraklar boş durmadı.Elbetteki analar ağlamasın dedik demesine de kör zihniyet ülkenin anasını ağlattı.Sonrasında beklenen gün geldi millet seçimde son sözünü söyledi.
7 Haziran seçimleri aslında bir dönüm noktasıydı. Bu sürecin ardından bütün siyasi partiler sağcısıyla, solcusuyla herkesin şapkasını önüne koyup, milletin vermek istediği mesaja iyi kulak asması gerektiğini’ bakın ülke UÇURUMDA ’durun ... yeter artık ! dediği gündü.
Malesef baştakilerin gözü öylesine kördü ki, seçimi kaybedince seçimden bir sonraki sabah meydanlara inen dağ kadrosunun tehdit dolu sözleri ve pervasızlıklarına sessiz kalıp, illede yeniden tek başına ülke yönetiminin başına geçelim, ipler bizde olsun diyerek, diğer siyasi partilerin şartlarını sürekli geri çevirip, bu boşluktan yararlanan dağ sempatizanlarının şehirlerde illegal faaliyetlerinin hızlanmasına olanak sağlamışlardır.400 millet vekili olmasa ülke kan gölüne döner deyip, milleti tekrar sandığa mahkum edip kirli emellerini gerçekleştirdiler.
Şimdi ülkenin geldiği noktaya bakalım. Düne kadar dağlarda gezen hainler çözüm süreci zırvası altında çiçeklerle karşılanıp, sonrasında ilk fırsatta şehirlerde tüneller kazıp, hendekler açıp devletin onlara tanımış olduğu eşitlik ilkesini hiçe sayarak , eğitim ,sağlık vs tüm kamusal alanları ateşe verip , ülkenin doğu ve güneyinde iç savaş çıkarırken, devletin tüm yetkilerini kullanan PKK yandaşı belediye başkanları tüm imkanlarını terörden yana kullandı .İş makinalarından tutun gıda yardımına kadar her imkanı korkusuz ve utanmadan canilerin hizmetine sundular.. Kabullenmesi güç ama gerçek olan adına ne derseniz deyin, adım adım planlı bir şekilde iç savaşın fitilini ateşlediler..
Tabi ki bu tek başına olmadı paralel devlet ( pensilvanya -imralı) ortak çalışması baştakilerin gözünden kaçtı.Çünkü aşkları öylesine derindi ki, mahalle yanarken onlar saçını taramakla meşguldü.Bu yüzden gerçeği göremediler yada görmezden geldiler Onların değimiyle kandırıldılar. O kadar yanlış vardı ki bunların ortaya çıkması, akabinde birilerinin sonu olacaktı. Hal böyle olunca olmaması gereken oldu ve eşine az rastlanır bir şekilde elektrik kesintisi oldu Halk bir günde karanlığa mahkum edilerek koca ülkede aklanma yoluna gidilerek, akıllara zarar bir yöntemle yolsuzluklar gizli saklı ne varsa halktan kaçırılan ..deliller yok edildi.
Yasama, yürütme, yargıya müdahale edilerek adeta ADALETİN başını gövdesinden ayırıp, basın yayın kuruluşlarına yayın yasakları getirildi. Devletin ilgili kurumlarına sızan ve hemen hemen her üç kişiden ikisi ya pensilvanya, ya da İmralı canisi karşımıza çıktı.Aslında perşembenin gelişi, çarşambadan belliydi. Şöyle ki; pensilvanya ya her gittiğinde el etek öpen,cemaatin adamlarına kpss sorularını serviz ederek onları devletin önemli yerlerine yerleştirmesi, orduyu ve emniyeti cemaat savcılarıyla dağıtıp karşılarında kendilerine engel olacak güç bırakmaması cemaatle işleri bitince de terör örgütü ilan edip bütün suçu cemaate yıkmaları sonrada çıkarlarına ters düşünce yaygara koparan ’bunlar terör örgütü’ diyen yine bu zihniyet. El ele diz dize bizim resimlerimiz mahşetlerde gezmedi.Yada dağlarda sarmaş dolaş poz veren, aşk yaşayan bizler değildik o dönemde.
Peki bunların bu ülkede bu kadar söz sahibi olmasının ardında kimler vardı ?
Elbetteki bu günkü yönetim. ’SU UYUR , DÜŞMAN UYUMAZ ’ sözünü unutup, bu ülkede özerklik çılgınlığını kürsülerden haykırıp TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ KARŞISINA ALIP .’ ’Sırtımızı YPJ’ye YPG’ye ve PYD’ye yaslıyoruz ’ diyenlere tanınan imtiyazlar malesef silah olarak bize geri döndü.
Yetmedi bu toprağın ekmeğini yiyen, suyunu içen çözüm diye yırtınan caniler, bu gün Rusya’nın omuzuna baş koyup orada ağlama gafletine kapıldılar.
Madem bu ülkeden hak talep ediyorsunuz ne işiniz vardı da koşa koşa Rusya’nın kapısını çaldınız.
’Hırsız evden olunca ,öküz bacadan uçarmış’ gün geçmedi ki ihanete yenileri eklenmesin. Amaçları ülkede kargaşa yaratmak olan çok masumane görünen okumuş e ....sürüsü sözde akademisyenler düşünce özgürlüğünün gölgesinde hainliklerini ilan edercesine imzaladıkları bildirgeyi basının önünde açıklamaktan hiç çekinmedi.
At izinin, it izine karıştığı ülkemizde hala bu zihniyetleri savunan akıl fukarası at gözlüklü insanlar mevcut.Bizler bu yaşananların yaşanacağını günler öncesi söylerken ’tek bayrak, tek ülke, tek millet ’ demiştik sizler bizleri hain, faşist ilan etmiştiniz.
hoşnut musunuz bu durumdan ?
YORUMLAR
okumayan, düşünmeyen ve aklını kullanmayan bu asil millet her şeyi alkışlamayı çok iyi becermeye başladı.Akıllarını ipotek olarak veren kişilerin akil adam olarak kimilerinin 5 bin sene dediği ama benim 20 bin sene olarak bildiğim Türk devlet sisteminin temeline dinamit koymalarına maalesef bu kutlu devletin idarecileri tarafından yol verildi.Mete babasını oklamıştı, kandırıldım deseydi kağan olan babası kurtulurmuydu acaba ? ne yazık ki bir devrin sonunu yaşadığımız bu günlerde Tanrı Türkü daha çok korusun !
Öncelikle vukufla yaptığınız değerlendirmeyi kutlarım
Kaleme aldığınız hususları kale almamak ancak hayret uyandırır
Satırlarınızı okurken
Ziya Paşa'nın "“Ne günlere kaldık ey Gâzi Hünkâr, Katır mühürdâr oldu, eşek defterdâr!” deyişi de aklıma gelmedi mi sanki?
Yahutta “Kahpe içerden olunca, kapı kilit tutmaz oğul!" deyişi de aklıma geliverdi bir an
Kanımca hükûmetinde, muhalefet çevrelerinin de hataları var
Kuşkusuz medyanın, akademisyenlerin, vs.
Etkin çevreler "gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içerisinde" olabiliyor
Yine Akiller bahsiniz, bana Hababam sınıfındaki Akil Hoca'yı da hatırlatır
Ya da Maarif eski müfettişlerinden Hüseyin Şevki Topuz ne kadar müfettişse çok aydın ve siyasimiz o derece dirayetli ve vukuflu bence
Ne diyelim
Allah selamet versin
Rabbim, ülkeyi yönetenlere ve gerekse muhalefet çevrelerine basiret, dirayet ve hatta hidayet nasip eylesin
Dilerim Allah'tan akan kan durur, başka terör eylemlerinden ülkemiz kurtulur
Nihayet
Seçkin kaleminizi saygıyla selamlıyorum hanımefendi...
