- 695 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
NAMUS ( Çuvaldız ve İğne )
Erkek kendi namussuzca düşüncelerini ve kendi beyninde yarattığı cinsel dürtüleri örtmek ve çevresindeki kendi gibi düşünen kişilere namusluymuş gibi görünmeyi arzulamasıdır kadının teni ve saçı ile uğraşmak istemesi.
Her zaman merak etmişimdir ve bu merakıma da kendimce cevaplar bulmuşumdur.
“Acaba erkekler bu kadar nefislerine hakim olmayacak kadar adi yaratıklar mı” diye. (Bu soruyu kadını cinsel varlık olarak görüp, onun üstünde ve teninde namus arayan erkekler için söylüyorum) Bu düşünceleri ile kendilerine hakaret etmiyorlar mı?. Kendilerinin nasıl bir beyine sahip olduğunu anlatmıyorlar mı çevrelerine ve bu anlattıkları düşüncelerinden dolayı utanmıyorlar mı?
Kadını evde dövdüğü yetmiyormuş gibi yine insanların gözleri önünde tekme tokat dövüp, sürükleyerek götürdüğünde yüzü kızarmıyor mu? Ve bunu yaparken kendi acizliğini göstermiş olmuyor mu?
Kadının yalnız saçına bakarak bile, onu elbiselerinin altından çıplak tenini görmüş gibi olmakla, kendi onurunu zedelemiyor mu acaba? Kadına tecavüz ederken hayvanca dürtülerinin esiri olduğunu düşündüğünde, sokağa çıkıp bir insanmış gibi göründüğünde, kendine olan güveni azalmıyor mu?
Birde madalyanın diğer yüzüne bakalım ne dersiniz. Biz kadınlar çok mu suçsuzuz. Erkeği yetiştirende kadın, kadını yetiştiren de, Biz kadınlar erkeklerimizi doğduğu andan itibaren " aslanım, kaplanım" gibi yırtıcı hayvanların isimlerini takarak severiz ve yaptıkları darplarda bir haklılıklarının olduğunu düşünüp cezalarını bile vermekten vazgeçeriz. Kızlarımızı ise (menekşem, gülüm, perim, ayım, yıldızım, papatyam" gibi sevgi ve ışığın simgesi isimleri takarız.
Çocuklarımızı okula göndeririz. Ağabeye " Bak kız kardeşine sahip çık, biri bir şey yapar koru onu" Ağabeylik ya da erkeklik duygularına kapılan genç kızın küçük bir hareketinde " oraya bakma, şuraya gitme şu hareketi yapma, bak seni döverim, bir daha dışarı çıkamazsın" gibi tehditlerle kızımızı iyice sindirip kendi haklarını savunmasının önüne engeli hemen koyar.
Peki, neden böyle yapıyoruz. Neden kızlarımızı da bir yerlere gönderirken "seni sana emanet ediyorum, kendine dikkat et" demiyoruz?
Biz anneler erkek ve kız çocuğumuzu eşit hakları vererek onları ödüllendirmiyoruz. Aile içinde anne genelde çocuklarının üstünde söz hakkına sahiptir ve bu hakkını, gelecekte kendimize düşman bir erkek evlat yetiştirmek için kullanmakta değil miyiz?
Biz kadınlar neden kızlarımızı korkak yetiştiriyoruz. Erkekleri hep bir canavar gibi gösterip onlardan uzak durmasını ve " erkekten arkadaş olmaz" kelimesini söyleyiveriyoruz.
Sevgili kadınlar bugün bu durumda isek bunun en büyük sorumlusu biraz da bizler değil miyiz? Çuvaldızı kendimize, iğneyi başkalarına batıralım. Bakın o zaman nasılda tüm gerçekleri göreceğiz. Bunu yapabilmenin de en temel ilkesi eğitim. Bizler önce kızlarımızı eğitmeliyiz. " babalarına ve evdeki erkeklerin itirazına rağmen" Onların haklarını kimsenin gasp etmesine müsaade etmemeliyiz, gerekirse kendimizi onların ününe süper ederek. Haydi, bugünden itibaren başlayalım temel değişimlere. Bu gün bir isek yarın iki olacak ve bu isyan çığ gibi büyüyecek, erkek çocuklarımız ve kızlarımız arasındaki adaletli dağılımı sağlayacağız..
Biz kadınlar kendimizi kutsal olmaktan çıkartmadığımız sürece aynı işkencelere maruz kalacağız. Bizler kutsal değiliz. Bizler de herkes gibi insanız ve insanca yaşamak istiyoruz. Bu yaşamı da yine biz kadınlar başaracağız. Başarmalıyız. Başka yolumuz yok çünkü.
Erkeklerin de bizlere "kutsal varlıklardır " diye bakmalarına izin vermemeliyiz.
Lütfen sevgili bayan arkadaşlarım kendimizi kutsal olmaktan çıkartalım. Bu düşünce ve bu davranış bizlerin her gün biraz daha elimizden insanca yaşamak için verilen haklarımızın alınmasını sağlıyor. Kutsal olan şeyler çok değerlidir ve bir camekânın ardında, hiç el sürülmesine bile izin verilmeden bakılmasını sağlar. Oysa bizler özgür ve dünyada var olan canlılar ile eşit bir yaşamı istiyoruz. Kutsal olmak değil insan olmak ve insanca yaşama katılmak istiyoruz.
Sevgiler yüreğinize
onurumsun- Türkan DİNÇER
YORUMLAR
Bizim aynı kelimeleri kullanmış olmamız alıntı ya da çalıntı olduğu anlamına asla gelmez? Neden mi canım? Çünkü biz kadınız ve etrafiımızda olanlara kadınca ve isnasnca duygularımız ile cevap veriyoruz. Sorgulamalarımızın farklı olamsı beklenemz sanırım.
