- 923 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dünyanın Ekseni Yamuk
Zaman geçer.
Geçen zaman asla bir daha yinelenmez. Yani yaşananın tekrarı yok, benzeri var.
Kültürümüzde/coğrafyamızda zamanı benzerleriyle kümeleyerek isimlendirme geleneği kozmik temellidir, yani gök kürenin hareketlerine dayanır.
Yaşamı dinlere endeksleyenler her ne kadar zamanı da buna bağlamayı deneseler de kozmik gerçekler öğrenildikçe dayanaksızlıkları anlaşılmaktadır.
Ana zaman birimleri “gün” ve “yıl” olsa gerek.
Dünyamızın kendi ekseni etrafındaki bir turu bir gün oluyor.
Dünyamızın güneş etrafındaki bir turu bir yıl oluyor.
Kültürümüzün kökleri kuzey yarıkürede atıldığı için benzer zamanların sınıflandırması güney yarıküre ile uyuşmaz. Çünkü dünyanın ekseni ekliptik düzlemine göre yamuktur ve bu yamukluk dünyamızın güneş etrafındaki bir turunu kapsayan zamanları yeknesaklıktan kurtarır.
Kültürümüzde bir yıl iki bölüme ayrılır. “Yaz mevsimi” ve “kış mevsimi”.
Kış; karadır, çetindir, hayatta kalmaya çalışma, kabuğa çekilip yaz mevsimini bekleme dönemidir.
NARDUGAN: Kültürümüzde, en uzun gecenin bittiği ve artık günlerin uzamaya başladığı güne NARDUGAN (na’r doğan, artan güneş/ısı) denir. Bu yaklaşık miladi aralık ayının 20-25 ine denk gelir.
NEVRUZ: (Yeni gün) güneşin karanlığı/geceyi yenmeye, doğanın dirilmeye başladığı günler. Miladi mart ayının 20-25 inci günlerine denk gelir.
HIDIRELLEZ: İnsanın mucizeye/berekete kavuştuğu, canlanan doğanın "ÜRÜN VERMEYE" başladığı, sevinç ve dilek günleri. Yaz mevsiminin ilk günü.
*büyükharman*
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.