Evet Değerli Arkadaşım.
Bir kez daha sayfandayım.
Bu yazına yaptığım yorumu önce sana yolluyorum. Sonra da bu gece kendi sayfamda yayınlayacağım.
ÇÖZÜM ÇÖZÜM SANA SÖZÜM.
Yaklaşık kırk senedir ülkenin adeta makus talihi oldu bu terör belası. 1980 ihtilali öncesinin mizah dergilerinde ‘’Apoçiler’’ olarak alay konusu edilen bir terör örgütü o günden bu güne geldiğimizde artık ‘’Bir avuç çapulcu ‘’ olmaktan çıkıp ‘’Müzakere’’ için karşısına oturmamız gerektiği söylenen bir güç haline getirildi.
Ufacık bir kartopu iken bu gün bir çığ haline gelen bu terörü niçin kökünden kazıyamadık?
Tarihimize baktığımız zaman bu tür ayaklanma ve isyan durumlarında hep iki yola baş vurduğumuzu görüyoruz. Bunlardan biri ‘’Vur kurtul’’ yöntemi, öteki ise ‘’Ver kurtul’’ yöntemi.
Mesela Celali İsyanları ve benzeri isyanlarda ‘’Vur Kurtul’’ yöntemini kullanmışız. Vurmuşuz, belki bir müddet için o sorundan kurtulmuşuz ama o ruhu öldürememişiz. O ruh karşımıza asırlar sonra Koçgiri ayaklanması, Dersim Ayaklanması ve en son olarak da Gezi ayaklanması olarak çıkmıştır.
Sırp İsyanı, Yunan İsyanı gibi olaylarda ise en sonunda ‘’ Ver Kurtul’’ demişiz ve vücudumuzdaki kangrenli bölgeyi vererek kurtulmuşuzdur arkasından ‘’ Ah Selanik, Ah Tuna Boyları, Ah Sofya ‘’ Diye ağlaya ağlaya.
Bazen vurarak kurulamayınca vererek kurtulmaya çalışmışız, Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanında olduğu gibi.
Bazen isyan eden bir asiye Beylerbeyilik ve paşalık vererek kurtulmuşuz.
Bazen ‘’ Biz koruyamıyoruz sen bizim adımıza koru’’ demişiz Kıbrıs ve 12 Adayı kurda teslim edilen koyun gibi vermişiz.
Bazen ‘’Hem vur, hem ver kurtul’’ demişiz 1974 de Kıbrıs’ı hem vurmuşuz, hem de üçte ikisini vererek kurtulmuşuz ‘’ Tamamı gideceğine bari üçte biri bizim olsun.’’ Diyerek.
Başka bir yöntem bilememişiz. Aklımıza da gelmemiş.
Pkk terörü için ‘’Ver kurtul.’’ Demek mümkün değildi. Çünkü ‘’ Vur gerilla vur Kürdistan’ı kur’’ diyerek işe başlayan bu örgütün hayalindeki Kürdistan zannedildiği gibi sadece doğu ve güneydoğu Anadolu’yu kapsamıyordu. Bunu gerçi çok çok seneler sonra Selahattin Demirtaş ‘’ Fethiye kimsenin babasının malı değildir.’’ Dediğinde anlamış değildik ama resmi açıklama o dönemde geldi. Yani ‘’ Vur gerilla vur, Kürdistan’ı kur’’ diyen örgütün ideali Türkiye’nin tamamıydı aslında. Dolayısıyla pkk dan kurtulmak için ‘’Ver Kurtul ‘’ modeli geçerli bir model olamazdı. Nitekim 2015 de yapılan her iki seçimde Kürtçü HDP nin İstanbul’da yani Türkiye nüfusunun yaklaşık beşte birinin yaşadığı bir şehirde Türkçü MHP den daha fazla oy alması bize gösteriyordu ki ‘’ Ver Kurtul’’ desek bile nereyi vereceğiz? Türkiye’de olmadıkları yer yoktu ki. Hem efendim mesela Türkiye’nin en önemli petrol bölgesi olan Batman’ı niçin vereyim? Hepsinden önemlisi de Türk ve Kürt o kadar birbirine girmişti ki kime ‘’Sen Kürtsün, Kürdistan’ı da kurduk. Haydi memleketine.’’ Diyebilirdi devlet. Kısacası vererek kurtulabileceğimiz bir sorun değildi bu sorun. ‘’ Vura vura kurtulacaktık’’
Özellikle 1990 lı yıllarda devamlı vurduk. Vurmasına vurduk ama İlker Başbuğ Paşa bakın 2010 da hangi acı gerçeğin altını çizdi:
Uğur Dündar ile yaptığı röportajdan: ‘’PKK’yı 5 defa bitirdik: 1984’ten 2010’a kadar 26 yıl geçti. ‘40 bine yakın terörist etkisiz hale getirildi’ dediniz, doğrudur. Rakamları biz verdik. 30 bini etkisiz hale getirildi. 10 bin de yaralı, teslim olan var. Toplam 40 bin. Örgütün dağ kadrosu yıllara göre değişiyor, ortalama 6 bin diyoruz. Şu anda 4 binler civarında. Ortalama 6 bin dersek, 30 bini 6’ya bölerseniz, 5 bin çıkıyor. Matematiksel olarak baktığımızda 26 yılda, güvenlik kuvvetleri 5 defa bu PKK terör örgütünü bitirmiş. Bu bir tespittir.
Algılama yanlışlığımız oldu: Türkiye’de ne zaman terör olayları azaldı veya hiç olmadı... Biz bunu yanlış algılıyoruz. Sanki terör örgütü bitti, dağıldı... Aslında terör örgütünün dağ kadrosu duruyordu, eylem sayısı düşmüştü. Örnek mi? 1999’dan 2004 yılına kadar... Eylem yok, ama örgüt bitmedi. Dağ kadrosu duruyordu. Burada belki algılama yanlışlığımız oldu. Doğru algılasaydık o dönemde daha sağlıklı tedbirleri alabilecektik’’
Özetle ‘’ Vurduk ama kutulamadık’’ demişti.
Vererek kurtulamıyorduk. Vurarak kurtulamıyorduk. Ne yapacaktık peki kurtulmak için?
Bu soruyu CHP lilere sorduğunuz zaman iki cevapları var: 1- 1999 senesinde biz terörü bitirmiştik. Artık kıpırdayamıyorlardı bile. (Ama İlker Başbuğ Paşa bunu yalanlıyor. ‘’ Eylem yok, ama örgüt bitmedi’’ diyor.) 2- Bir takım yatırımlar yapar, bir takım demokratik haklar verirdik bölge insanına. Yani? Yani açılım paketi.( Ak Partinin yaptığı nedir? Açılım paketi.)
