yağmurlu bir ANKARA gecesinden

• 4 Aralık 2015 Cuma 00:09:00

Sevgili dostlarım, yağmurlu bir ANKARA gecesinden hepinize sımsıcak MERHABA.

Ağaçlar tozdan, insanlar kötü düşüncelerinden kirlenir. Yağmurda ağaçların temizlendiği gibi kötü düşüncelerinizden arındığınız keyifli bir gün geçirmenizi diler cumanızI kutlarım; lafta ’Benim için çok özel ve değerlisin’ demek değil, sevdiğine kendini özel ve değerli hissettirecek şekilde; davranmaktır, dokunmaktır, bakmaktır, öpmektir...içinin dışının bir olması gereklidir

Mutluluğun ve mutsuzluğun kapısı hep ARALIK’tır sevgili dostlarım. İnsan bazen seçimleriyle, sözleriyle ve davranışlarıyla mutsuzluk kapısından geçer.
Bugün ve bugünden sonra gelen her gün Mutluğun kapısından geçtiğiniz keyifli bir günler olsun,

"Kim bilir bu zamana kadar yaşanmışlıklarımızda hayat ne sıkıntılar ne acılar yaşattı sizlere yada bizlere, ne çileler çektirdi, ne acılar sundu gönlümüze ama yılmadan sahiplen dik bunları, benliğinizin bir parçası yapıp kabullendik, bütünleş tik onlarla ve işte bu geliştirdi bizleri ve sizleri, dönüştürdü ve hayata dair tecrübe basamaklarını bir bir çıkarttı, olgun ve kamil bir insan olma yolunda pişmem izi sağladı belkide zamanı tükettiğimizin farkına bile varmadan..imtihanımız dedik sabır dedik zikir dedik dua dedik inandık ve başardık

..Şimdi bulunduğumuz yerdeyiz ve burayı seviyoruz""SEVMEK; pahalı ya da farklı şeyler yapmak dediği, lafta değil yürekte, sırda değil tende, uzakta değil yakında olmayı başarıp sağlıklı huzurlu ve edepli haylı bir sınavdı yaşanılanlar .çoğu insan kayboldu bakın hani neredeler çevrenize. geldiğimiz ve gideceğimiz yer belli .değil miyiz ki iki kapılı bir handayız onun içindir ki, göze ve kalbe iyi gelen şeyleri saygı ve tutkuyla yapmaya çalışmalıyız yaptığımız her ne işse sevmeliyiz ve yaşadıklarımız paylaştıklarımız her şeye ye saygı duymalıyız onun içindir ki""Uzaktan da olsa kalbime dokunabilen, hayatıma renk katan, hüzünlerine ortak olan, umutlarımı asla kırmayan, ’İyi ki varsınız’ dediğim"dost yaren bildiklerim; sadece parayı, malı, mülkü paylaşmak değil, gönlünü, ruhunu ve zamanını sohbetini paylaşabilmek, küçük şeylerden mutlu olabilmek ve onun aydınlık tarafına odaklanabilmek tir.