- 343 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Adı en sevdiğim isimdi.
- Farkındasınız değil mi, üç kez geçtiniz buradan !
- Ya biliyorum da, hani şey ! eğlenceli geldi biraz.
- Yine bakıyorsun bayım. Bil ki; bu hayat zordur, kimse bilmez ne aldığını içine. Sana da yer var, ona da !
Dedi ve çekerek sıkıca tuttu genç kız elimi. Bir portre renklerini tenime işliyor gibiydi, sanki ilk dövmemi yapan onun elleriydi. Yüzündeki makyajı bütün renklerden daha ağırdı…. Bir beden renklerle işte böyle çok çürürdü. Hayatımın en kısa yolculuğuydu onun elimi tutmasının utancıyla attığım üç beş adım.
Kapısının önündeydik… Öfkeyle çantasını açtı. Karıştırdı ve anahtarı bulamadan yere fırlattı çantasını. Elini kaldırdı, tam olarak anlayamadım ama ya doğal gaz saati yada elektrik saatinin üstünden yedek anahtarını aldı.
- Buyurun bayım, lütfen kapıyı siz açın.
Kapıyı bir saniyede açtığıma yemin edebilirim Eliyle ceketimi işaret etti. Kapının hemen soluna hızlıca fırlattı. Öyle ya içine ne aldığını o evde bilmiyordu. İlk önce duvarlar dikkatimi çekti, yüzlerce hatta binlerce insan resimleri vardı. Hepsi gerçek hepsi hareket ediyor gibiydi. Kiminin elinde Nike den alınmış poşetler, kimi sevgilisine sarılmış yürüyor, kimi sigarasının keyfini çıkartıyor. Öyle ki önünde insanların beklediği, içerde kitap seçen insanların bile resimleri vardı. Bir şey sorabilir miyim dedim. Başıyla hayır işareti yaptı. Bu sessizliğe neden büründüğünü sanırım çok iyi anladım. Hızlıca ne olduğunu bile anlamadığım bir şeyin üzerine oturttu beni. Sandalye bile olmayabilirdi bu ama en azından artık ayakta değildim. Gözlerim boynundaki bir kolyeye takıldı. En sevdiğim isim yazıyordu orda…
- Ne kadar kazanıyor sun ? dedim. Cevap vermedi.
- Bunu yapmaktan utanıyor musun ? dedim. Cevap vermedi.
- Okuyor musun ? dedim. Cevap vermedi.
Hem gözleri hem de elleri işaret diliyle bir şeyler anlatmaya başladı. Cebinde hiç parası yoktu. Sanırım cep astarı bu anlama geliyordu. Gözleri gerçek gibi duran resimlerden birine kaydı ve bir öğrenciyi işaret etti. Evet okuyordu.
Ne garip her şey bir boşlukta ve hayalde gibi duruyordu. Evinde bir tek müzik seti vardı bir de yanında duran su şişesi. Ama resimleriyle her şeye sahipti. Hemen yanında bir lokanta, küçük bir büfe, kitapçı ve aslında korktuğu insanların gerçek gibi duran adımları…
Bayım, dedi. Artık müziği açmam gerekiyor. Ceketimi ve arkasından anahtarı uzattı bana. Lütfen kilitleyin ve sizde kalsın. ..
Bu arada “ sadece özel şeyler olursa para kazanabiliyorum bayım ve asla utanmıyorum “ dedi. En sevdiğim isimli kızı orada bırakıp yavaşça kapattım kapıyı…
Bir hayal kapısından çıkıp tekrar baktım ona. Müziği açmıştı ve karşısında biriken insanlara Pandomim oynamaya başlamıştı. Sanırım o günkü en büyük bahşişi kutusuna gün ben atmıştım…
Hadi canım yoksa siz başka bir şey mi anladınız ?
Ötekisöz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.