Aynı soruyu MHP lilere sorsanız. ‘’ Terör örgütü ile müzakere edilmez. Kafasına vurulur, mesele kökünden halledilir. Biz 1999 da örgütün kökünü kazımıştık.’’ Yahu mübarekler öncelikle bu işin başındaki adam yani İlker Paşa diyor ki ‘’ Eylem yok, ama örgüt bitmedi.’’ Siz hangi örgütü bitirmekten bahsediyorsunuz? İkincisi kesinlikle ve kesinlikle bölgede esameniz bile okunmuyor. Adamlar Ülkücülerin kalesi olan pek çok yerde ( Fethiye mesela ) parti binası kurmak için girişimlerde bulunurken bizim hazret bütün siyasi ömrü boyunca sadece bir defa Diyarbakır’a bir defa da Tunceli’ye gidebiliyor. Bir zamanlar Türkçülüğün kalesi olan Diyarbakır’da ancak beş bin kişiye hitap edebilirken Tunceli’de yuhalanıyor. Fırat’ın doğusuna gidemiyorsunuz ama oturduğunuz yerden görüyorsunuz 1999 da terörün bittiğini(!) Ortada biten bir şey yok.
Ortada biten bir şey yok. Ver Kurtul mümkün değil, Vur Kurtul sonuca ulaştırmıyor. ‘’Aman doktor canım gülüm doktor derdime bir çare’’
2002 yılının 3 Kasımında iktidarı devralan Ak parti…Yok yok şimdi Ak parti yazdım diye beni de Ak Partili kategorisine sokacak kardeşlerimi üzmeyeyim. Onların dediği gibi olsun . Evet 3 Kasım 2002 de iktidarı devralan desem de ayıp olacak o halde ? O halde ‘’İktidarı ele geçiren’’ deyim ve toparlayayım.
3 Kasım 2002 de iktidarı ele geçiren Akepe başladı sormaya: ‘’ Bu terör nasıl biter?’’ MHP ‘’ Biz olsak vura vura bitirirdik. Zaten de öyle yapmıştık. Otur oturduğun yerde. Terörü hortlatma.’’ dedi. CHP ‘’ Vura vura bitirmiştik zaten. Terör mü kaldı ki şimdi terörü bitirmekten bahsediyorsun. Otur oturduğun yerde. Terörü hortlatma. Biz olsak demokratik bir takım haklarla bölge halkının huzuruna çıkardık’’ dedi.
Akepe görüyordu ki bu iş bitmemişti. ‘’Vur Kurtul’’ hiç bir zaman çözüm değildi. ‘’Ver Kurtul’’ hiç değildi yeni bir yöntem bulunmalıydı. O da ‘’ Yahu derdin nedir? Söyle, bakalım isteklerin makul şeylerse halledelim böylece sen de kurtul ben de Modeli’’ Diyebileceğimiz bir model icat etti.
Sordu: ‘’ Hele heval anlat bakalım derdin nedir? ‘’
İşte bu soruyla birlikte yeni bir dönem başladı. Bu döneme önce ‘’Açılım’’ sonra da Çözüm süreci ‘’ dedik.
Bu soruyla birlikte de SARI ÖKÜZ meselesi başladı.
Sarı öküz meselesi ne mi? Kısaca izah edeyim.
Memleketin birinde oldukça geniş bir alanda bir sürü öküz yaşarmış. Öküzlerin olduğu yerde de aslanlar varmış ama sayıları azmış. Öküzlere baktıkça ağızlarının suları akıyor ama öte taraftan çoklukları karşısında korkuyorlar saldırıya geçemiyorlarmış. Ara sıra tacizler, hafif yaralamalar yapsalar da bir tane bile öküz kapıp yiyemiyorlarmış.
Bir gün bir heyet oluşturup öküzlere yollamışlar. Demişler ki: ‘Bu bölgede barış içinde yaşayalım ille velakin sizin sürüdeki şu sarı öküz bize çok ters bakıyor. O sarı öküzü bize verirseniz ömrü billah bir daha sizi taciz etmeyiz.’’
Yaşlı öküz ‘’Sakın vermeyin.’’ Dese de diğer öküzler ‘’ Bir öküzden ne çıkar. Verelim de kurtulalım şu aslanların tacizinden.’’ Diyerek vermişler.
Aradan zaman geçmiş, aslanlar ‘’ Beyaz öküz de ters baktı, benekli kuyruğunu salladı, alaca Mööö dedi.’’ Gibi bahanelerle devamlı öküz almaya başlamışlar ve nihayet öküzler oldukça azalınca artık heyet meyet göndermeden dalıp istediklerini almaya başlamışlar.
Öküzlerin en son lideri, yaşlı öküze sormuş: ‘’ Biz nerede hata yaptık?’’ Diye. Yaşlı öküz :‘’Sarı öküzü verdiğiniz anda kaybettik. ‘’ Diye cevap vermiş.
Evet…Sarı öküz meselesi başlamıştı. İlk önceleri örgüt de şaşırdı. ‘’ Vur Kurtul ve Ver Kurtul’’ dan başka bir şey bilmeyen sadece ‘’Vur Kurtul’’a yönelmiş olan kendi lisanlarındaki Tece ilk defa değişik bir şey yapıyordu. Buna hazırlıksızdılar. Bu arada bölgenin sesi dinlendiğinde hak diye öne sürdükleri üç şey vardı:1- Kürtçe televizyon 2- Anadillerini çarşıda, pazarda rahatça kullanmak. Kürtçe şarkılarıyla düğünlerini yapmak. Kürtçe kaset ve albümlerin yasaklanmaması 3- Bölgelerinde devletçe daha fazla yatırım ve iş imkanı.
Devlet kolları sıvadı ve var gücüyle bu istekleri yerine getirmeye başladı. Özellikle Kürtçe Tv doğuda sevinçle karşılanırken batıda şiddetle karşı çıkanlar oldu.
Artık her ne kadar Nevruzlarda yine pkk bayrakları, Apo posterlerine yer verilse de o meşhur kanlı Nevruzlar olmuyordu. Lakin örgütün istediği bu değildi. Nitekim ‘’ Açılım paketi’’ denen bu paketi sarı öküz olarak gördü.Yani eğer gerilla daha fazla vurursa bu iş Kürdistan’ın kurulmasına kadar gidebilirdi.
Bu arada Hükumet ‘’ Oh be. Bir tv açtım, Kürtçeyi serbest kıldım, resmi dil olmasa da kamusal alanda kullanmasalar da ( Bu da A. Necdet Sezerden kaldı bize- ‘’Kamusal alan’’) artık Kürtçe kaset ve albümler toplatılmıyor,çarşı pazarda Kürtçe konuşabiliyorlar. Eh Doğuya ve Güneydoğuya yatırım da yapıyorum artık rahat rahat uyuyabilirim.’’ Demeye başladı ve uyumaya moduna geçti.
Hükümet uyurken gerilla vurmaya başladı tekrar. Hükümet şaşırdı. ‘’ Ne oluyor yahu ne istediyseniz verdik. Derdiniz nedir?’’ Demeye başladı.
‘’ Daha fazla’’ demeye başladılar.
Sonrası malum. İmralı canisi ile görüşmelerden Habur rezaletine, Habur rezaletinden Diyarbakır rezaletine kadar bir sürü yeni denemeler. Hatta kışlalara saldırılıyor, kışlanın içinden Türk bayrağı indiriliyor ama Hükümet - Bir filmde Şener Şen’in bir repliğinde olduğu gibi- ‘’Aman aman bir tatsızlık çıkmasın da’’ diyordu.
Hükümete göre yaptıkları ‘’ Analar ağlamasın’’ politikasının bir gereği idi ama analar daha fazla ağlamaya başlamıştı. Örgüte göre ise Sarı öküzden sonra beyaz öküz, alaca öküz, benekli öküz çoktan mideye inmiş, sıra öküzlerin tamamen yok edilmesine gelmişti.
