4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1142
Okunma
İnsan hayatının önemini, düşünür ölenlerimize üzülürken doğaya yapılan katliamları, ölümünü
pek düşünmeyiz. Nerde nefes alacağız, nereden besinimizi elde edeceğiz? Bu soru belkide en
ihmal ettiğimiz konulardandır.
Birkaç gündür Doğu Karadeniz’de Çoruh nehri üzerinde yapılan gereksiz barajları ve tünelleri
gösteren duruma eleştirel yönden bakan bir program izledim, tv kanallarından birinde. Bizim
için en önemli yanı ise insanımıza vermediğimiz değeri doğaya da vermiyoruz. Kötü bir terzi
gibi bu hassas, dokunmaya kıyamadığımız kumaşı hiç bir işe yaramayacak biçimde parça bölük
edip elimizden atıyoruz. Burada yaşayan insanlar ise umurumuzda olmuyor. Ellerinde olan en
büyük değerleri olan az miktarda da olsa verimli topraklar göz ardı ediliyor. Söz gelimi Artvin’in en güzel verimli, ekilip biçilen düzlüğüne baraj inşa ediliyor.
İşin bir de ekonomik yönü var. Barajlara aktarılan para bir yana buralara ulaşmak için yapılan yollara, tünellere ise dünya dolar harcanıyor. Dağların karnının deşildiği, heyelanlara neden
olması ise bu bilinçsizce hareket edilen bu işlerin sonucu. Daha az ve az kapasitede olması gereken bu barajlar halkın cebindeki yıkıma neden olacak boyutta. Nasıl bu denli kör ve aymaz olabiliyoruz. İnsan bindiği ağacı keser mi? Ne yazık ki ülkemizde uygulanan politikada
bindiğimiz bütün dallar kesilmede. Bir tünelin metre karesi 30 milyon dolara mal oluyormuş.
Diğer yerlerde olduğu gibi Doğu Karadeniz’de de nerdeyse adım başı tünel, adım başı baraj.
Bunun ceremesini yine yoksullaşan halkımız çekecek. Bu yıkımda ise kim bilir hangi rantçılar
veya dış güçler yararlanacak. Ülkemizin her yönden yıkımını tasarlayanlar nasıl bir vicdanla
uyuyacaklar.
Her yörede halkımızın uyanık olması, bu fırsatçılara yol vermemesi gerek. Akdeniz’de, Ege’de
Karadeniz’de ve bütün yurtta. Vatan evlâtlarına üzüldüğümüz gibi üzülüp, sahiplenmeliyiz topraklarımızı. Biz sahiplenmezsek elimizden uçtuğunda ah vah demeye bile hakkımız olmaz.
Son olarak sadece Karadeniz bölgesinde yapılan pek çok barajdan birazını sıralıyorum.
Dilerim toprak, su, para ve bunun sonucu olarak insan kıyımına son veririz..
Alaca Barajı
Almus Barajı ve Hidroelekrtrik Santrali
Alpu Barajı
Altınkaya Barajı ve Hidroelektrik santrali
Ataköy Barajı ve Hidroelektrik Santrali
Atasu Barajı ve Hidroelektrik Santrali
Beyle Barajı
Bezirgan Barajı
Borçka Barajı ve Hidroelektrik Santrali
Boztepe Barajı,Tokat
Çakmak Barajı, Samsun
Çatak Barajı
Çorum Barajı
Demirözü Barajı
Derbent Barajı ve Hidroelektrik Sanrali
Deriner Barajı
Derinöz Barajı
Dodurga Barajı
Erfelek Barajı
Görmeçtepe Barajı
ve daha pek çok baraj ve tünel.
Doğayı kendi başına bıraksak, bu denli hırpalayıp öldürmesek, eminim ki
bize bizden acımasız olmayacak. O tertemiz verişiyle bizi her türlü doyuracaktır.
Doğayı katlederken ne yaptığımıza iyi bakmalıyız. Çocuklarımıza kıyabilir miyiz.
Ne yazık ki bu yolla çocuklarımızın geleceğine, onlara kıyıyoruz.
31. 07. 2015 / Nazik Gülünay