Dünya Tekerimde Hikayeler 10 Molliere yolculuk
Bisikletle Strazburg dan Paris e 31 Mart 2013 3. gün
Nancy den Bar-Le-Duc (Molliere Yolculuk)
Yazarlık fahişelik gibidir.Önce sevdiğinden yaparsın, sonra bir kaç yakın arkadaş için ve sonra para için. Molliere.
Gün kötü başladi halsiz bir şekilde uyandim. Hazirlanip düştük yola Nacy e güzel bir yokuşu tirmantiktan sonra veda ettik. Sonrasinda yine inişli çikişli yollar ve içimi titreten bir rüzgar. Üşüye üşüye Bar-Le-Duc a kadar bu yol nasil bitecek. Son iki gündür yokuş çika çika canimiz çikti ve hasta halde hiç çekilmiyor. Aksama doğru gittikçe artti üşümem dişlerimin birbirine vurduğunu hissediyor bisikletin üstünde dengemi bozmamak için zor duruyordum. Sevgili Mozart in üşümemek için evinde dans etmesi geldi aklima. Bende dans mi etmeliydim bisikletimin üstünde.
Köylerden kasabalardan geçerken yol sormak icap etti ve bir Türk geldi karşimiza Bar Le Duc nereye düser dedik. Almanyadan geldigimizi duyunca yol üstündeki evine götürdü bizi evden seslendigi amcasi dişariya geldi. Amcasida bizim gibi Heidelberg şehrinde yaşiyormuş. Cok israr ettiler iceriye girmemiz icin lakin vakit nakittir diyerek yola devam ettik. Sen sevgili okuyucu Molliere den haberdar misin. Peki sen Charli Chaplinim. Ben bunlari yazdigimda daha 4 yaşindaydin ve şuan kac yaşinda bu yazdiklarimi okuyorsun bilmiyorum. Eger hala Molliere tanişmadiysan ben taniştirayi seni ve ilk firsatta kitaplarini alip oku ve beni düşün.
Molliere
Jean-Baptiste Poquelin, daha bilinen adıyla Molière (15 Ocak 1622 – 17 Şubat 1673) Fransız oyun yazarı ve oyuncu.
Jean-Baptiste Poquelin, sarayın döşemelerini yapan bir mobilyacı olan Jean Poquelin ile bir zengin burjuva ailesinin kızı olan Marie Cresse’nin oğluydu. Jean-Baptiste Poquelin annesini 10 yaşındayken yitirdi ve iliskileri pek iyi olmayan babasi ile yasamaa baslar. Jean-Baptiste Poquelin daha 20 yaslarda babasının işini devam ettirmeye başladı ve bu arada hukukçu olmak için çalışmalara başlar.
Jean-Baptiste Poquelin 23 yaşında iken birden babasının işini bırakmaya ve Paris’ten ayrılmaya karar verdi. Böyle ani bir karar vermesinin altinda ise Jean-Baptiste Poquelin tiyatrocu güzel aktris Madelaine Bejart ile tanışmış olmasidir. Birlikte Illustre Théâtre adlı bir tiyatro topluluğu kurdu. Böylece bağlı oldugu sosyal sınıf ilişkilerini geride bıraktı. Sahne adı olarak Fransa’nin Midi bölgesinde Vigan şehri civarında bir köy olan Molière ismini kullanmaya başladı. Böylece edebiyat dünyasinin Molliere dogmus olur. Moliere hem iyi aktörlük gücü hem de eğitimi dolayısıyla bu gezici tiyatro trupunun idarecisi oldu. Artan borçlarini ödeyemeyen Molliere hapse atılir ama görünmeyen bir el bu borcu oder 24 saat sonra hapisten kurtulur.
Moliere ve Madelaine Bejart 12 yıl sürecek bir gezici tiyatro hayatına başlar ve bu sayede kendine has bir oyun uslubu geliştirmeye başlar.1662de trupunun kurucularından olan arkadaşı Madeleine Bejart’ın Comte de Modene’den olan kızı Armande Bejart’la evlendi. Üç çocukları oldu; ama bunlardan yalnızca tek biri yaşadı.
Yasadigi dönemde yazip oynadigi ve insan iliskilerini, din ve kileseyi, zengin zümrenin budaliliklarini tiye alan oyunlarindan dolayi tepkilerle karsilasir ve sikintilar yasar. Özellikle "Kadınlar Okulu" ve "Tartuffe" oyunları yüzünden koyu dindarların öfkesini üzerine çeker. Molliere in 1669 da sağlığı bozulmaya baslar. Başrolünü oynadığı "Le malade imaginaire (Hastalık Hastası)" oyununun oynandığı 17 Şubat 1673’teki oyunun dördüncü sahnesinde, Molière sahnede fenalaşıp yere düştü. Verem hastası olan yazar kanlı öksürük krizini atlattıktan sonra, tüm ısrarlara rağmen rolünü tamamladı. Oyundan birkaç saat sonra evinde yeniden fenalaşan yazar, bu ikinci krizi atlatamayarak vefat etti.
Zamanının Katolik kilisesi aktörlerden ve tiyatrodan hoşlanmamaktaydı ve kilisenin israrıyla çıkartılan devlet kanunlarına göre de aktörlerin kilise töreni ile kiliselerin takdis ettiği mezarlıklara gömülmeleri yasaktı. Moliere’in cesedi takdis edilmiş bir kilise mezarlığının duvarla ayrılmış bir köşesinde bulunan ve vaftiz edilmeden, yani Katolik mezhebine kabul edilmeden, ölen bebeklerin mezarlığına gömüldü. 1792de Fransız Devrimi idaresi sırasında Moliere’in cesedi bu mezarlıktan çıkartılarak o zaman kurulan "Fransız Anıtlar Müzesi"ne geçirildi; 1816de ise Paris’te tanınmış kişiler için bir mezarlık olan Pere Laschaisee şair Lafontain mezarı yakınında bulunan bir mezara konuldu.
Nihayet güzel bir iniş sonrasinda Bar-le-duc şehrine geldik. Sehre bir kaç Türk çocugunun aaa Türkler geliyor sesleriyle girdik. Bu bölüm harikaydi bizim için. Aaa Türkler geliyor... Kiyafetlerimin sirilsiklam olduğunu farketim birşeyler yedik. Birseyler dedigime bakmayin yedigimiz şey yine dönerdi. Yolculuğumuzun en sıkıcı tarafi buydu yol arkadaslarimin damak zevki bana göre biraz geriydi ve ne yazik ki yolculuğumuzda daha çok döner yemek zorunda kaldik. AKP iktidariyla moda olan helal gida çilginliğinin bir sonucuydu bu. AKP den önce helal olmayan gidalarla beslenirken Akp sonrasinda helal gidayla beslenip müslüman olmanin kurallarina uyduk. Lakin Akp nin GDO lu ürünleri piyasaya sürüp yememize göz yummasini hep görmemezlikten geldik. Sonra otelimize gidip sicak bir banyo sonrasinda ilaçlarimi alip yarina daha sağlikli uyanma dileğiyle yattim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.