Akepe hükumeti ‘’ Ver Kurtul ve Vur Kurtul’’ dışında bir başka yola tüm içtenliği ve samimiyeti ile yönelmiş ama bölgeyi oldukça başı boş bırakıp olan bitene devamlı ‘’ Du bakali n’olcek?’’ diyen avanak koca misali devamlı ‘’ Du bakali n’olcek ‘’ demişti. Hatta bizzat daha sonra kendilerinin de itiraf ettiği gibi bu süreçte örgütün silah ve mühimmat depoladığını, hendekler kazdıklarını görüyorlar ama ses çıkarmıyor ‘’ Aman aman çözüm sürecine bir zarar gelmesin’’ diyorlardı.
Kısaca ‘’Du bakali n’olcek’’ e de dokunalım ki tam anlaşılsın.
Zengin biri karısından şüpheleniyormuş. Karısının peşine bir dedektif takmış. Dedektif akşam adama rapor veriyor.
-Efendim siz evden çıkar çıkmaz evinizin kapısına son model bir araba geldi. Arabanın içinden oldukça yakışıklı bir adam indi.
-Eeeee du bakali n’olcek?
-Sonra efendim eşiniz dışarı çıktı ve adamın boynuna sarıldı.
-Eeee du bakali n’olcek?
-Sonra içeri girip karşılıklı şarap içtiler ve birbirlerine sarılarak dans ettiler?
-Eeee du bakali n’olcek?
-Sonra soyunmaya başladılar.
--Eeee du bakali n’olcek?
-Sonra çırılçıplak yatağa girdiler
-Eeee du bakali n’olcek?
-Hepsi bu kadar efendim.
-Yahu bir şey anlatmadın ki. Ben annayamadım şimdi garı bene aldadıyo mu aldatmayo mu?
-Üzerlerine yorganı çektikleri için daha fazlasını göremedim efendim.
Bu arada sosyal medyanın klavye kahramanları da çoştu tabii ki. ‘’ Ya devlet başa, Ya kuzgun leşe’’ nidaları ayyuka çıktı. Fırat’ın ötesinin nasıl bir yer olduğunu rüyalarında bile görmemiş vatandaşlar bir taraftan ‘’ Ya devlet başa, ya kuzgun leşe’’ Deyip sanki ellerine silah almış da dağda terörist peşine düşmüş havalarına girerken öte taraftan ‘’ Bu memleketi siz bu hale soktunuz ak kefenliler. Şimdi ben savaşmayacağım sizin sarayınız için. Buyurun savaşın’’ diyerek müthiş bir Türklük ve kahramanlık örneği gösteriyorlardı(!)
Sonunda hükumet -üzerlerine yorganı çektikten sonra ne yaptıklarını görmemiş olsa da- resmen ş’aapıldığını anladı terör örgütü tarafından. Kimileri bu gözlerini açma olayını 400 milletvekili olayına yordu ki bu da ayrı bir garabettir. Hem ‘’Seçim sonuçları Seç Sis denen bir sistemle Akepe lehine değiştirildi, Akepe oy çaldı. Seçimlerde sahtekarlık yaptı’’ Diyeceksiniz hem de ‘’Akepe 400 millet vekili çıkaramadığı için tüm bunlar’’ Diyeceksiniz. Seç-Sis denen sistemle halkın %49.5 unun oyunu alan Akepe aynı sistemle ve oy da çalarak 400 Milletvekili çıkaramamış? Hayret bir şey. Bir çok ilde tek başına ilin tüm milletvekilliklerini kazanan Akepe senelerdir özlemini çektiği İzmir’i düşürememiş aynı yöntemlerle? Hayret bir şey.
Neyse…Namus elden gitse de yapacak tek şey kalmıştı: Kirlenen namusu temizlemek için bu tecavüzcüyü ortadan kaldırmak.
Tekrar başa döndü. Yani kendinden öncekilerin metodu olan ‘’Vur Kurtul’’ metoduna.
Bu metoda döner dönmez yine eleştiri bombardımanları başladı. Eleştirenler pek çok konuda elbette haklıydılar özellikle de teröre ve teröriste bu kadar taviz verilip meselenin bu boyutlara gelmesi konusunda çok haklıydılar. Hükumetin ‘’ Kandırıldık’’ açıklaması kabul edilebilir bir açıklama değildi elbette ama hükumet bu kadar tavizkar olmasaydı da ta 2010 yılında İlker Başbuğ Paşanın dediği gibi terör örgütü bitmemişti ve kan dökmeye devam edecekti. Yani bu belki bu günkü kadar çok olmayacaktı evlere düşen ateş. Bu kadar çok olmayacaktı şehit cenazesi ama mutlaka yine de olacaktı ve oluyordu zaten.
Şimdi merak ettiğim şey şu: Daha bir kaç ay önce ‘’ Ya devlet başa, ya kuzgun leşe’’ diyen kardeşler, ( Ki içlerinden bir de benim. Yanlış anlaşılmasın’’ Bir iç savaşta hiç bir şekilde şehit vermeyeceğimizi, tek erin bile burnunun kanamayacağını mı düşünüyorlardı yoksa?
HDP Türkiye’nin her yerinde korkusuzca mitingler yaparken, parti büroları açarken bu kahraman aslanlar niçin Adana’dan, Kayseri’den öteye gidemiyorlardı? Yani aslına bakarsanız onlar da ‘’Du bakali n’oolcek’’ diyorlardı. O toprakları çoktan gözden çıkarmışlardı ama lafa gelince kimseye bir karış toprak bile vermiyorlardı.
Bu gün pkk lı ölü teröristler için ‘’Şehit’’ ifadesi kullananları, Pkk nın TBMM deki temsilcisi HDP liler ile el ele kol kola miting yapanları hiç konuşmaya bile değmez.
Bu terör belasına kim son verecekti peki?
Adını ne koyarsanız koyun bu bir savaştır ve savaşta içimiz yansa da, ocağımıza ateş düşse de şehidimiz olacaktır.
Evet…Hükumet çok çok hatalı davranmıştır. Çok büyük tavizler vermiştir kabul ama sonunda yaptığı hatayı görmüştür. Ya da en azından hatasını anladığı yönünde bir görüntü sergiliyor. İşte bu durumda vatanını gerçekten sevene düşen ‘’ Biz size söylemiştik ‘’ demek değil, sabırla, tevekkülle, elinden gelen bir şey varsa asla geri durmadan teröre karşı yapılan bu mücadelede devletinin yanında olmaktır. Bu dönem geçmişte yapılan çok büyük hataların hesabının sorulacağı ‘’ Biz size dememiş miydik’’ Denilecek bir dönem değildir.
Eğer Atatürk ve silah arkadaşları kendi zamanlarında padişaha ve İstanbul hükumetine ‘’ Ulan biz size dememiş miydik Almanların yanında savaşa girmeyin. Mondros Ateşkes Antlaşmasını, Sevr’i imzalamayın…Şimdi oturun da sıçtığınız *oku temizleyin’’ deselerdi bir Kurtuluş Savaşı olur ve kazanılabilir miydi?
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da esamesi bile okunmayanların ‘’ Biz nerede hata yapıyoruz ki bu halk bizi, biz onları kucaklıyamıyoruz bir türlü?’’ Diye kendilerini hesaba çekmesi gerekirken top yekun bölge halkını ve topyekun Akepe’ye oy verenleri hain ilan etmesi, sonra da hamaset nutukları atmasıyla çözülmüyor bu sorun.
Öte taraftan siz bir şey de söylememiştiniz efendiler. ‘’ Vur kurtul’’ demiştiniz hep. Devlet –Çok geç kalmış olsa da - aklını başına topladı(!) ve sizin dediğinizi yapıyor. Yani ‘’ Vur Kurtul’’ metodunu uyguluyor.
