- 504 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Onur
Onur
“Onur”, Fransızca; honneur! Türkçe; 1. isim İnsanın kendine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzetinefis!
Bir arkadaşım ile sohbet ederken bana; “Sen her şeye izafi, göreceli diyorsun!” demişti! Ben de ona; “Bana izafi olmayan bir şey söyle ya da göster; bana söyleyeceğin veya göstereceğin her şey, sana ya da bana izafi olarak algılanacaktır!” demiştim!
Onur da izafidir, görecelidir! Biri ya da birilerine göre “Onurlu” bir davranış, bir başkasına-başkalarına “Onursuz” gelebilir! Bakışa göreceli! “Hırsızlık-yalan-hile” genelde “Onursuz davranış” olarak kabul edilir ama “Savaşta bunlar gerekli” diyenler de çıkar! Yani “Onursuz” olan bir davranış, başka bir göreceli anlayış ile “Onurlu” olarak kabul edilebilir! “Kedi yavrusunu yemeyi aklına koyduğunda, onu fareye benzetip yermiş!” Yavrusunu yemesi, “Onursuzluk” ama fareyi yemesi, onun doğal davranışı! Buna benzer şekilde yapılmak istenen “Onursuzluklara”, bir yol açmak mümkün! Bazı durumlarda da “Onursuzluk” bir gruba ya da kişiye “Hak”; başka bir gruba da “Yasak” olarak kabul edilebilir! Aynı şeyi biri-birileri yaparsa, “Yanlış”; diğerleri yaparsa, “Doğru” olarak kabul edilebilir! Neye, nereden bakıldığına göreceli! Bir tiyatroda, “Onurlu” bir oyuncunun “Onursuz bir kişiyi” oynaması gibidir! Rolde başka, gerçekte başkadır hali!
Mesela; bazı toplumlarda “Düello” (iki kişilik kavga), “Onur” için yapılır ve kavgaya dışarıdan yardım ve müdahale olmaz! Bazı toplumlarda ise bir kişiye, kalabalık saldırır! Bazı toplumlarda sadece “Güçlü ve egemen olanlar”, onurlu kabul edilir! Bazı toplumlarda da sadece “Hanedan ailesi”, onurlu olarak kabul edilir! Din adamları, krallar ve egemenlerin de benzer ayrıcalıkları kabul edilir! “Seçilmiş ırk-onurlu ırk” söylemleri de izafi elbet! Onur anlayışı, görecelidir!
Antik dönem filozofu Diyojen, bir fıçıda yatarmış; zamanın soylu, onurlu, egemen kişisi, başına dikilmiş ve ona; “Dile benden ne dilersen?” diye yüksekten bakar bir şekilde, gölgesi Diyojen’e düşer şekilde sormuş! Diyojen’in cevabı şu; “Gölge etme, başka ihsan istemem!”
Sık söylenen ama içeriği, sıkça ihlal edilen bir söz “Onur”! Genelde onurlu olmak ya da onurlu olanlar, övülür; menfaat ve çıkar söz konusu olunca bazı “Onur”, rafa kalkar! İnsanlar, menfaat ve ihtiyaçlarına; hırs ve heveslerine yenildiklerinde “Onur”, geçici olarak rafa kalkar! İhtiyaç gidince veya heves tatmin olunca “Onur”, raftan iner!
“Onur”, gerektiğinde rafa kaldırılıp gerektiğinde de kullanılan bir şey mi? “Onur”, ihtiyaç halinde kullanılıp yine başka bir ihtiyaç halinde rafa kaldırılabilir mi? Ya da “Onur”, sadece bir göstermelik “Söylem” mi? “Onur”, sadece çelişkileri perdelemek için mi kullanılır? “Onurlu” kabul edilenlerin, tüm yaptıkları veya söylemleri “Onurlu” mu? Bazı kabuller ve öğretileri, onurlu veya onurlu olarak sunulan kişiler üzerinden kabul etmek veya ettirmek isabetli mi?
Bu sorulara, herkes kendince cevap bulabilir! Aynen “Onur” gibi bu soruların cevapları da kişiye izafi-göreceli olacaktır!
Son tahlilde; uzun uzun “Onur felsefesi” yapmak mümkün! Benim “Onur” anlayışım şöyle; “Bir insan, yaptığı ya da söylediği şeyler ile çelişmiyor ise her durum ve şarta dair değişik “Onur” anlayışı geliştirmiyor ise kendi ile barışık ise yaptıklarının ve söylediklerinin ardında ise onurludur! İnsan, tekamül gereği değişebilir; kabulleri de değişir, siyasi görüşleri, dini inançları da değişebilir, yaşam felsefesi de değişebilir ama “Onur” sahibi, değişim halinde de “Onurlu” olmayı başarabilir! Değişimin onurla sadece “Onurlu” iken “Onursuz” olma şeklinde bir alakası var! Diğer değişimlerin direk alakası yok! “Onurlu olmak” haricinde her şey değişebilir; “Onur” kalsın yeterlidir!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.