Dünya Tekerimde Hikayaler 12 La Fontaine Yolculuk
Bisikletle Strazburg dan Paris e
2 Nisan 2013 5. Gün Epernay dan Chatau Thierry ve Meaux a
La Fontane Yolculuk
AIçakgönüIIü, gösterişsiz, iddiasız bir mutIuIuk, mutIuIuğun en iyi biçimidir.
Açmamak oImaz öIüm kapıyı çaIınca.
NamusIu birisini aIdatmak kadar koIay bir şey yoktur.
TehIikeden kaçamayan onun karşısında cesaretIe durmayı biImeIidir.
AhmakIarIa oImaktansa, yaInız kaImak daha iyidir.
Yukaridaki aforizmalari bulunan sevdigim bir yazara ithaf etmek istiyorum bu bölümü. Egenin kücük bir kasabasinda baslayan yolculugumun, bu yazarin dogdugu kasabadan gecmesi inanin cok anlamli. Kim mi bu yazar, bu yazar La Fontaine... haydi simdi La Fontain in dogdugu kasabaya gidiyoruz.
Çocukluk çağlarimin en sevdiğim hikayelerin başinda gelir La Fontaine nin konuşan ve insan karakterli hayvanlari. Onun doğduğu kasabaya bugünkü yolculugumuz. La Fontane sevdiğim içinmi bilinmez ama yolumuz nedense hep inişlerden ibaret bugün. Kisa bir yokus sonrasinda uzunca bir iniş... La Fontaine sevdigimi haykirasim var bugün. Bu güzel inişlerin birinde inerken yolun kenarinda akmakta olan bir sokak ceşmesi gördük. Hemen durduk yaninda bu su icilir mi içilmez mi tartişmasi yaparken yandaki evden tatli yaşli bir Fransiz kadin çikarak el hareketleriyle su dan içebileceğimizi söyledi. Bizde kana kana içtik. Gördünüz yaşamak için bir dile ihtiyaç yok. Öğleye doğru Chatau Thierry vardik yine bir dönercide hem biraz kiyafetlerimizi kuruttuk hemde döner yedik. Dönerden gina geldi içim dişim döner. Dükkan sahibi kürttü ve RTE nin kürt açilimini destekliyor RTE laf söyletmiyordu. Bu yolculuğumun üstünden iki yil geçti hala RTE desteliyor mu bilinmez ama cözüm süreciyle kürtleri sömürdüğü ve kandirdiği ortada nasil dini tiradlarla halkimin dini duygularini suistimal ediyorsa.
La Fontaine 8 Temmuz 1621 de doğmus kücük sirin Château-Thierry de. Ailesi yaşadiği çağin modasina uyarak papaz olmasini isterler La Fontaine ve liseden alinip kiliseye veriliyor ve ne yazik ki pek parlak bir ögrencilik hayati gecirmiyor bizim fabl ustamiz. Papaz olamamiş ve babasinin işiyle ormancilik ve su kanallari işiyle uğraşmiş ve çesitli memurluklarda bulunmuş. O çağlarda müzikle, edebiyatla ve sanatla uğraşanlar paralari olmadigi için bu eserlerini hep zengin kişilerin himayesine girerek yapabilmişlerdir. La Fontane de 1673 senesinde Madam de la Sablière himayesine girerek eserler vermeye başlar ve burada pek çok aydin kişiyle tanişir. Çağdaşları, La Fontaine’i bir masal yazarı olarak görmüşlerdir. Hâlbuki La Fontaine, yazdığı masallarda Dede Korkut masallarındaki uslupla hayvanlara ahlaki karakterler vererek onların şahıslarında bazı insan karakterlerini tenkit etmiş, bir ahlak dersi vermiştir. La fontaine nin büyük bir teşhis ve intak sanatı ustasi oldugu ise cok yillar sonra anlaşilir. Elveda edip ayrildik La fontane nin şirin kasabasi Chatau Thierry den. Yolcu yolunda gerek Paris e ne kaldi şunun şurasinda.
Yollar seni gide gide tükeniyorsun...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.