Kısacası döndük dolaştık yine en başa geldik.
‘’Ver Kurtul’’ olmayacak. ‘’Vur Kurtul’’ olmuyor. ‘’Dertleri neymiş dinle, öğren, çöz ve kurtul’’ da olmadı. Başka bir çözüm önerisi olan varsa alalım hemen.
SELAM VE SEVGİLERİMLE.
yok,sul
uydudan sınır gözetlendi
insansız istihbarat uçağımızın kontrolü bizde değildi ( anka ve yazılımından sonra sınırımızı gözlemlemeye ancak başladık )
üstelik bir de iç düşmanlarımız vardı ki askerin yardım isteğini halay çeke çeke dinliyorlardı askerim diri diri yanarken
bunlar bikaç özetdir sadece ancak çook istihbarat ve silahlanmada adeta çığır açtık
en önemlisi de satılmamış askerlere görev verildi
yanii bana görev verildi de denilebilir siyon un elinden yanki nin elinden kilisenin elinden alınıp
YARABBİM ÇOK ŞÜKÜR kim tutar beni ki deyin hele :)))
.........................................................................................
muhteşemdi üstadım yorum budur işte tebrik eder saygıyla önünüzde eğilirim ancak
SELAMETLE...
yok,sul
mirim
Esprilerin arasına gizlenmiş subliminal mesajları algılama yetisine sahibiz şükürler olsun.
Bir de araya “ben doğrudan yanayım ak pli değilim haaa” mesajını da sıkıştımayı ihmal etmemişsin. Ancak ben senin ciğerini biliyorum. Nereden mi ? Boğazına kadar akp batağına saplanmış bir karının yazdıklarına ciğerden amin çekmenden biliyorum. Allem edip kalem edip açılım denen ihanet sürecini aklandırma çaban ancak şekilde görüldüğü gibi bazı bunakları sevindirir. Düşünme yetisine sahip sıradan insanlarsa yemez !
Ben rakamları bilirim.
Rakamlar ne diyor ?
Yıl 1999 PKK pes etme kararı aldı
Yıl 2000 sıfır şehit
Yıl 2001 sıfır şehit
Yıl 2002 AKP iktidarda 13 şehit
Yıl 2003 31 şehit
Yıl 2004 75 şehit
Yıl 2005 105 şehit
Yıl 2006 121 şehit
Yıl 2007 146 şehit
Yıl 2008 171 şehit
Yıl 2009 62 şehit
Yıl 2010 141 şehit
Yıl 2011 162 şehit
Yıl 2012 144 şehit
Yıl 2013 107 şehit
Yıl 2014 120 şehit
Yıl 2015 Sayı belli değil
Yıl 2016 sayı belli değil
Yıl yıl terörün aldığı canı döktük. Yazının başından sonuna kadar itibar ettiğin ama o süreçte itibarsızlaştırılan İlker Paşa’nın bir cümlesini referans göstermen ilginç. Evet terör ezildi ama bitmedi. Dış güçlerin emelleri ve iştahları kapanmadığı sürece de bu iş bitmezdi. 2001 yılında ve öncesinde gösterilen kararlılık devam etseydi belki terör bitirilirdi belki de şehit sayısı tek haneli rakamları geçmeden devam ederdi. En azından açılım adı altında yapılan orospuluk sonucunda bu kadar bitleri kanlanmazdı. Şimdi Bülent Arınç başta olmak üzere tek tek itiraf kuyruğuna girdiler. Biz de biliyorduk silah yığdıklarını diyorlar. Bu kervana Hüseyin Çelik ve birkaç eski bakan daha katıldı. Hüseyin Çelik’in ifadfesi aynen şu; “Biz, bölgeyi ve bölgenin dinamiklerini bilen birisi olarak, 2009’dan itibaren olanları ve olabilecekleri, Bakanlar Kurulu’nda, Ak Parti MYK’sında, MKYK’sında, Ak Parti Ortak Söylem toplantılarında ve nihayet Çözüm Süreci konulu tüm özel toplantılarda yetkili arkadaşların, Sayın Başbakan’ın ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın huzurunda, bütün açıklığı ve netliği ile ortaya koyduk.”
“Zaman zaman kendisini Çözüm sürecinin romantizmine kaptırarak bütün fotoğrafı görmek istemeyen bazı yetkili arkadaşların ciddi tepkilerine de muhatap olduk. 2014’teki Afyon’daki Ak Parti İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda benzer bir yaklaşım ve tutumla endişelerini dile getiren ve uyaran ciddi sayıdaki milletvekili, bu yetkili arkadaşlar tarafından tepkiyle karşılandılar. Ancak zaman, bizi ve konuyu bizim gibi gören Ak Partili milletvekillerini haklı çıkarmıştır. Keşke yanılmış olsaydık da bugünkü manzara ile karşılaşmasaydık.”
Aslında bu işin başında olanlar olacakları biliyordu. Bile bile bu süreci ısrarla devam ettirmek, sürecin sonunu görenleri ve uyaranları terörden beslenmekle suçlamak, analar ağlamasın ayağına PKK ile pazarlık yapıp teslim olmak bu hükumetin PKK politikasının temelini oluşturuyordu.
Şimdi, yok ver kurtul, yok vur kurtul demogosiyle milletin aklını boğuntuya getirmek rezalete kılıf oluşturmaya yetmiyor. Sen onlar istedi diye T.C. ibaresini kaldırırsan, andımızı yasaklarsan, dağdan taştan “Ne Mutlu Türküm Diyene” Yazılarını sildirirsen devamında toprak, onunla yetinmeyip Fethiye’yi daha sonra da ananı bacını isterler.
Şimdi bu ucuz demogojiyi bırakın da adam gibi bu ihanet sürecinin ve devamında verilen şehitlerin vebalini üstlenin.
Askerin, polisin, özel kuvvetlerin ve bordo berelilerin telsizleri kapatıp, “bakanlık makanlık yok kanun” diye seslenenlere “yerim lan sizin bakanlığınızı” diyerek, sursurmak için yapılan anonslar yüzünden telsizleri kapayarak yaptıkları mücadeleye de sahip çıkmayın. Bu tamamen askerin polisin, özel birliklerin ve bordo berelilerin kendi inisiyatifiyle hareke etmelerinin sonucudur.
Bizler çocukluğumuzdan beri vur kurtul kültürüyle yoğurulmuşken 13 sene önce icat edilen ver kurtul şerefsizliğine alışmamız mümkün değildir. El altından 16 tane adayı Yunan’a veren, Kıbrıs’ı Rumlara teslim etme hazırlığı yapan bu zihniyet yarın Ermenilerin taleplerini de yerine getirecektir.
Yok insansız istihbarat, yok tank tunk hepsi hikaye. Dünya lideri dedikleri meczup burnumuzun dibinde Türkmenler öldürülürken en cılız ülkelere bile kafa tutamayacak hale getirdi ülkeyi. “Ortadoğuda bizden habersiz kuş uçmaz” mizanseninin yaratıcısı olan soytarıların da ver kurtuldan başka politika üretmelerini beklemek hayal olur.
Bir gün gideceksiniz. İnşallah yaptığınız tahribat telafi edilecek düzeyde olur.
sami biberoğulları
Ne sana ne de bir başkasına kendimi kanıtlamak ya da anlatmak mecburiyetinde olmadığım gibi iki kişi konuşurken üçüncüye ne düşeceğini izah etmeme de sanırım gerek yok.
