- 366 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MAVİ TAVŞAN-7
...
Mavi tavşan, saatli adama gülümseyerek sevimli çocuğu işaret etti.
"Bir süre önce size sorduğum kişi" dedi gururla ve korkuyla.
Saatli adam selam verir niteliğinde sevimli çocuğa başını eğdi. Sevimli çocukta aynadaki yansıma misali aynısını tekrarladı. Mavi tavşan aniden saatli adama çok sinirlendi. Onun önceden söyledikleri geldi aklına. Neredeyse onun yüzünden işinden oluyordu. Peki ya bütün suçlu adam mı? Tanımadığımız birinin tek cümlesiyle yıkılan bir hayatımız varsa eğer demek ki pekte sağlam duvarlarımız yok. Bir insan duvarları çürük her an yıkılacakmış gibi olan bir yerde nasıl huzurlu yaşayabilir? Aslında adamın suçu vardı. Kendisinden emin şekilde konuşup da mavi tavşanı inandırmıştı. Saatli adamın “musallat olmuşlar sana” dediğini unutmamıştı mavi tavşan. Her şeyi doğaüstücü gözüyle görmek ne kadar sağlıklı? Cahil insan işte. Belki de nörolojik bir rahatsızlığı var nereden biliyorsun hemen musallat olduklarını…
Her neyse şimdi sinirlenmenin zamanı değil.
Mavi tavşan biraz toparlandı. Sevimli çocuğa dönüp gülümsedi ve
"Bir süre seni göremeyince merak etmiştim bu beyefendiye sormuştum." dedi.
Mavi tavşan cümlesinin içindeki "merak etmiştim"e o kadar çok takılmıştı ki başka cümle kuramıyordu. Acaba yanlış anlar mı? Tanımadığı birini neden merak etti ki? Mavi tavşan pişmanlığın içinde yüzerken sevimli çocuk;
"Bir süre çalışmıyordum" dedi.
Sevimli çocuğun yüzündeki gülümseme ne kadar da sevimliydi.
"Zamanın varsa bir şeyler içelim" diye devam etti sevimli çocuk.
"İsterdim ancak işe geç kalırım"
Mavi tavşan üzgün bir haldeydi.
"Doğru" diyerek gülümsedi sevimli çocuk ve sol eliyle saçının önünü arkaya doğru taradı. Başı hafif öne eğik mahcup bir duruşu vardı.
Mavi tavşanın beyni sevimli çocuğun her halini fotoğraflıyordu. Her halini, duruşunu, bakışını hatta her kirpik kırpışını ezberliyordu. Kısa bir sessizlik oldu. Birbirlerine bakıp güldüler ve mavi tavşan elindeki sigarayı yere attı.
"Görüşürüz"
"Görüşelim. Dikkat et kendine" dedi sevimli çocuk samimi bir şekilde. Mavi tavşan son kez dönüp baktı arkasına sevimli çocuk el sallıyordu. Ne kadar istemese de ilerlemeye devam etti ve otobüse bindi.
Mavi tavşanın yüzünde gün boyunca anlamsız bir gülümseme vardı. Farkında değildi ama patronu fark etmişti ve dalga geçmişti. "Aşık mı oldun? Leyla gibi bakıyorsun."
Mavi tavşan önceden olsa patronun dalga geçmesine sinirlenirdi ancak bugün hiçbir şey keyfini bozamaz. Akşam olduğunda iş yerinden çıktı eve gitmek için otobüs yoluna doğru giderken resmen yürümüyor havada uçuyordu. Telefonu çaldı. Müzik grubundaki arkadaşı arıyordu. Müzik grubundaki arkadaşlarının onunla konuşmak istediklerini söyledi. Mavi tavşan kabul etmek istemiyordu eğer kabul ederse akşam geç olur ve eve gidemez. Eve gidemezse sabah sevimli çocuğu göremez. Bir karar vermek zorunda. Arkadaşlarıyla konuşmayı kabul etti. Her zaman gittikleri bir kafe vardı orada buluşacaklardı. Telefondaki arkadaşı motosikletiyle gelip mavi tavşanı alacaktı. Durakta beklerken çok geçmeden arkadaşı geldi.
Birbirleriyle selamlaştılar ve mavi tavşan kaskını takıp motosikletin arka kısmına oturdu.
Buluşacakları kafeye doğru giderken yanan kırmızı ışığı fark etmeyen arkadaşı sol taraftan gelen arabayla çarpıştı. Motor yere savruldu. Tabii ki mavi tavşan ve arkadaşı da. Arkadaşı yerde sürüklenmişti. Mavi tavşan ise devrilen motorun altındaydı. Diğer arabadakiler hemen yardım için geldiler. Mavi tavşan sersemlemiş halde ve büyük bir korkuyla arkadaşına bakmaya çalışıyordu. Çevredekiler devrilen motoru mavi tavşanın üzerinden kaldırdılar ve mavi tavşanı kenara taşıdılar. Arkadaşı hiç kıpırdamıyordu. Korkusu iki kat daha arttı mavi tavşanın. Yanına gitmek için ayağa kalktı ama kalkmasıyla tekrar yere düşmesi bir oldu. Mavi tavşanın başı dönüyordu ve sol el bileği çok acıyordu.
Çevredekilere arkadaşını işaret ederek iyi olup olmadığını soruyordu ancak kimse cevap vermiyordu. Çok geçmeden ambulans geldi. Diğer arkadaşlarına haber vermek için telefonunu çıkarmaya çalıştı mavi tavşan ancak telefonu paramparça olmuştu. İlk olarak arkadaşına müdahale etti ambulanstakiler başka bir ambulansa da mavi tavşanı aldılar. Hastaneye giderken kendisini tedavi eden kişiye arkadaşını soruyordu. Müdahalede bulunan esmer kız, arkadaşının iyi olduğunu söyledi fakat mavi tavşan inanmıyordu. Gözünün önünde arkadaşının hareketsiz hali duruyordu. Hastanede tedavi sürerken aklında bir tek arkadaşı vardı. Korku içindeydi. Kendisinde değildi. Büyük bir şok yaşıyordu...
...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.