- 290 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sebebi Ne?
Sevgili dostlar; sizlerle toplumda tesbit ettiğim bir hususu paylaşalım diye bu satırları kaleme aldım.
Elimde Doğan Cüceloğlu Hocamın bir kitabı, okuduğum yazı dikkatimi çekiyor. Bir İstanbul Beyefendisinden bahsediyor yazı. İşine gitmek için günlük gazetesini alıp minibüs durağına gelen İstanbul Beyefendisi, minibüs bekliyor. İlk minibüs gelince, durakta bekleyen diğer yolcular minibüsün kapısına hücum ediyor. O bekliyor, sıram gelmedi diye. İkinci minibüs, üçüncü minibüs derken aynı sahne yaşanıyor. Bakıyor ki kimse O’na, beyefendi sıranız geldi, minibüse biner misiniz? Demiyor. Bakıyor ki böyle akşama kadar bekleyecek; diğer minibüs gelince O’da minibüsün kapısına hücum ediyor fakat bir dirsek darbesiyle geriye itiliyor.
Bu durum kendime bir soru sormama sebep oldu.
“Toplum olarak böyle davranmamızın sebebi ne?”
Başladım araştırmaya; haberleri seyrediyoruz, bir yardım dağıtımda vatandaş o yardımı alabilmek için kıran kırana bir mücadele ediyor. Sıraya geçelim ya da düzgün bir şekilde bu dağıtım yapılsın demiyoruz. Sadece hücum ettiğimizi ve elimize alabildiğimiz nesneleri biliyoruz. (Sakın yanlış değerlendirilmesin, insanlarımızı hakir görmek için değil bu durumu bir problem olarak gördüğümden ve bunun bir çözümü olmasını istediğimden bu satırları kaleme alıyorum. Çünkü bizim insanımız bu tabloya layık değil değerli dostlar.)
Herhangi alış-veriş merkezinde ya da sıraya girmemiz gereken bir nokta da kendimizi açıkgöz olarak niteleyip, insan haklarını ve bekleyenlerin durumlarını hiçe sayarak, bir şekilde öne geçiyor; ardından da hak ve hukuktan bahsediyor. Hak ve hukuku hiç kimseye bırakmıyoruz. En dürüst biziz, en iyi biziz, en adil biziz diye ahkâm kesiyoruz.
Bu duruma en fazla rastladığımız noktalardan biri de hastaneler. Dikkat ederseniz son dönemlerde hemen hemen her sağlık kuruluşunda bilgisayar ekranında sıranız ve isminiz yazmakta; buna göre sizi içeriye almaktadırlar. Böyle bir durumda bazıları bekleyen hastaların gözünün içine baka baka çok acilmiş gibi öne geçiyor ya da içeriye giriyor. Şayet acilsen hastanenin acil servisine gidiver desen utanmadan seninle kavga ediyor. Diğer bekleyenler hasta değilmiş de sanki oraya gezmeye gelmişler gibi davranıyor.
Biz bunları ve daha nelerini çok çok gördük dediğinizi duyar gibiyim. Bunlardan tarafımıza ulaştırdığınızı zaman zaman kamuoyu ile paylaşmaya gayret ederiz.
Dikkatimi çekmesinden dolayı şöyle bir gözden geçirdim. Toplumlar bu günkü durumuna gelirken, merdiven basamağı gibi bazı aşamalardan geçmişler. Biz bazı basamakları atladığımız için böyle bir sonuca gidiyoruz. Tabii ki eğitimin önemine inanmadığımızdan ve çocuklarımıza aileden başlayıp, eğitim kurumları dediğimiz özellikle okullarımızda devam eden temel eğitimi veremediğimizi de kesinlikle unutmayalım. Bunun dışında elbette başka sebeplerde mevcuttur fakat en önemli iki sebebi sizlerle paylaşmaya çalıştım.
Bu konuyu yaşadığım somut bir örnekle pekiştirelim istedim. Geçtiğimiz yıllarda bir yakınıma telefon açıyorum, meşgul çalıyor. Benim aradığımın sinyali karşı tarafa gitmeden kapatıyorum. Bu durum yaklaşık bir saate yakın devam edince şüphe duymaya başladım ve artık meşgul çalsa da aradığımın sinyalinin karşıya gitmesi için hemen telefonu kapatmadım. Bu durum üç-dört kez devam edince, aradığım kişi bana geri döndü. Dedim ki merak ettim yaklaşık bir saattir telefonun niye meşgul. Hasta mısınız? Telefonunuz mu arızalı? Başınızda olumsuz bir durum mu var diye çok merak ettim. Cevap çok ilginç; “-komşunun dakikaları bu gün bitiyormuş da boşa gitmesin diye bana telefon açtı. Biz de havadan sudan konuşuyoruz. Ben de sizin aradığınızı görünce müsaade alıp kapattım ve sizi aradım.”
Dedim ki mesele anlaşıldı. Aman olumsuz bir durum olmasın da varsın öyle olsun diye. Fakat bu durum beni çok düşündürdü. Mantığa bakar mısınız? Dakikalarım boşa gitmesin, komşuya yemek tarifi sorayım ya da geyik muhabbeti yapayım. Şayet biz telefon kültürünü içimize sindirmiş olsaydık ya da bunun eğitimi bize verilmiş olsaydı, sudan bahanelerle telefonu meşgul etmez; temel ihtiyaçlarımız için amacına uygun olarak kullanırdık.
Bu yaşadığımız örneklerden bir tanesi, daha neler var sizlerde biliyorsunuz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.