Ben burada Funda hanımın yazdığı bir yazıya yorum yaptım.
Ha sen hala ilk okul bebeleri gibi fasülye taneleriyle şehit sayısı yapacaksan buyur devam et.
Benim ciğerimi bilmek için her şeyden önce insanın beyin sahibi olması lazım. Beyin sahibi olması lazım ki röntgen cihazı ile fotoğraf makinesi arasındaki farkı anlayabilsin
''Gideceksiniz'' demişsin en son olarak.
Aha buradayım ve olduğum yerdeyim. Gönderebilen bir babayiğit varsa buyursun göndersin.
Sizin bu ülkeye verdiğiniz tahribatı bir halledelim sonra bizimkine de sıra gelir inşallah.
mirim
Akşamdan sabaha-sabahtan akşama kadar yaptığın şaklabanlıklar ve soytarılıkları içinde bulunduğun zavallı durumdan dışarıya açılan bir pencere olarak yorumladığımdan sana sadece acıyordum. Ondan da vazgeçtim.
Ülkücüyüm ayaklarıyla ülkücü düşmanlığı yapan, arka planda şirinlik olsun diye onun bunun bir tarafını yalayan yalamalara acınmaz aslında... Ama bir tarafım yine de sana acıyor.
Şehit sayısını fasulye taneleriyle izah etmek için de en az senin kadar alçak ve şahsiyetsiz olmak gerekir.
Benim beynime gelince, gölgesinde sülalen serinler.
Gideceksin derken bir öğretmenin neyi kast ettiğimi anlayacak zeka düzeyinde olduğunu farz ederek bu tabiri kullanmıştım, hatamı bağışla...
Babayiğit derken beni bir araştır istersen. Nasıl bir babayiğit olduğumu görürsün. Sağlam kalan yerlerini kırmaya tenezzül etmeyecek kadar babayiğidim. Aciz ve düşkünlere fiziksel yaptırım uygulamayacak kadar babayiğidim; g. kılı...
yok,sul
başarılı olduğumun dalaletidir sevgili sami üstadım
debelendikce de batıyorlar dibe
battıkca da sesleri daha çok çıkıyor
çıksın varsın needek şimdi sus mu diyek :))))
ses yanii dibi dabanı ses :))
bağırsın dursunlar abi
böylesi bir üstünlüğü çok görmemek gerek yazık sebilerime
son demleri tükendikce tükeniyorlar, bak oylarına anlarsın :)
bağırdıkca içim soğuyor ister inanın ister inanmayın...
sağlıcakla kal hoşcakal
yok,sul
adamların foseptiği patlak abi, helaya atıklanacak lafızları
alelade salıyorlar ortalığa
edep adap hak getire
amaaaan herneyse hoşcakal yeniden
mirim
Biz bağırıyoruz evet. 3-4 yıl önce siz ağzınızı yaya yaya kahpe süreci alkışlarken de biz avaz avaz bağırdık. Bu ihanete ortak oluyorsunuz, yarın analar daha çok ağlayacak diye yırtındık. Haydi sen yaşın gereği duymuyorsun, ya duyması gereken diğer embesiller... ? Şimdi yine bağırıyoruz. Hani şu buzdolabına kaldırılan süreçle ilgili. Gerçi sizin asrın lideri sonra sürecin tamamen bittiğini söylese de sabahtan akşama fikir değiştirip kıvır kıvır kıvırdığını bildiğimizden yine aynı naneyi yiyecek ve BOP eşbaşkanı olarak İsrail ve ABD nin emirleri gereği yeniden açılım ayaklarına yatacak ve yine sen ve senin gibi bunaklar inanacak.
Çok ilginçtir ne zerre utanma ne arlanma ne de gram mahçubiyet görüyorum sizlerde. Bunca şehidin sorumlularından birisi olarak gülecek enerji için yırtık bir ar damarına ihtiyaç olması bile yetmez. İnsan olmamak lazım...
Edepten bahsedene bak ! Ey bunak ben senin ağzından akan lağıma da razıyım. Yeter ki ortağınız PKK nın elinden şehitlerin kanı akmasın. Sizin zilleri takıp göbek ata ata, kıvırta kıvırta karşıladığınız Türk hakim ve savcılarını ta ayaklarına götürüp yalvar yakar olduğunuz teröristler yeter ki askerimi polisimi öldürmesin. Ben o içinizdeki hainliğin çürümüşlüğün ağzınızdan fışkıran artıklarına ve kokularına da razıyım.
Unutma ! bu ülke %92 oy alarak cumhurbaşkanı olan Kenan Evren'i lanetleyerek ahirete yolladı ! Sizin ruh hastası asrın liderinin de başına gelecekler farklı olmayacak. Benim tek üzüntüm sen ve senin gibi bunakların oylarıyla şekillenen bir ülkenin geleceği de karanlık görünüyor.
Önce Erbakan'ı satan, sonra memleketin varını yoğunu satan, el sıkıştığı bütün ülke liderlerini satan, Fetoşu satan, Abdullah Gül’ü satan, Bülent Arınç’ı satan, Hüseyin Çelik’i satan, kısaca hayatını satmak üzerine kuran bir zat bir gün sizi de satacak. O günü de göreceğiz. O zaman uğruna ağzından lağım akıttığın adama biat ettiğin için sen de pişman olacaksın ama iş işten geçmiş olacak.
Bir bunağın anlayabileceği bir üslupla yazdım. Umarım anlarsınız…
mirim
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/376833/Sehit_annesi_cenazede_AKP_lileri_gorunce_isyan_etti__Getirmeyin_bunlari_.html
yok,sul
aynı şeyler dönder dönder dinlet
acizliğin bu kadarı olur mu yaaaaa
anlamakta bunaklık yaşıyorum
bunak bunak diye diye bunattınız ha var ya
pislet dur ortalığı yanii ne yapabilirim ki abi
mirim
Bak bunak ben geçen sene de söyledim bu sene de söyleyeceğim, gelecek sene de... Ve asıl tarih söyleyecek ilerde... Ders kitaplarında yer alacak... Diyecekler ki "Her şey kendini ortadoğunun lideri sanan bir ruh hastasıyla başladı" ve devamında g.kıllarından bahsedecek. Yüz karası olarak anılacaksınız. Zaten senin hobit başbakanın Amerikan başkan yardımcısının gelişinden sonra bu süreci yeniden dillendirmeye başladı bile. Ve sizle yine kıllığa devam edeceksiniz.
Bunak ihtiyar geçen sene de sorduğum bir soruyu daha soracağım tekrar. Neden devle sırrı gibi kendini saklıyorsun ? Şu güzel endamını esirgeme bizden...
yok,sul
hiç bişi olmamış gibi gerisin geri çıktım
lakin senin bu malum zihniyetten hariç olduğunu zannederdim
ve tanıdığım tüm kurtlar gerçekten bu zihniyete karşı
lakin sen sen var ya sen '' kurt değilmiş'' adlı mektubumda esas oğlanlara çok benzemektesin :))
yanii aslında bana tecrübe oldu bu iş bi yönünü daha öğrendim
tabanından sonra...
ya hu saklanıyorum işte daha ne
yoksa başımı gözümü yarar kolsuz bacaksız korsunuz alimallah şu malum hanımefendiden bir de senden tırsıyorum vesselam
bi ağzınızı fırçalayın abi hem foseptiğiniz hem de ağzınız sonuna dek kokuyor yaaaa
lütfen....
