YORULANLAR ÇEKER GİDER.
Hep birden yüklediniz yükü. Düze çıkmışken yollarım.Sağnak sağnak hayatıma yağan yağmurlarım dinmiş göklerime gökkuşağı kemend atmışken. Sularım durulmuş dünyam berraklaşmışken bu çile çıngısı neyin nesi? Neden durdu bir anda hayat dünya böyle dönerken durdu döngüsü.
BAKIŞIM DURDU . GÜLÜŞÜM DURDU . DİZLERİM KÜSTÜ YOLLARA YÜRÜYÜŞÜM DÜRDU DERT YÜKLÜ BİR DAĞ GİBİ ŞAŞIRDIM KALDIM...
HEP BİRDEN YÜKLEDİNİZ YÜKÜ.
Oysa tipiler boranlar vız gelmişti.Karlı dağları aşıp gelmiştim.Uçsuz bucaksız denizleri aşıp gelmiştim dalgalar arsız rüzgardan medet umarken. Bülbüldüm bağdan bağa şakıyan.Mevsimlerin en güzelini yaşarken her şey bir anda oldu bir anda vuruldu zincir mutluluga. Bir anda dilim lal kesildi.
MEVSİMLERİN EN GÜZELİNİ YAŞARKEN BİR ANDA BİR ŞEY OLDU HAYATA DAİR. AYLARI YILLARI ŞAŞIRMIŞ BİR GÜLDEN FARKIM KALMADI.
Dallarıma karlar yağdı yapraklarım tir tir titrerken.BEN KAR ALTINDA TUTUŞMUŞ ALEV ALEV DUMANSIZ BİR KIRMIZIYIM.
Bir beyazda boğulan yapraklarım yar yanağından süzülen çiy taneleri gibi hesap sorar bir gidiş öncesi inler durur kıyıda çırpınan bir balık gibi. Bu mühür acıdan vurulmuş en yaralı nişan.Dağ devrildi. Bütün uçurumlar kendinde boğuldu. AY IŞIĞI RENKLERİNİ ARARKEN YAKAMOZ AKŞAMLARINDA RENKLER ÇOKTAN YORULMUŞTU. YILDIZLAR BİRER CESET GİBİ SULARDA SÜRÜKLENİYORSA BUNUN BAKIŞ ADLI BİR SEBEBİ VAR.
YORULMUŞ OLMALIYDIM BEN DE YAZ AYINDA GAZEL DÜŞERKEN BAĞLARIMA ...
Bir sızıyla dolaşıyorum şimdi.Türkülerin en yanığı tüterken sazımda acı peşimden gelmeye korkardı. Ben en beyhude hisleri dert dert yoğurarak çaldım. Heyulalarda kaybolurken umutlarım ben beni kör kuyularda aradım. Kızaran gökler mutluluğumun kızıl kanıyla beslenen cellatların ellerini yıkadığı cellat çeşmesine döner durur.
ZOR OLSA GEREK HİÇLERLE YOL ALMAK HUDUTSUZ BİR HAYATA DOĞRU.ÖLMEK KADAR ZOR OLAN YAŞAMAK DA ZOR.
Adından yana doludizgin koşarken yüreğimdeki atlılar ben adımları yollarda gençliği yıllarda unutulmuş bir garibim. İsmimi sayfalarda cismimi aynalarda arayan hem kör hem sağır bir yarım hikayeyim.
Çöl rüzgarı gözlerimi doldururken kum taneleri arasında yuvasına çileler taşıyan suya hasret bir karıncayım. Külle gül arası ateşten suya dokunmuş her gözde yağmura öykünmüş dalışlarla zerrelerle aynı nakıştayım. Beklemekten yorulmuş tabutla mezar arası meçhul bakıştayım.
Yoruldum beklemekten.Sancılar çekerek kıvrandım kimsesiz loş köşelerde.Yosun tutan yanımla beklediğim bir hasadı görmeden yol aldım diyar dyar diyar.
HEP BİRDEN YÜKLEDİNİZ YÜKÜ.
En yakınımdan en uzağıma sırtıma gövdemden hayalimden ağır bir yük vurdunuz. Fer kalmamışken dizlerimde hayat dediniz yaşadığıma.Zaman öğütüldü kalp atışlarım saatler devrilirken amansız günlerin kucağına.Konuşmadım. KAPATTIM KAPILAR ARDINA KELEPÇE VURULMUŞ SIRLARI. Mistik hayatın her nefesinde ezelden ebede yeşeren sır olmak bu olmalıydı.İnsanda bir gizemli taraf sır içinde olmak.Gizli hazineler yurduna ifşa durağından doludizgin koşan insanoğlu.
Ve şimdi yolculuk vakti yolculuklar içinde... Gidiyorum... GÜNAH YÜKLÜ BOHÇALARLA DÜNYAYA BEL BAĞLAYAN ZAVALLILAR GELMEYECEK GİBİ BAKARKEN BEN YOLLARDAYIM.
Gitmekle kalmak arasında çırpınanlar yeryüzü sarhoşluğunda sallanırken çare aramak ne olduğunu bilmeden günahtan yana.
Bu hayatı yaşaması zor. Yaşamak alev alev kor.
KİMİ YAKAR KİMİ YANAR.
YORULANLAR ÇEKER GİDER.
YORUMLAR
Gitmek yazıda kolay,sözde kolay ama vakit saat gelmeyince yolculuk ta yok.
Herşey düzelir diyorlar ya düzelmiyor,zaman geliyor,karanlıklar içinde kendini bulmaya çalışırken,kalbine bir ses gelir, boşver kim ne yaparsa yapsın boşver.:)) Bence düşünenler hep mutsuz olmuş.Gidilmiyor onun için boşver mek gerek.
Çok güzel bir paylaşım,insanın yüreğine dokunmakla kalmıyor,düşündürüyor.
Tebrikler, saygılar efenim
Baht-ı Siyah tarafından 8/9/2020 4:18:08 PM zamanında düzenlenmiştir.