- 538 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
PAZAR GÜNLÜKLRİM 14
2 ay oldu, pazara çıkmıyorum. Ramazan nedeniyle, ev toplama, taşıma ve yerleşme falan, 2 ay olmuştur işte. Dün çıkacaktım aslında. Hatta yeni sukkulentler de vardı elimde. Kendimce bahaneler buldum, çıkmadım.
Alışveriş için gittiğimde, özlediğimi, özlendiğimi, aranıp sorulduğumu anladım, gördüm, şahit oldum. Pişman olmamıştım gene de o an. Akşam saatlerinde pişmanlığım çıktı ortaya. Hayır, sebebini anlatmayacağım burda. Belki başka bir yazıda...Fakat şunu söyleyeyim ki, ’Önce Ben’i hala öğrenememişim..
Önümüzdeki hafta başlayacağım. Yeter bu kadar ayrılık..
Tezgahlarda, sonbahar havası esse de, pazarda hala yaz rehaveti var. Çoğu tezgah boş. Müşteri az.
-Nerdesin abla sen yaaa....
-Burdayım işte bak..
-Onu görüyom, seni gördüğüme de sevindim. Çiçek satmayacakmısın artık?
-Olur mu ya, elbet satacağım. İşlerim vardı. Haftaya başlayacağım..
-Tamam abla, gel lütfen artık.
Tezgah komşumun oğlu bu.
Benim yerim boş. Tezgahını benimle paylaşan Sebahattin de yok. Limoncu Emine yi gördüm, bakınırken öyle. Gözlerimizin içi gülüştü karşılıklı.
-Nasılsın Emine?
-İyiyim be abla, nolsun devam işte.
İşte; sözcüklere dönüşemeyen, dile getirilemeyen, kopan fırtınaları bir şekilde gizleyen bir ’iyiyim’ daha..
-Bi yaramazlık yok umarım?
-Ep aynı be abla..
-Vayy, kınaların da çok güzel olmuş. (konuyu dağıtmak lazım bi şekilde)
-Sağol Ablam. Düğün vardı maallede, yaktım ben de işte..Limon istiyon mu abla?
-Alayım Emine evet..
Yaralı, çilekeş kadınları yakın hissediyorum kendime. Bir de mavi sevenleri. Emine’nin de kulaklarından hiç eksik olmaz, mavi taşlı küpeleri.
Ömer Abi’nin tezgahına doğru yürüyorum. Fasulye, bamya ve barbunyası nefistir. Öğlen olmadan da biter genelde.
O tartarken aldıklarımı, balıkcıya uğrayayım.
-Başlamış sezon hı? Hayırlı işler..
-Sağol Abla. Görünmüyon epeydir.
-He, çıkamıyom epeydir, işlerim vardı.
-Biz de açalım sezonu, ne önerirsin?
-Valla hepsi taze, hepsi güzel abla.
Eline bir levrek alıyor. Elinde tutuşunu görseniz, o kaba saba adam, sanırsınız elinde elmas gerdanlık tutuyor. Kibar ve zarif..
-İyi hadi, alayım o zaman. Temizlersen svinirim.
O balıkları temizlerken, diğer alacaklarımı alıyorum. Dönüşte, temizlenenleri, tartılanları alıp, haftaya görüşmek üzere tekrar, ayrılıyorum.
Bu pazarcılık bana çok şey kattı. Ve çok şeyi farkına varmamı sağladı. Acaba ben de bir şeyler katabildim mi diye geçti aklımdan. Balıkcının karşımda ki kibarlığı ve nezaketi geldi aklıma. Bence evet...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.