PERGELİNİZİN AYAĞI

• 25 Aralık 2015 Cuma 14:39:33

İnsan dünyada bir daire çizerek tamamlar ömrünü. Muhakkak ki bu daire pergelinin ayağını koyduğu nokta etrafında olacaktır. Onun için pergelinizin ayağını koyduğunuz noktayı iyi seçmelisiniz.
Dünyada bütün çocuklar Müslüman olarak doğarlar. Akıl baliğ oluncaya kadar anne babalarının, çevrelerinin ve yaşadıkları milletlerin etkisinde kalırlar. Allah’ü Teâlâ onlara kendi başlarına yaşayabilecekleri aklı verince, hayatları boyunca çizeceği dairenin sınırlarını çizmeye başlar. Dairelerini çizeceği yeri belirlemeleri kendi özgürlüklerindedir. Daireyi çizeceği pergelinin ayağını koyacağı yeri o zamana kadar geçirdiği yıllar ve aklı belirler.
Her şeyi anne babaya, çevreye ve yetiştiği millete mal etmemek gerek. Eğer öyle olsaydı aklın insan hayatında hiç önemi olmamalıydı. İnsan yaşadığı başarıları kendinden ve gördüğü zararları kadere bağlarsa sadece kendini aldatmış olur.
Kader konusu bizim inancımıza göre çok iyi bilinmesi gereken konuların başında geldiği için çok fazla bahsedip kafaları karıştırmak istemiyorum. Kafaların karışması bahsedilmemesi gerektiğinden değil sadece bizim cahilliğimizdendir.
Biz iki kere iki dört kadar net konularda bile üzerimize düşenleri yapmıyorsak veya bildiğimizi yapıyorsak, araştırma ve bilgi gerektiren konularda daha dikkatli ve titiz davranmalıyız. Bugün hepimiz haram ve helalleri bilmemize rağmen kendimize göre bahaneler üreterek bildiğimiz gibi yaşayıp gidiyoruz.
İnsan bildiği gibi ve etrafından etkilendiği şekilde yaşayacak olsaydı ilahi dinlere ve peygamberlere ne gerek vardı?
Bugünkü halimizi geçen zamanlardan ayıran en büyük fark cahilliğimiz değil, hepimizin bildiklerini yapmamasıdır. Yapılan her sohbetin içinde mutlaka inanç ve yaşantımız vardır. Sizlerde defalarca şahit olmuşunuzdur ki bizim toplumumuz hemen hemen her konu hakkında bilgi sahibidir. Hele iyi bir dinleyici iseniz sizi aydınlatıncaya kadar konuşur. Fakat uygulamada aynı başarıyı gösteremeyiz. Karşınızdaki kişiye ayet ve hadisler okusanız bile bildiğinden caydıramazsınız.
İşte bu önyargıdan kurtulmanın tek yolu ilim ve bilimdir. Yani yarım doktorlardan ve yarım hocalardan uzak durmalıyız. Yoksa yarım hocanın öğrencisi tam hocaya meydan okur. Birde buna cahil kuvvetini eklerseniz iflah olmaz bir hal alıyor. Yanlış merkezden, doğru daire veya doğru merkezden yanlış daire çizilmez.
İslam dini de bir dairedir. Dairesi İslam dini ile çakışmayan insanların dünya ve ahiretinde sıkıntılar yaşaması haktır. İslam dairesinin içerisindeki bazı noktaları kabul etmemek ise kişiyi şirke götürür. Şirk de cennete gitmemizi engeller.
Günümüzdeki sıkıntıların çoğu kitap ve sünnete uygun değil de başkalarına bakarak yaşamamızdandır. Hani hep örnek gösteriler ya:
-Başkalarının çocuğu şöyle çalışkandır, böyle terbiyelidir.
İşte biz çalışmayı ve terbiyeyi başkalarının çocuğundan değil, Kuran-ı Kerim ve sünnetten öğreneceğiz. Yoksa o başkalarının çocuğu bizi İslam’dan uzaklaştırıp cehenneme götürecektir.
Dışarıdaki bizim topluluğumuz giyinişi, ibadeti ve ahlakıyla İslam topluluğuna benzememektedir. Bu toplumun içerisinde büyüyenler başkalarının yönlendirmesi ve başkalarına özenti ile büyürlerse inandıkları gibi değil, yaşadıkları gibi inanmaya başlarlar ki bu da bizi ilahi dinimizden uzaklaştırır.
Bu bilgiler dâhilinde pergelimizin ayağını koyacağımız yeri iyi tespit edelim ki bu dünyada ve ahir dünyada pişman olmayalım.
Muhabbetle!..
23.12.2015
Osman GİRGİN
[email protected]
osmanlıhaber.com