Birselamver25
Kimin ne olduğu ortada bu ne pişkinlik Ben sizin yerinizde olsam meydanlarda Apo posterleri dalgalandıran devam ederdim malum yandaş medyasında
Ya göründüğün gibi ol, yada olduğun gibi görün
Sizinle aynı havayı teneffüs etmiyoruz
yok,sul
tabii ki neden silinecek ki değil mi kaydınız...
uydur uydur apo kürdistan kıbrıs ayakkabı kutusu vs. vs.
bu cumhurbaşkanım ile başbakanım daha sizi cooook uvundurur ya hu
uvunun durun velhasılı
uvunan uvunur needek ki şimdi
içim başka dışım başka evet inkar edemem
siz dediniz ya hani ondan
tabii sizin hava başkaaaa benimki başka inkar da edemem yanii
hoşcakalınız değerli dost sürçümü affediniz...
yok,sul
ne iş benim zeytinliğe dadanıyorsunuz ki...
Birselamver25
Şerefini makamdan alanlar, makamdan sonra ne olur BİLİYORSUNUZ..
Gidince arkamdan parti vermişsin sayfanda kırıntılar gördüm neyse artık burdayım. :)
yok,sul
partiye katılan olmadı maalesef:)
yanii aslında sizin ayrıldığınızı aaklıma getirmediğimdendir ufak bi şakaa edelim dedik efendim
de aldık boyumuzun ölçüsünü yine
EYVALLAH...
:)
mirim
İhtiyar hoş geldin. Bekliyordum seni. Hatta geç bile kaldın. Çünkü haklılığımızın asla tartışılamayacağı bir paylaşıma muhalefet yapsa yapsa bir bunak yapabilirdi.
Yaşasın barış geldi diye göbek atanlardan biri de sendin. Habur'da dansözler gibi kıvıra kıvıra zillerle oynaya oynaya bugün ki şehitlerimizin sorumlularını karşılayanlara alkış tutanlardandın. Biz bu gidişle analar daha çok ağlayacak dediğimizde bizi terörden beslenmekle suçlayanlardan biri de sendin. Velhasıl dolaylı olarak PKK nın palazlanmasına, silahlanmasına ve güçlenmesine omuz verenlerden ve verdiğimiz şehitlerin sorumlularından biri de sensin. Şimdi ne yüzle bu sayfada bulunuyorsun ? Hiç utanman sıkılman yok mu senin ? Hiç eziklik duymuyor musun ? Ama haklısın, bir bunaktan daha iyisi beklenmezdi...
yok,sul
yine ortalığı kokuttunjuz
o değil de aynı koku aynı koku burnum yirildi arkadaş bişiler üretin de değişik koksun ha ne var ya...
hay ben bu internetin....erol uraz
mirim
Arkadaşın olacak soytarıya da selam söyle. Yiyorsa gelsin kendisi yazsın.
Birselamver25
Birselamver25
mirim
Sıradan mı geliyor sana yazdıklarımız ? Sen onu bugün toprağa verilen yiğitlerin anasına babasına eşine, çocuğuna anlat. Biz yüzünüze vurmaktan yorulduk ama siz arsızlıktan yorulmadınız.
mirim
yok,sul
sizden beklemezdim filiz hanım
sükutu hayale uğradım vallahi...
Birselamver25
yok,sul
bu denli kızacağınızı bilseydim demezdim
yani hariçten gazel gelince biraz hedef şaştı affola
affetmek büyüklüktendir efendim
sağlıcakla kalınız
Birselamver25
Sakın sayfa gelme
yok,sul
ben neden ona uyayım ki
tabii ki güleceğim acizliğe, kızmam mı gerekir ki anlamadım o işi
şo adam kırıntısı vardı bir de sen oldun
evet başka yok vallahi de
şu koskoca defterde
size karşı edepliydim de
eh ne edek edepsiz olak ne olur ki madem kaldırma kuvvetiniz varsa,
allahım yaaa
ayrıca muhteşemdi korkutmaların brrrrrr
ne olur etme eyleme yaf dövdürme beni ne olur
o arkadaş ta bu dediklerinizi demişti işte ihtiyarım ya acıdı çok şükür yırttık paçayı
doldurulunca olacağı budur hele bi de cahil ise ver yansın
hiç ummazdım gerçekten şööyle bi takip edin size edep yoksunluğum yoktur da artık kaşınan vallahi mechul
yok,sul
yok,sul 02 Şubat 2016 Salı 21:48:06
özür dilerim filiz hanım
bu denli kızacağınızı bilseydim demezdim
yani hariçten gazel gelince biraz hedef şaştı affola
affetmek büyüklüktendir efendim
sağlıcakla kalınız
EVET BU YAZIYI YOK HÜKMÜNE KOYUYORUM
DEDİYDİM YANLIŞ DEMİŞİM
ARTIK GEÇERSİZDİR
:)))))))))))))))
(Mustafa Çetiner)
Yahu yolsul bu arkadaş grubuyla uğraşmsktan bi bıkmadın gitti.
Kusura bakma ama çok yüzsüz bi amcamızsın hani şu yüzüne tükürseler yarabbi şükür yağmur yağıyor diyen cinsten ben sana daha ne deyim;)))
Saygılar, hürmetler efendim.
yok,sul
dediğim gibi denize dökülmeyip orda burda kalansın kardeşim
ne diyem ki daha :))
saygılar hürmetler benden de pirim
yok,sul
Dert mi etmeliyim yani?
Kıçımla güldüğüm şeyi,
Dert mi etmeliyim yani?
Aklı kıt beyni güdüğü,
Düttürü eden düdüğü,
Dangalağı ve hödüğü.
Dert mi etmeliyim yani?
Sanalda uçanlar var ya.
Sözde çağ açanlar var ya
Hani o sıçanlar var ya [*]
Dert mi etmeliyim yani?
Falan filana olmuş tav.
Dama çıkıp demiş miyav.
Köpek etmiş hav hav da hav
Dert mi etmeliyim yani?
Gidip külhanda yatanı
Tozu dumana katanı
Hariçten gazel atanı
Dert mi etmeliyim yani?
Çekemem bu yaşta nazı.
Hele hele bed avazı.
Üç beş ördek, birkaç kazı,
Dert mi etmeliyim yani?
Horul horul horlayanı,
Zırıl zırıl zırlayanı,
Yırtık dondan fırlayanı,
Dert mi etmeliyim yani?
Ha bire laf taşıyanı,
Aşk-ı memnu yaşayanı,
Uyuzunu kaşıyanı,
Dert mi etmeliyim yani?
Dövdükçe daha azanı.
Bir kaç tane borazanı.
Hem lüferi hem sazanı,
Dert mi etmeliyim yani?
Agresif der iyi bakın:
Siz de aldırmayın sakın.
Benden uzak Hakk’a yakın.
Dert mi etmeliyim yani?
sami biberoğulları
(Mustafa Çetiner)
yok,sul
ben de ilkokul resmimi koyacağım yakında
:))))))))))))))))
lakin hakkında yanıldığım
bir ikinci kişi oldunuz tebrik ederim
hanımefendiyle birlikte
artık paaat diye gelip te gaz çıkarmak polemik oldu maalesef...
