GÜZEL SANATLAR (1.BÖLÜM)
Gülümsüyordu.Çile dolu hayatının son yamacında mutluluk tepsi ile sunulmuştu.İyi olaylar üst üste gelmişti.Bu durum hayatında son çeyrek asırlık ömründe biraz az rastladığı bir durumdu.Hakan gülümsemeye devam ederken içeriden erkek kardeşi Halil geldi.
Halil abisi böyle neşeli görünce şaşırdı ve sordu.
Halil:-Ne oldu ağabey keyfin yerinde?
Hakan:-Ne olsun yıllar sonra istediğim işi yapacağım.İş buldum
Halil lise 2 ‘ye gidiyordu.Üniversite hayali vardı .Mühendis çıkacaktı.Abisinin sevgisine ortak olduktan sonra odasına kapandı.Yine o çok sevdiği test kitaplarına gömülmüştü.
Hakanın sevinci çok doğaldı.İstemediği yerlerde asgari ücrete talim ediyordu.4 kişilik aileye bir işçi maaşıyla asgari ücret pek yetmiyordu.Mecburdu ailesinin işçi maaşıyla anca geçiniyorlardı.Babası da ihtiyarlamak üzereydi.Seneler sonra istediği işi yapacaktı.Resim atölyesinde çalışacaktı.Ailesi zamanında çok dil dökmüştü:
-Gel oğlum gitme Güzel Sanatlardan sana iş çıkmaz diye.
Resim öğretmeni ol dediler.İnatçıydı onu da dinlememişti.Sonunda ölmüştü bir atölyede üretim yapacak orada ressam olarak çalışacaktı.Nisana kadar eserleri beğenilirse Nisan’da atölyede alıcıya çıkarılacaktı.
Sevinçten uçan Hakan biraz dolaşmaya çıktı.Bunu kutlamalıydı.İstanbul’da yaşamasının en büyük avantajını kullandı.Sanatını icra etmek için köpürdükçe derdini atan ,kederini denizin dibindeki balıkları yem yapan vapura bindi.Çıkardı kağıtlarını,boyalarını ve kalemlerini gök ileri denizin ahengini tuvale döktü.
YORUMLAR
Agahçı
Farklı bir pencereden toplumdaki sanatçı ve sanatın her kesiminden sanatçıları dile getirmek istedim.Umarım devamını da beğenirsiniz.Devamı gelecektir.