O nedenle lütfen o düşünceyi kafanızdan atın. Aynı düşünüyor ve aynı yazıyor isek demek gerçek anlamda sorunlar var ve bu sorunlar bir an önce giderilemeli ve bunun içinde önce biz kadınlar kendimize sahip çıkıp, çocuklarımızı erkek ya da kız çocuğu demeden eşit yetiştirmeliyiz.
Teşekkür ediyorum güzel yüreğiniz ve yorumunuz için. Sevgiler yüreğinize
Sevgili Türkan, ne iyi ettin de bana bu yazını hatırlattın sayfana girip kendi kaleminden okumak nasip oldu.Oysa ben seni sürekli takip ederdim ama öyle sanıyorum rehavet dönemime denk geldi ki bu yazı gözümden kaçmış.
En çok ve önemli bulduğum noktalar ise hemen hemen aynı cümlelerle ifade edişimiz oldu.Birebir benzer kelimelerde yer yer kullanmışız.Lütfen bu konuda beni affet çünkü daha önce okusaydım inan aynı cümleleri kurmazdım.Sanki alıntı ve çalıntı izlenimi oluşturacak endişesi yaşadım.
Ama görmem gereken en güzel yanı ise aynı fikirde belkide aynı kaleme parelel yazı stilimiz.Seni kendime hep yakın görmem öyle sanıyorum ki uzaduyumdu.
Duyarlılığınız için sizi öncelikle kutlamak isterim.Toplumdaki kadın ve namus anlayışı üzerine yeni bir yazı hazırlamayı düşünüyorum ve canlı örneklemelerine de şahit olduğum konuları dile getirerek.
Size sonsuz saygı duyduğumu bilmenizi isterim.Bu konuyu kaleme aldığınız için KUTLU/YORUM
Karmaşık bir dünyada yaşıyoruz,hiçbir şey net değil veya netleştirlmemiş şu ana kadar,kanımca bu konuda netleştirilememiş ve yüzyıllardır süregelen bir sorun,bir mesele olarak karşımıza çıkmıştır.
Çözüm herkese hakettiği yaşamı başkalrının özgürlüğüne engel olmayacak bir şekilde sunmaktan geçtiğini düşünüyorum.Hiç bir şeyde dengeyi tam olarak kuramamış bulsa dahi çok fazla koruyamamışız millet olarak ya aşırıya kaçmışız ya da hepten silmişiz,unutmayalım herşey karşılıklı anlayış,,hoşgörü ve sevgiyle çözülebilir.Yazınız için teşekkür ederim,önemli bir meseleyi dile getirmiş.
"Peki, neden böyle yapıyoruz. Neden kızlarımızı da bir yerlere gönderirken "seni sana emanet ediyorum, kendine dikkat et" demiyoruz?"
Aslında tam şöyle;
-Seni önce Birtengriye daha sonra da aklına, yüreğine ve vicdanına emanet ettim. İnsanla, suret-i müsvettelerin farkı böyle anlaşılabiliyor. Unutma ve hep hatırla ay balam !
Çok güzel bir yazı.. Tek başına hiç bir şey olan ve bütün anlamlarda birlikte olduklarında ise insan tümlüğüne varan iki cinsin eşit ve denkliğine, saygısı yitirilmemiş sevgilere ve -insan tanımının- birlikte yürüyebildiklerince var olacağının hep hatırda tutulması umuduyla..
Esenlikler dilerim.
Göktürkmen tarafından 7/28/2008 9:00:49 AM zamanında düzenlenmiştir.
Derin bir konu yazar...Çelişkili erkeklerin hepsi aynı değildir ki belirtmişsiniz ama her ne olursa olsun. Erkeklere bu kadar güvenilmez..En bilgili erkekte dahi benlik duygusu vardır ben biliyorum ben yaparım sen bayansın naziksin ben üşümem ben giderim ben neyim senin yanında bu gibi bir sürü cümlelerle süslüyorlar benliklerini.. Bayanların tabuları vardır evet kırılamayan.. Kırılması zaman alıcak seyler ama Bayanlarımız tapu kırmanın anlamını orasını burasını acmak anlıyor ve bu durum da da erkeklere güven olmuyor..Erkekler egoist düşüncelerinin sınırı olmayan varlıklardır.. Bir kızın tabusunu kırdığını anladığı an egosunu tatmin eder ve kadın onun olunca ondaki benim düşüncesi benlik düşüncesini kamçılar.. Etrafımızda örneklerini görüyoruz.. Namus önemli diyenlerdenim ben sahsen.. Tabiki erkeklerle dost olunur.. Bazıları bayanlardan daha anlayışlı oluyorlar derdini sıkıntısı elestirisiz dinliyorlar ama her ne olursa olsun bu konu namusla alakalı değildir... Adam evde karısına yapmadığını bırakmaz internet ortamında kızların derdine derman olur. Erkekler değişken varlıklardır.Bayanlardada bu durum böyle aslında bayanları korumuyorum..Kadın erkek ilişkileri herzaman tartışma konusu olmuştur toplumumuzda kimi zaman kadın haklııdr kiminde de erkek.
Kadınları koruyan düşünceleriniz cok güzel katılıyorum...Fakat kadın kutsaldır.. Bu zihniyet değişmez kimse değiştirmemeli ne kadar bilincli olsakta imgelerlede yoğrulsak düşünceli mantıklı insanlarda olsak hadislerimizi unutmamalıyız diye düşünüyorum.. Yazınızı zevkle okudum...