- 891 Okunma
- 9 Yorum
- 3 Beğeni
ŞEYTANLA PAZARLIK...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Pelte olmuş vücudu bir yanda ruhani gerginliği en üst safhadaydı. Döşeyeceği kadar döşemişti gönül dergâhını konuk ederken huzuru ve iştihayı zaman zaman yine de sefil nefsi darmaduman etmişti göğüs çeperi daralırken o boyutsuz sıkıntı ile.
Kanıksadığı terimlerdi baş tacı yaptığı koruduğu ilkelerdi asayişin berkemal kılındığı ve o katsayı idi işkillendirdiklerinin konuşlandırdığı.
Hoş bir enstantane eşlik etti adamın o garip mizacına. Ayakları yerden kesildi devinirken zaman ve mekân.
Süklüm püklüm addettiği o sıradanlık yerleşti zihninin kuytularına. Derinden gelen ses çağırıyordu biteviye.
‘’Yine mi başladı?’’ demeye kalmadı çalan kapı zili ile döndü anlık boyutta çakılmış olduğu eksenine. Umarsızca göz gezdirdi çevresine. Neye delalet olabilirdi ki tek kişilik sığınağının işgali? Açmamalıydı kapıyı ve ellerini sokup cebine tek ayağının üzerinde daire çizdi mahal vermemek adına belki de o adlandıramadığı korkuya.
‘’Git başımdan’’ dememek için zor tutuyordu kendini.
O keskin koku geldi burnuna: O tanımsız varlığı nakşeden belki de hâkim kılarken üstünlüğünü. Tartışılmazdı doğrusu üstünlük derecesine tekabül eden o şatafat. Mimlenmemişti henüz ve pes de etmemişti.
Tırnaklarıyla kazıdığı onca umut ekini boş vermişliğin maharet sayılmadığı belki de ne ise tahayyül ettiği…
Suskunluğunu korumaktı önem arz eden hele ki dünden sonra.
Kanatsız bir kuşun kursağında takılı kalmış o soluğu tanıştırmak evrenle ve boğazına sarılıp kerelerce kesmek soluğunu günün kerameti iken belki de saf tuttuğu kıyısında.
İrkildi aniden. Yuvarlanan topa bakıp kala kaldı. Olacak iş miydi şimdi topun menziline denk düşmesi?
Telaşlandı, seğirtti banyoya. Yetmedi daldı mutfak kapısından. Ne tek bir ses ne tek bir edim.
Soluklandı koridorun bitiminde ve yeniden mesken tuttu banyoyu yüzüne avuç avuç su serperken kendini bulduğu. Gayri ihtiyari gözüne ilişen o görüntü korkuttu adamı. Aynada gördüğüne öylesine yabancıydı ki. Yabancıya ne gibi bir tepki vermesi gerektiğini bilmiyordu ayrıca. Daha doğrusu bir tepki verip vermemesi konusunda tereddütleri vardı.
Kapı vurulunca irkildi bir kez daha.
‘’Kırık bir kalpten daha kötü ne olabilir?’’ diye geçirdi içinden.
‘’Ölü iki kalp belki de…’’ demesine kalmadı ki sokak kapısının açılırken çıkarttığı o gıcırtıyı duydu.
Ne sese vakıftı ne de gördüklerine.
Göz göze geldi kendisiyle: Ne ilk ne de son!
Omzuna uzanan bir elle irkildi. Lakin arkasına dönüp baktığında kimseyle karşılaşmaması daha da tedirgin etti. Yine de konuştu görünmeyen elin sahibi ile:
‘’Korkma benden. Mademki pazarlığımızı en baştan yaptık…’’
‘’Vazgeçtim’’ dedi adam usulca.
‘’Kaçarın yok’’ dedi varlıksızlığın maliki.
‘’Hazır değilim.’’
‘’Ya sen ya çocuk.’’
‘’Bunu kendime yapamam.’’
‘’Karın doğumhaneye girdi bile.’’
‘’Korkuyorum.’’
‘’O zaman bir ömür vicdan azabıyla yaşayacaksın.’’
‘’Ne kadar sürem var?’’
‘’Sadece beş dakika.’’
‘’Ya sonra?’’
‘’hiçbir şey hissetmeyeceksin. Lakin…’’
‘’Lakin ne?’’
‘’Karın ve çocuğun sağlıklı ve uzun bir hayat sürecek.’’
‘’Bensiz.’’
‘’Evet, sensiz.’’
‘’Korkuyorum…’’
‘’Ecele faydası olsa keşke korkunun.’’
‘’Ne kadar vaktim kaldı?’’
‘’Üç dakika. Elini çabuk tut. Kanaması var karının.’’
‘’Git.’’
Kapının çarpması, duyulan tek el silah sesi ve çalan telefon sadece eşgüdümlü bir farkındalık yaratıyordu aynı ana denk düşerken.
Telesekreter devreye girmişti bile: ‘’Müjde, bir oğlun oldu. Karın da oğlun da çok sağlıklılar. Orada mısın?’’
Kapının kapanması ve telefonun hattan düşmesine müteakip sessizlik hâkimdi eve hem de kadim bir sessizlik. O melun koku kaybolmuştu lakin daha da keskin bir koku sarmıştı etrafı. Ölüm ve yaşamın iş birlikteliği adamın altına imza attığı o sözleşmenin yürürlüğe girmesiyle bir kez daha yapmıştı yapacağını. Ne ilk ne de son olacaktı üstelik insanoğlunun şeytanla yaptığı akıllara durgunluk veren pazarlığı.
