oje
Ten rengi ojeli tırnaklarına bakarak memnuniyetle gülümsedi. ’çok güzel beğendim’ dedi. Dizlerindeki havluyu toplayarak kalktı, ojelerin kurumasını beklerken boy aynasına geçti. Bedeni 360 derece döndü. Slım dar kesim gömleği, düşük bel dar kısa paça kotu, kalın topuk yarım botuyla ’tamam’ dedi. Hafif esmer yüzü gülümsüyordu. Belki de buğday ya da fondöten. Omuzları dik, boynu dik, başı dik, kalçalar çıkık... cümle yarım kaldı. Kalçalar yapay çıkık. Kalça seçenekleri için hala bir hayat vardır boyası dökülmemiş kadınlara... cümle yarım kalmış değil, sahne dekorları gibi birkaç saat içinde değişebilen duygu durumları yaşayan kadınlardır. Sırtını duvara yasladı. Silüeti tuttu.iri gözlerindeki ukala bakışlarla solanda yürümeye başladı. Ne diyetler rejimler yapıp kazandığı beliyle göğsü arasında bedenine gururla ellerini koydu. Deniz mavisi taşlı kotuyla, deseni rengi acayip dar kesim gömleği ve kalın topuk yarım botuyla küçük dağlara emir verdi.
Gerçi bu cins kadınların hikayelerinin yaşamın içinden çıkıp daha başka hikayelerle karışma olasılığı hiç mi hiç yoktur. Daha çok hiçbir yere gidemeyip avmlerde dolanan, vücutlarında moda paraziti hastalığı olan kadınlardır. Güvenleri, gülüşleri, küçük dağlara olan sahiplikleri abazan nüfusunun çokluğundan dolayıdır. Her abazanın bel kaslarının bir karış ötesinde bu kadınlar vardır. Kendileri için doğurdukları kimlik.
Yaşamları bir haraç-mezat olan kadınların yaşamlarından idol alınan yaşamlar bir daha asla iflah olmazlar. Onların hesaplarıyla anılan hayatlar bir gün kasıklarından kanser olurlar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.