- 603 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
HASAT ZAMANI...
Duraksız bir şiirin ilk kıtasıyım. İmgeler de isyanda ruhum da.
Cevapsız soruların istimlâk ettiği gölgelerin vurdumduymazlığında sakınıyorum kendimi ve saklıyorum bildiğimi ve saklanıyorum kuytu köşe.
Suretsiz ve sakil ne varsa çok yakın. Uzak bildiğim dostlar kurnaz bir yadsımazlıkla hep ama hep çağırıyorlar beni kucaklarına. Sığındığım ve sıdkımın sıyrıldığı üç beş tahakkümle peyda olan bir sefillik belki de iç sesimin isyanı: Ne Tanrı’ya ne de kullarına sadece kendime tüm serzenişim. Doğruyu arayan ve elinde başka hiçbir şık olmayan bir varlığım varlığımın yok kılındığı ya da yokluğumun örselendiği.
Ait olduğum ne varsa sahip değilim hiçbir şeye.
Sahip olduğum ne varsa ne çalıntı ne de muğlâk sadece benim öngörülerim ile şekillenmekte hayat tüm acımasızlığı ve pervasızlığı ile külfet görünse de.
Hasat zamanı. Ekinler biçilmeyi bekler sulanmayı bekleyen kurak toprakların nazarında soluksuz kalmakla eş değer tüm sancısı insanoğlunun.
Olmanın bedeli var olmanın tek koşulu ve cibilliyetsiz tüm önyargıların manifestosu belki de kesilen fatura.
Bir yığın bir izlek belki bir sanrı belki de yok oluş var oluşa nazire yaparcasına çalmak günden ödün vermeden de insan olmanın tek koşulu oysa ipotekli ruhların o çalkantılı sarmalı. Ne çok git-gel oysa ne bir med-cezir görünmezin sancısı ne de yer çekimi hâkim şu söylencede insan olmanın bedeli olsa da verilmeyen paye.
Kılıksız bir yalanın girdiği ne çok kılıf hürmeten kadere yok saymak kadar akla zarar onca öğreti. Mimlenmişken mil çekilmiş gözlerin sönmüş feri belki de tek delil ne de olsa gözlerin hutbesi aslında yüreğin ses ettiği tek çağrışım belki de yayılan dalga dalga hatta üstünkörü bir üslup ile ses etmeden beklemek bir köşede, bir sokağın başı ya da vardığınız son durak yayan rehin verdiğiniz onca düş hibe edilmiş iken.
Kılı kırk yardığım her bir metin bir ibadetmişçesine sıraya koyduğum yine de dönüp dolaşıp yeniden başladığım o hikâye her okuyuşumda farklı bir son olacağını beklentisi ile şekillendirdiğim hikâye kahramanları her biri adsız ne de olsa ve ruhları engebeli yüreklerini yitirmiş olmanın bedeliymişçesine sorgularken rastladıkları yürek maliklerini.
Temkin arz eden bir dokunuş kadar yerinde mi yoksa edindiğiniz her bir izlenim ya da yokluğunu hissettiğiniz bir duygu mu güvene şart koştuğunuz ne ise. Sözcüklerin telaffuzu kadar sıradan aslında yürek sesi bu yüzden o iş birlikteliği her daim tek maruzat sergilediğiniz düş ötesi varsıl hâkimiyetlerle üstün gelme gayreti iken iştigal ettikleri. Sadece onlar sadece siz ya da biz belki de ben hatta sen yoksa hiç kimse mi…
İstediğiniz kadar tereddüt edin ve ses etmeyin ne olacağa engel olabilirsiniz ne de hâkim kılabilirsiniz dengeyi çoktan yitip gitmiş iken hele ki ekseni kaymış bir dünyadan mı medet umuyorsunuz?
Kolay olsa gerek geride bırakmak yine de zoru seçmek ilk şık. Günün döngüsü belki rast geldiğiniz o dönence haberi dahi olmaz iken muhatabınızın sağır sultan bile duymuş iken. Hadi medet umun hadi dokunun ya da çekin gidin demek mi tek meziyet?
Sitemler duyuyorum, insanlar tanıyorum aslında hiç var olmamış ve varlığımı her yeni gün sorguluyorum ve anbean Tanrı’ya daha da yaklaşıyorum. Var olduğunu biliyorum görmesem de bu yüzden seviyorum O’nu çünkü yoksun kılmıyor beni yoklukla da imtihan etmediği için ve benzemediğim için eşrafıma daha da kıymete biniyorum ve daha da kıymete binmekte hayat.
Pes etmek düşse de payıma asla bu kötülüğü kendime yapamam.
İstifli önyargılar nasıl da öbek öbek ama bir o kadar donanımlı ve biçimlendirdiğim ruhum fazlasıyla müsrif. Kıyamadığım cümleler vardı sandığımda sakladığım çeyiz misali. Kaybetmediğim hayallerim zaten birikmekte çocukluğumdan bu yana. Yüz görümlüğü düşlerimi asla kaptırmam hoyrat ruhlara.
