- 497 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Şeytan İcadı (!)
ŞEYTAN İCADI(!)
Hikaye eskidir. Köyün birinde tilkiler tavuklara dirlik vermez. Canım şimdi bu da laf mı? Doğaldır, tilki tavuğun hasmı. Fırsatını buldu mu girer kümese. Pinelikte ne bulursa tavuktur, horozdur, alır kaçırır. Bir tenha yerde afiyetle yer. Karnını doyurur.
Öyle doyumluk alsa baş göz üstüne. Ölçüyü kaçırıp birkaç tavuğu alıp kaçıranı yok mu? Var. Buna canlar dayanmaz. Nitekim köylü tilki elinden bizar olur. Gece nöbeti tutarlar. Bir gece bir kümeste yakalarlar tilkiyi. Köylü toplanır. Tilkiye nasıl bir ceza verecekler? Tartışırlar. Kimi: “Kurşuna dizelim.”, kimi: “İdam edelim.” der. Bir türlü karar veremezler. O ara aynı köyden âşık gelir olay yerine. Tartışmaya katılır. Der ki âşık:
-Komşular! Kurşuna dizip kurşun masrafına girmeyin. İdam etmeniz de yeterli bir ceza olmaz. Bana sorarsanız şu benim sazı tilkinin boynuna bağlayıp tilkiyi serbest bırakaın. O ceza ona yeter.
Köylüler şaşırır:
-Sen ne diyorsun âşık? Biz bunu zor yakaladık. Nasıl bırakırız?
Âşık mânâlı mânâlı güler:
-Yahu siz ne diyorsunuz? Aklım yetti yeteli bu saz elimde. Çalar söylerim. Bir günden bir güne karnım doymadı. Yüzüm gülmedi. Tilkinin de bu saz boynunda olduğu sürece ne karnı doyar, ne yüzü güler!
Karacaoğlan da çaldı söyledi bir ömür. Ne karnı doydu ne yüzü güldü. Zaten en çok yakındığı üç derdi vardı: Ayrılık, yoksulluk,ölüm... Bunu şu iki dizede şöyle anlattı:
“Üç derdim var birbirinden seçilmez
Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm”.
Bir ömür diyar diyar dolaştı Karacaoğlan. Ayrılığı iliklerinde duydu. Yokluk, yoksulluk yaşam biçimi oldu. Öylesine yoksuldu ki yaş kemale erdiğinde hayatını idame ettirecek birikimi yoktu bir köşede. Ne yapsın? Çare aradı derdine. Hayatının son yıllarında harman harman gezip başaklamada buldu çareyi. Harman zamanı elinde sazıyla harman harman gezip harman sahiplerinden buğday topladı. Bir gün elinde sazı bir harmana doğru yöneldi Karacaoğlan. Onu gören harman sahibi:
-İşte elinde şeytan icadı olan biri geliyor,diye söylendi. Karacaoğlan harman sahibinin tavır ve hareketlerinden anladı zaten. Selam verdi. Postunu çeçin kenarına serip oturdu. Aldı şeytan icadını (!) eline. Bakalım ne söyledi?
.
“Halep’ten gelmiştir dalı
Öter bilbil gimi dili
Yemen’den alınır teli
Şeytan bunun neresinde
.
Aşk deryasına dalmışam
Kamil yanında kalmışam
Çok ustadan ders almışam
Şeytan bunun neresinde
.
Abdes alsan alma demez
Namaz kılsan kılma demez
Kadı gimi haram yemez
Şeytan bunun neresinde
.
Karac’oğlan Hak yoksulu
Terk etmemiş doğru yolu
Hey Allah’ın sersem kulu
Şeytan bunun neresinde”
.
Harman sahibi çok pişman oldu. Özür diledi Karacaoğlan’dan. Çıkınını doldurdu buğdayla. Fakat Karacaoğlan almadı:
-Buğdayın senin olsun, dedi. Yürüdü,gitti.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.