- 818 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
aklımda deli sorular....ben mi aptalım yoksa o mu çok akıllı????
geçen pazar günü arkadaşlarla muğla ya,daha doğrusu dizi flimi çekilen güzelköylüm ün çekim mekanlarını gezmeye gittik.erken çıkmıştık evden daha sabahın körüydü.serinlikte gidelim de erkenden orada olalım istedik.sabahın 5.30 unda yola koyulduk.sarhoş gibiydim uykusuzluktan...ben işim olmazsa saat ona kadar uyurum sabahları.
o gece de pek uyumamıştım zaten.iki saat uykuyla düştüm yollara...ahhh ahhh ben arkadaş kurbanıyım.yoksa ne işim var sabahın köründe benim yollarda.öldürseler gitmem yahu...
hadi hadi diyor arkadaş her zaman uyuyorsun nasılsa..bugün de uyuma...bana eşlik et...tek başıma ne yaparım ben oralarda...
pöhhhhh...yahu ben istesem sanki gelecek benle...salaklığıma doymayayım ben.ne işim var kör karanlıklar da yollarda...
araba da ön önden yer ayırtmış arkadaş..şöforün yan tarafında yani sağ tarafta...benm için fark etmez ama en önde seyahat etmek de ne güzelmiş beeee...çarşaf gibi...önünde hiç engel yokkk.herşey ayna gibi...
yollar da tenha...kimsecikler yokkk...
iki saatten fazla yol gittik...sonra sağa doğru kıvırdı direksiyonu şoför...güzelköylüm dizisinin olduğu mekana doğru yola devam etti.asıl ismi bozhüyükmüş.dizi için güzelköy diyorlar..tabelaların üstüne güzelköy ismini yazan diğer tabelayı koymuşlar.
insanlar para kazanmanın yollarını hemen de buluveriyorlar...hediyelik eşya saanlar,köy ekmeği yapıp satanlar,gözleme yapanlar.her tarafta onlardan var...yalnız gözlemelerini beğenmedik hiç birimiz.hamuru bitik bitik yani kabarmamış hamur...bir de gözlemenin rengi değişik.bizim buralarda hamuru güzel olur.tel tel dökülür ağzında yerken..kabarmıştır hamuru yani..burada öyle değildi...yani hamur gelmemişti...kabarmadan yapıyorlar gözlemeyi...kısaca beğenmedik bizler yani...midemize oturdu valla...öğlene kadar da erimedi midemizde taş gibi...off ki offf...
yalnız köy çok temizdi.yollarını bal dök yala...öyle temiz yani...hiç çöp filan görmedik yollarında,sokaklarında...
cemal ile gülün tahta evlerini gördük,cemalin anne babasının evlerini...kamuranın tazı gibi koştuğu,köprülerden koştuğu taş köprüyü filan gördük...
öğle vakti gelinceye kadar bayağı gezdik.pınarbaşı dedikleri yerde bir kaç saat oturduk.ne güzel bir mekan.ağaçlar ne güzeldi.sular şır şır akıyordu...su seslerini dinledik.insanları seyrettik.millet yiyeceklerini getirmiş,açmış masalara ne güzel de yiyorlar.çocuklar koşuyor.şen kahkahalar...dingin bir suskunluk.ortam ne kadar da güzel...insanı rahatlatıyordu...
rehberimiz başka yerlerde var programımız da deyip yola koyulmamızı istedi.toparlandık,arabaya bindik...
belen kahvesine gidiyoruz dendi...gene yollara düştük...
kıvrıla kıvrıla gidiyordu yollar önümüzde...muğla açık cezaevini gördük...ne güzel bir yerdeydi.ormanların içerisinde...hatta arkadaşlar yahu bunlar burada yazlıkta gibiler sanki dediler...temiz hava,ormanlar içerisinde bir açık cezaevi...
karşı tarafında da belen kahvesi...kahve biraz yüksekte...yakın bir yerde indik arabadan...biraz yokuş çıktıktan sonra biraz da yürüdükten sonra belen kahvesine geldik...orası da kalabalık...herkes orada sanki...
tepeden aşağılara seyretmek ne de güzel.her şey ayaklarının altında sanki...insan yaşlanmaz be buralarda dedim..ne güzel yerler burası...Ormancı türküsünün geçtiği kahve orasıymış.hikayesini ve adamların fotoğrafları vardı odanın içerisinde...bir de üçünün canlandırma resimleri...
acı bir hikayesi varmış ormancı türküsünün...okudum,üzüldüm...ormancıyı korkutmak için havaya ateş açmak isterken kurşun sekmiş en sevdiği arkadaşını öldürmüş adam...
gene yollara düştük...bu sefer de azmağa gidecekmişiz...hani dizi de gençler oturup da geceleri saz çalıp eğlendikleri ortam...
hava iyice ısınmıştı.ter içinde kalmıştık...aklı olan sıcaklarda geziye gitmez...güneş dayanılacak gibi değil...ortam çok sıcak..bizim gibiler dışında kimsecikler yok ortalıkta...
azmağa geldik. akyakamış gittiğimiz yer...çok güzel bir yer...sazlıkta tekneler var...8 tl.karşılığı azmakta gezdiriyorlar insanları...tekneler dolup dolup taşıyor...
