AŞK-I FİLE
Biliyor musunuz? Hayata geri döndüğüm için çok mutluyum. Mutfak çekmecelerinden birinde "saymadım kaç yıl oldu?" şarkısını durmadan söylemek kolay mı sanıyorsunuz?
Şu naylon poşetler yüzünden gün ışığına bunca zamandır hasret kaldım. Kulaklarım kirişte geçti. Ha Saliha Hanım beni hatırlar, ha biri bana ulaşır diye. Geçenlerde bir gün ansızın çekmeceden çıkarıldım. İrkildim. Şaşırdım. Gayri ihtiyari büzüldüğümü fark ettim.
- Aman, annem de ne saklamış ki bunu, atalım abla ya.
- Sen de her şeyi atıyorsun kardeşim. Bırak hatıra kalsın. Nostaljik bir şey işte.
Neler olduğunu konuşmaların devamında anladım. Saliha Hanım hakkın rahmetine kavuşmuş; kızları evi yeniden düzenliyorlardı. Bana tarihi eser muamelesi yapan Sevim oturacaktı artık bu evde. O gün çok üzüldüm. Saliha Hanım’ı çok severdim. Birlikte az mı çekmiştik hayatın yükünü.
Bilmem kaç sene daha geçtiğini anlayamadan yaşarken bir gün, Sevim beni çekmeceden çıkardı. Nazikçe yıkadı. Sıkmaya bile kıyamadı. Kuruttu. Bir itina, bir itina. Hayretler içindeydim. Heyecandan düğümlerimin sayısı kadar boğazım düğümlendi nerdeyse. Akşam kocası gelince anladım ki; bizim Bozcaada Belediyesi, artık o iğrenç naylon poşetleri yasaklamış. Kullanan işyerlerine para cezası verilecekmiş.
Oh be! Bir gün hak yerini bulacaktı. Buna emindim. İşte o gün gelmişti. Hele "iyi, güzel, yepyeni kalmış ama yetmez bir tane daha alalım" demesin mi Sevim. "Bunların şimdi naylonları var. Renkli, üstleri çiçeklerle süslü, öyle güzel ki" diye devam etmesin mi sözlerine.
Allahım, körün istediği bir göz sen verdin iki göz. Kızdır, bu Sevim’in beğendikleri. Naylon maylon olsun, file ya. Zamane kızları işte. Yaşasın! Bunca sene sonra sevgilim olacak. Evet ya, Sevim’in dediği gibi yakışıklılığımdan hiçbir şey kaybetmedim. Beni beğenmeyecek kızın alnını karışlarım.
Çekmecede geçireceğim aşk saatlerinin hayali ile sabahladığım gecenin sonunda Sevim’in pardösüsünün cebinden dışarıyı seyrediyordum. Sevim, önce sevgili bakmaya başladı bana. Ara sıra başımı çıkarıp göz kırptım onlara. Şu elektrik meselesi var ya; çok önemli. Olmayınca olmuyor. Hiçbiriyle frekansım tutmadı önce; ama ya sonra. Evet! Evet! Beni de elektrik çarptı işte. İnşallah Sevim onu alır. Bana bir bakışı var ki kızın; içimin yağı eridi doğrusu. Aa, evet! Sevim’e bak, yan yana yatırdı bizi kızı çekeleyip boylarımızı ölçüyor.
Canım ya, ne tatlısın. Sen bütün gün boş boş gez; ben senin yükünü de taşırım. Gık demem; ama akşama ödülümü de isterim bak, bilesin ha.
Sevgi Ünal