Acı’nın büyüttüğü bir çiçeğim belki de hatta küçük bir serçeyim her an tetikte ve tedirgin. Kocaman kuşlar peyda olsa da hakkım olan ekmek kırıntılarına göz diken korunaklı bir dünyanın ilk ve son maliki olarak sadece şükrediyorum zarar vermediğim için. Bu yüzden zarar görmek fazla da umurumda değil.
Ne bir dışavurum ne de bir çöküş sadece bir yakarış Tanrı’nın görmezden gelmediğine kani olduğum. Satırlarım ne çalıntı ne de mutsuzluğun beyanatı çünkü hiç olmadığım kadar mutluyum.
‘’Nasıl yaşadımsa öyle öleceğim, kenar mahallenin birinde, bir eskicide, alıcısı bulunamamış mektuplara düşülmüş notların arasında kiloyla satılacağım.’’(Alıntı)
Yine de biliyorum ki mektuplarım sahipsiz kalmayacak çünkü özel ulaklı her biri ve benliğimin bir izdüşümü her ne kadar sakil ve sefil addedilse de kimince.
Muğlâk yaratıları ile nöbette kim varsa ne hâkimim ne de hükmündeyim haricimdekilere. Çünkü sahip olduğum hiçbir şey yok bu yüzden hiçbir şeyin savunmasını yapmıyorum ve asla sahip olamayacağım hiçbir hayali kıskanmıyorum da. Bilmediğim ve haz etmediğim tüm menfi duygulara uzağım aşk’a olan inancım ve bağlılığım kadar.
Edindiğim hiçbir izlenim ne varlığımın uzantısı ne de üzerime düşen gölgelerin sunduğu bir aykırılık zira aykırı olan tek öğe benim yadsıyamadığım varlığı aşk’ın bana her dokunuşunda yıldızlara ulaşmamı sağlarken.
Sevdiğim ne varsa sevilmediğim tarafınca ve tüm isyanına karşı insanoğlunun hiçbir izlek beni yansıtmıyor iştigal ettikleri tüm önyargılarla bu yüzden havanın sessizliğindeki tek gösterge içimdeki yaşattığım tüm güzellik ve Tanrı’nın tüm sunumu inandığım ve tek güvendiğim. Nasıl israf edebilirim ki bunca güzelliği ve sevgiyi…
YORUMLAR
Koskoca bir ömürü ağır ağır hadat ediyorsun yani...
Dertlet, hüzünler, sevinçler birikti birikti bir tutam kağıt ve bir kalemle hasat zamanı.
Tebriklet Gülüm, sevgilerimle
Gülüm Çamlısoy
Çok teşekkür ederim. Güzel yüreğiniz dert görmesin.
Yürek dolusu sevgimle...
aşka olan inancım ve bağlılığım....
şayet kişinin yaratılışında aşk özüne üflenmiş ise ölene kadar aşkın esiri olarak yaşayacaktır.
bu aşk ilahi aşk, beşeri aşk veya doğaya, yaratılmışlara duyulan aşk olabilir.
ne mutlu aşkı bilen ve yaşayanlara.
geçte olsa aşkı tanıma imkanını bulan biri olarak yazınızı tebrik ederim
Gülüm Çamlısoy
her şeyi bertaraf etmek mümkün ve nihai nokta sadece O'nun varlığı bu yüzden geçtiğimiz yollar sayesinde büyümekte içimizdeki o aşk bizler çözümlerken şifresini.
aşk her anlamda çok özel ve güzel ve her boyutu bizi bize yar eden var eden.
çok teşekkür ederim.
eşsiz bir yorumdu.
saygılarımla değerli hocam...
ömrünüze bereket.
Olmanın bedeli var olmanın tek koşulu ve cibilliyetsiz tüm önyargıların manifestosu belki de kesilen fatura.
Değerli Şairem hasat zamanı çalışmanızın içindeki bütün anlatımı yine siz yorumlamışsınız çok beğenerek ve ilgiyle okudum senin hiçbir yazın ve şiirlerin sıradan değil okunmaya değer yazıların var keşke yorum yapma kabiliyetim olsada kelime kelime yorumlaya bilseydim..yüreğin varolsun kalemin hiç susmasın tepriklerimi sunarım saygılar selamlar...
Gülüm Çamlısoy
Var olun değerli dostum.
Sonsuz saygı ve selamlarımla...Eksik olmayın.
Hep farkındayım;
kelimeleri seçerken ki ustalığınızın...
Hep farkındayım;
cümlelerinizin sıradan olmadığının...
Ve hep farkındayım ;
Bütün yazılarınızın özel ve güzelliğinin...
Hep farkındayım.
Selam ve Saygılarımla...
Gülüm Çamlısoy
O kadar mutlu oldum ki aydınlatıcı ve şevk verici yorumunuzla zira sizlersiniz yazdıklarıma can ve mana katan.
Tüm yüreğimle teşekkür ediyorum değerli hocam. Ömrünüz çok olsun.
Selam ve saygılarımla yürek dolusu...