öğle vakti olmuştu.önce yemeklerimizi yiyelim dedik...rehber önceden telefonla siparişi vermiş.yarım ekmek içinde ya köfte ya da balık...
sıcakta o bile fazla geldi.içtiğimiz soğuk suyun haddi hesabı yok.sünger gibi çekiyor içimiz soğuk suları...
garsonlar koşuşuyor siparişleri yetiştirmek için...epeyce sonra bize de getirdiler yiyecekleri...yanında ne içeceğimizi sordular.kimimiz ayran kimizi de kola istedi,şalgam suyu da varmış.ben ondan istedim...ikinci kez içiyorum ömrümde şalgam suyunu..önceleri ne duydum ne de içtim...ama güzelmiş beğendim...
eskiler ne derlerdi bizlere...bir insanı tanımak istersen onunla ya yolculuk edeceksin ya da bir alışveriş...
gerçekten de doğruymuş...
yemeklerimiz yedik...ben geç geldiğinden daha yiyordum arkadaş da bitirmişti ekmeğini...
ben doymadım dedi...bir daha söyle dedim...aklıma bir şey geldi dedi...garsona yemeğin gelmediğini söyleyelim de bize bir daha getirsin...
şaştım kaldım söylediklerine...ama sen yedin ya dedim...yemediğimi söylerim dedi...aman tanrım...bir ekmek daha yemek için yalan söyleyecek,haram yiyecek bile bile...olmaz dedim kabul edemem hem yalanı hem de haramı...
haberi bile olmaz dedi baksana ortamı...aşırı kalabalık...
gerçekten de çok kalabalıktı ortam...zavallı garsonlar siparişleri yetiştirmek için koşuşturup duruyorlardı...arkadaş el etti garsonu masaya çağırdı.
bizler yemeği yemedik gelmedi bize dedi...
ama getirdim ben size siparişleri deyince de garson yanlışın var dedi...ne yapsın ki adamcağız...aklı karışmış kalabalıktan...
canım sıkılmıştı yaşananlardan söylenenlerden...yanımda küçük oğlum da vardı...şimdi o da mı haram yiyecekti yani...olamazdı.kabul edemezdim...
arkadaşa döndüm.
sen yersen ye ama ben ne kendim ne de oğlumu haram yediremem bile bile dedim.yahu kaç para ki bu ekmek.olsa olsa 0n tl etmez..bir de etsin yani...olmaz dedim...
sanırım arkadaş da dediklerinden ya utandı ya da benim kızdığımı anladı...
tamam canım dedi vazgeçtim yemeyeceğim ben de işte...
kalktım masadan koştum garsonun yanına...
bizler vazgeçtik yemekten dedim.garibimin bir şeyden haberi yok ki...
olmaz diyor sizler yememişsiniz paranızı geri verelim...
yanlış anlaşılma oldu dedim...bizler ikincisi ni yiyecektik.ondan daha gelmedi masamıza dedik dedim.yahu bile bile yalan söyledim adamcağıza...durumu kurtarmak için...ehhh neyse..gene de bile bile haram yemekten iyidir diye düşündüm...
rehber bağırdı herkese...
haydi tekneye..azmağı gezeceğiz...
doluştuk tekneye...dizildik oturduk...etrafı bakınmaya başladık giderken...offf tanrım ne güzel....her şey çok çok güzel...sular tertemiz...ördekler bile var sularda..onlarda yüzüyor...aaaa insanlar bile var su da..onlarda yüzüyor...ama tekneciler kızıyorlar adamlara...teknenin altında kalacaksınız diye bağırıyorlar adamlara...
her güzel şey gibi tekne turumuzda bitiyor.iniyoruz tekneden...hava çok sıcak...gezilecek gibi değil...oturuyoruz bir cafeye...insanları seyrediyoruz.arkadaşlardan kimileri yüzmeye gidiyor kimisi de gezmeye...ben de cafede oturup insanları seyrediyorum...
her şey ne güzel...insanlar güzel,ortam güzel...yaşamak güzel...
arada aklıma arkadaşın davranışı geliyor.suratım asılıyor...
düşünüyorum...o mu haklı ben mi diye...
insan beş dakika karnını doyurmak için yalan söyler mi?bile bile haram yer mi?
aklımda deli sorular...suratım asılıyor.canım sıkılıyor...gezi çok güzeldi ama bu olay gölge düşürdü gezime...
aklımda deli sorular...ben mi aptalım o mu çok akıllı diye...
candan
16.6.2015
salı-17.32
izmir
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.