YORUMLAR
İşte benim yazarım
Fark yaratırken farkındalığı da meydana getiren ince kalem
Yine hak ettiğimiz yerdeyiz
Bir şaire sultan yine güne damgasını vurmuş bile
Üstelik pırıl pırıl bir hanım
Nadide bir çiçek bahçesinin hiç solmayan gülü
Güne düşen emeği, yüreği, kalemi, kelamı selamlamaya doyabilir mi insan?
Saygı ve selamlarımla...
Gülüm Çamlısoy
Çok çok teşekkür ederim. Estağfurullah efendim. Sizin değerli bakışınız ve nezaketiniz. Var olun.
Ki dostluğun tadını duyumsamak ve tek yürek aynı çatı altında toplanmak paylaşmanın yaşattığı eşsiz bir güzellik.
Sonsuz saygı ve selamlarımla değerli yazarım...
Yazınız nezninde sizi kutluyorum.Nice güzel başarılara can...selamlar sevgiler...
Gülüm Çamlısoy
Var olun dostum.
Sevgilerimle...
Gülüm Çamlısoy
Çok teşekkür ederim.
Saygı ve selamlarımla efendim...
Allah insanı şeytanın şerrinden korusun!
Tam üç kere okudum. Dünden beri yorum yapacağım.
Bir türlü kısmet olmadı.
Güzel anlatımın için! Tebrik ederim. Gün yazısı için ayrıca kutlarım.
Sabah dışarı çıktım. Kızımla üniversiteye kayıt işlemleri için uğraşıyorum bu günlerde.
Sevgi ve Selamlarımla.. Gönül dolusu tebrikler..
Gülüm Çamlısoy
Ne güzel sevgili dostum. hayırlı uğurlu olsun İnşallah. hem sizi hem kızınızı yürekten kutlarım. Allah daim etsin başarılarını. Çok sevindim sizin adınıza.
Ve yürek dolusu teşekkürler. Var olun sevgili Nurten.
Tüm güzellikler sizlerle olsun.
Sevgi ve selamlarımı gönderiyorum hem size hem kıymetli evladınıza. Ben de bir ablası olarak ve her ne kadar an itibariyle çalışmasam da öğretmen sıfatımla,nasıl gurur duydum kızınızın başarıları ile. Onlar bizim istikbalimiz. Allah yollarını açık etsin İnşallah.:))
DEĞERLİ SEÇİCİ KURULA VE SEVGİLİ GÖNÜL DOSTLARIMA YÜREK DOLUSU TEŞEKKÜR VE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM. KABUL BUYURUN LÜTFEN.
VARLIĞINIZ, VARLIĞIMIN İZDÜŞÜMÜNDEKİ EN BÜYÜK DESTEKÇİM ÖZELLİKLE YOLUMA IŞIK OLAN VE YAZDIKLARIMA CAN VEREN.
EN İÇTEN SEVGİMLE VE EN DERİN SAYGI VE SELAMLARIMLA...İYİ Kİ VARSINIZ.
güzel bir anlatımdı duygulanarak okudum, kaleminiz ve kelamınız daim olsun gülüm hanım... saygımla...
Gülüm Çamlısoy
Sevgilerimle yürek dolusu, sonsuz selam ve saygılarımla...
Allah hiç kimseyişeytanla pazarlık edecek durumlara düşürmesin.
Tebrikler Gülüm
Sevgimle
Gülüm Çamlısoy
Amin, amin.
Çok teşekkür ederim güzel dostum benim.
En içten sevgilerimle yürek dolusu...
Tanıdığım biri vardı, aynaya bakmadan önce kendinle iyi bir pazarlık et derdi. Bunu söylerken de, ben ona satranç öğretirdim.
O konuşmaya devam eder, ben de ona oyun öğretmeye devam ederdim...
Aradan uzun bir zaman geçti. Evimize yabancı kanalların da çok olduğu bir spor kanalı bağlattık. Bir gün ondan ona,ondan ona gezerken bu kişiyi gördüm. Yabancı bir ülkede satranç müsabakasında bilmemkaçıncı ödülünü alıyordu.
Fakat ben bu adama hergün ders veriyordum!..
Aynaya bakmak istedim. Aklıma sözü geldi. (Kendinle pazarlık et.) Neden pazarlık? Çünkü Şeytan her zaman senin önüne geçecektir. Aynanın bile. Ya kendini daha cok beğenip yanlış yapacaksın. Ya da çok doğru yaptığını sanıp bir gün yalnız kalacaksın...!
Sevgiyle...
Gülüm Çamlısoy
Çok biliyorum demek yapılabilecek en büyük hata bu yüzden hayatın tüm öğretileri ile devam etmek yola ve hatalardan ders almak bize düşen.
Kötülük ve maliki ise aralıksız nöbette yeter ki temkinli ve duyarlı olalım.
Çok teşekkür ederim varlığınızı esirgemediğiniz için.
Sevgilerimle...
Bir intiharın izdüşümü ustaca kurgulanmış... Çok daha zenginleştirilebilir veya devamı (hastanede kalanlarla) gelebilir... Kutluyorum.
Yazınıza tebriklerim gönülden,
Gün eksilmesin pencerenizden.
Sevgiler, saygılar.
Gülüm Çamlısoy
Ruhunu şeytana satan bir adamın aslında sahip olup olacağı yegane varlık ailesinin geleceğini garantiye almak. Bu bağlamda gözünü kırpmadan sonlandırıp hayatını yeni bir hayat bahşediyor Tanrı geride kalan eşine ve çocuğuna. Belki bir paranoya belki bir kabus lakin gerçek olan bir şey var ki kötülüklerin ardı arkası kesilmeden iyilerin de mağdur olduğu bir dünya düzeni.
Teşekkür ederim efendim gösterdiğiniz ilgi ve alakaya.
Saygılarımla hocam...