(Mustafa Çetiner)
Hayırlı geceler efendim.
yok,sul
:)))))
iyi kondurmuşum demek ki
:))))
anlat anlat heyecanlı oluyor
yaşım gelmiş yetmişe
güleceğim diye altıma kaçırdım var ya
:))))))))))))))))
yok,sul
ona ne oldu ki
(Mustafa Çetiner)
Siz beni yanıltmadınız bu yüzden teşekkür ederim:))))
Hoşçakalın efendim görüşmemek üzere:)))))))
yok,sul
o adam ben arnavutum diye açık açık dediydi de ben de onu bu konuda örnek göstermiştim
lakin paralelci çıktı adam
haydaaaa
müslüman türk çıkacak hali yoktu tabiiii
Son soru cümlenize cevap vererek başlayayım; MEMNUNLAR !
Bir insanda onur haysiyet, namus şeref yoksa elbette memnun olacaktır. Peki memnuniyetlerini nereden anlıyoruz ? Bu açılım zırvasının devamı niteliğindeki olayları protesto ederken, bu işin asıl sorumlularına nokta kadar eleştiri yapmıyorlar. Bir ölüyü diriltip canavara dönüştüren yukarıdaki hainlere zerre kadar toz kondurmuyorlar. Dün yine 8 şehit verdik. Bu işin arkasında kendileri de var. Elleri kolları dirseklerine kadar şehit kanına belendi. Şimdi akılları sıra PKK ya veryansın ederek vicdanlarını rahatlatma peşindeler. Efendilerrr siz önce kendinizle hesaplaşın, PKK yı da biz yüce Türk milletine bırakın... Sizin gibi meşrebi meçhullerin ellerindeki yetkiyi PKK yı palazlandırmakta kullandığını biliyoruz çünkü.
Funda hanım, ülkenin durumunu analiz boyutunda irdeleyen .yazınızdan dolayı sizi kutluyorum. Tamamı gerçekleri içeren bu güzel ve anlamlı yazı için sizi kutluyorum
Birselamver25
Saygı ve selamımla
Hoşnutlar elbette hoşnutlar Vatan hainleri ellerini ovuşturarak kıs kıs gülmekteler ve yıllardır biz dedik memleketi yönetenlere ''Yılanı beslemeyin sonra başa çıkamazsınız''dedik ama onlar bize faşist dediler...
Şimdi ne mi oluyor? yine olan gariban ama asil insanların evlatları toprağa düşüyor, yöneticilerin çocukları askerlik yapmadan dünyanın en zenginleri safına katılmaktalar ve bunları alkış yağmuruna tutanlar hayatları boyunca el pençe duracaklarını unutur gibiler
Allah'ım tüm vatan evlatlarını koru
Yüreğinize, ruhunuza sağlık Funda hanım
Birselamver25
Saygı ve selamımla
Güzel yazını özümseyerek okudum. VAROL Kardeşim.
Maalesef çözüm çözüm dediler ülkemizin kimyasını çözdüler. Hiç bir faydası olmadığı gibi gün geçtikçe toplumsal barışı da tehlikeye atar oldular.
Allah sonumuzu hayır eylesin.
Selam ve saygı bıraktım buraya Kardeşim.
Birselamver25
Saygı ve selamımla
gerçeklerin dile geldiği anlamlı derin bir makale.
söylenecek sözün bittiği yerdeyiz.
Allah şehitlerimize rahmetini esirgemesin...korkarım hiç uğruna gidiyorlar.
duyarlı kaleminize sağlık
Birselamver25
Saygımla
Bu yönetimin arkasında öyle bir topluluk var ki kızım, dün ak dediğine bugün kara der, durum değişmez. Çuvallarla dolarlar evlerinde bulunur, "bize komplo kurdular" diye ağlarlar yine oyları alırlar. Yarın deseler "iki kere iki beştir." hemen inanırlar... Yetmedi, "Artık bizim kitabımız İncil ve peygamberimiz İsa'dır" dersinler. "O dediyse doğrudur" derler...
İç savaş mı. Onu çıkartmak için elinden geleni yapıyorlar. Doğudaki sokağa çıkma yasakları aslında halkı sokağa dökme planını içeriyor. Böylece iç savaş çıktı bahanesiyle Birleşmiş Milletler mi dersin NATO mu dersin oralara girecekler ve sonrası mı? Irak'taki gibi demokrasiyi (!) yerleştirecekler Türkiye'ye... O zaman bile bu milletten umudum yok. "Doğrusu buydu demek ki" diyecekler...
superbaba tarafından 2/2/2016 6:08:26 PM zamanında düzenlenmiştir.
Birselamver25
Saygı ve selamımla
Simdilerde birde YPS kuruldu, gençlerde var yasi yerindekiler de var ama her yerlesim yerinin kendi insani ön safta súrlüyor öne, kirsaldan getirilen pkklilar ise arka saflarda, yani ölüme önce o yerlesim yerinin kendi insani sürülüyor.
Hendeklerin hiçbir baska maksadi yok, sadece araçlarin girmesini engelliyor, hendeklere bomba dúzenekleri filan yapilmadi yeni. Bu düzenekler 3-4 sene önceden yapilmis bazilari, üstlerinden asfaltlar geçmis, kaç tane çalisma geçmis, gúnü gelince kullaniriz gibi yapmislar.
Bir açik oturum programinda akpli Galip Ensarioglu, Chp'li Özgür Özel ve MHP'li Ümit Özdag konusurken kayit yaptim, Akp vekili Galip Ensarioglu bomba dúzeneklerinden haberdar olduklarini lakin çózüm süreci baltalanmasi diye göz yumduklarini itiraf etti. Yani son aylarda verilen sehitlerimiz Allah razi olsun Akp sayesindedir.
Bu yetmez gibi Arapgözü (Ayn El Arap) ya da kürtlerin verdigi isimle Kobani'deki çatismalar esnasinda TSK'da asker olan kürt kökenli bazi askerlerin oraya geçip kursunlari dizip pozlar vermesi, oradaki kürt tarafi ile birlikte çatismalara girmesi akil mantik alacak durum degildir. Bu askerler firari konumunda sayilip, askeri mahkemede yargilanmaliydi. Akp hükümeti her firsatta yüzlerce emniyet müdürúnü keyfiye görevden alirken, istedigi egitim görevlisini veya bilmem kimi górevden almasini bilirken, neden bu firari konumundaki askerlere bir yaptirim uygulanmadi!
Isid'in elinden kurtulan meshur bir Mossad Ajani kadin komutan vardi belki izlemissinizdir, bu kadin kanada pasaportlu, ingiltere pasaportu ve israil pasaportu var, Kandil'de pkklilara egitimler verdi, Türkiye içinde operasyonlara katildi, Kobani çatismalarinda ise Isid'e esir düstú. Isid herkesin kellesini keserken bu 15 Mossad madalyali kadini serbest birakti ayni Isid. Serbest kaldiktan sonra israil'e dönen bu kadin röportaj'da en büyük hayalinin kürt devleti kurulmasi oldugunu söyledi.
Günay Dogu'da ele geçirilen yabanci uyruklu keskin nisancilara ne demeli! Sirp keskin nisanci yakalandi para-militer veya lejyoner konum ile Pkk saflarinda bulunan para-militer'ler lejyonerler de az degil.
Akp büyük bir ihanet içerisindedir, Allah sonumuzu hayretsin.
Birselamver25
Saygımla
Alp Aldatmaz
Süreç dedikleri şey iktidar mensuplarının iktidarda kalıp kendilerini kurtarabilmek için pkk ile pazarlık yapıp kanı durdurduk diye halkı kandırarak oy kapnak amacıyla uydurulmuş bir ihanet sürecidir.
İstikrar gelecek diye halkı uyutup ülkeyi bu hale getirdiler maalesef.
Gerçekleri anlatan yazını kutlarım kardeşim.
Birselamver25
Selam olsun kardeşime