2. Mektup
Bir akşam vakti. Gözlerime karıştı bu gece yalnızlığım. İnsanlar seni sordukça ben unutmak istiyordum. Seninle ben hiç olmadığımız kadar başka olmuştuk ayrılık masallarına. Önsözü kısa tutulan roman misali. Başından belliydi herşeyin gidişi. Ya ben sana fazla geldim. Ya sen bana az. Aldığımız nefesler kadar eksilmiştik o yaz.
Şimdi yürüdüğüm yollar sahipsiz. Işık dolu sokaklar. Ve ahımızı alan binlerce kaldırım. Olamadık seninle biz. Rüyaydı yaşadığımız güneşti o gardiyan. Uyandığımız gökyüzü farklı. İçimize çektiğimiz o nefes gökyüzü kadar farklıydı. Sen en uzak yerdin yakınıma. O yüzdendir harita dolusu ayrılık biriktirdim kendime. Mesafeler sevda yüklü değildi bu defa. Özlediğimiz herşey kurduğumuz hayallerden ibaretti artık.
Bir ayrılık vakti. Hayatın insan rolüyle elimizden aldığı bir umut. İçinde çaresizlik. Sanki sesinde vardı hissizlik. Bak ardına. Ne kadar sen kalabildin bana. Bak yarına. Ne kadar ben kalabildim sana. Gözyaşlarına karışan eski bir ağıt gibi çocuğunu kaybeden herkes bilir, çok sevmenin bedeli bu bitişler. Şimdi sen farklı bir şarkıda yaşadığın aşka hazırlan. Ben senden kalan bir yalnızlıkla hayata. Saat çok geçti. Günler azaldı. Hikaye bitti. Herkes kaybetti.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.