- 351 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SARSIL,UYAN,SİLKİN,KENDİNE GEL !
Kuralları biz koymamıştık biz ancak kuralların sonucu olabilirdik yaşanılan sıkıntıların bir çoğu
bizim dışımızda gelişiyordu,çıkar ve menfaat odaklı düşünce yapısı önüne kimi katarsa alıp götürüyor
geride kalanlar ise ancak nal toplamakla yetiniyordu,kirletilmiş bir düzenin içinde masum rolü oynamanın
anlamı yoktu,Kaçıp gitmek çoğu zaman akla ilk gelendi etraf çakalların egemenliğindeydi sömürü düzeni muntazam
şekilde çalışmaya devam ediyor kitlelerin üzerindeki ölü toprağını atması ise çoğu zaman mümkün olmuyordu,yaşanılan
toplum maalesef akıl ve mantık kavramlarını devre dışı bırakmış ilim ve irfana sarılmak ise hiçbir zaman dünyalarında
kendine yer bulmamıştı,sorgulamayan bir zihin gelişmeyecek ve yerinde sayması kaçınılmaz olup örümcek beyinli tiplerin
kendisini istila etmesine müsait hale gelecekti,aydınlanmak insan olan için mutlak bir zaruretti bu gerçeği içine
sindiremeyenler geniş kitleleri kış uykusundan uyandırmamak için gece gündüz amansız mücadelesinden vazgeçmiyordu,
kitle iletişim araçlarının etkisi korkutucuydu,toplum üzerinde narkoz etkisi yapmada gücü tartışılmazdı,basitliğin
ve sıradanlığın zirve yaptığı televizyon ekranları insanların düşünce dünyaları üzerinde onarılması güç tahribatlar
yaratıyor ve gerçek gündemin algılanıp farkedilmesi maalesef mümkün olmuyordu,planlanmış olan ve istikrar içeren böylesi
operasyonlar istenen amacın gerçekleşmesine olanak sağlıyor yönetimi elinde bulunduran saltanat sahiplerinin koltuklarından
kalkması ise ancak rüyalarda kendine yer bulabiliyordu,geleneksel düşünce yapısının korunduğu toplum yapısında aykırı olmak
veya genel kabul görmüş doğruların dışında farklı söylem geliştirmek tepkilere maruz kalmayı beraberinde getiriyor sürü
psikolojisi hep bir ağızdan koro halinde alışılagelmiş hezeyanlarını tekrarlamaya devam ediyordu,kutsal olan ve Allah ile
kul arasında kalması gereken mukaddes din ne yazık ve acıdır ki bir takım ipe sapa gelmez soysuz tiplerin elinde saf ve
temiz dünyaları olan güzel insanları sömürüp kandırmak ve kendi pis bataklıklarına çekmek için kullanmaya cüret etttikleri
bir araç haline gelmişti,bizi biz yapan ve birbirimize yakınlaşıp kenetlenmemizi sağlayan değerlerimiz pervasızca tersyüz ediliyor
adeta minareyi çalan kılıfını hazırlar misali oynanan bu kirli oyunun aktörleri sudan çıkmış ak kaşık misali ortalıkta boy göstermeye
devam ediyordu.Bu elbette böyle devam etmeyecekti karanlık olan tünelden mutlaka çıkılacak çağdaş ve uygar bir toplum yapısı
parlayan bir güneş gibi insanlığı ısıtacaktı,aklın yolu birdi bu şaşmaz bir gerçekti hiçbir güç akıl ve mantık kavramlarına
ters düşecek yaklaşımlara,çarpıtmalara,düşüncelere ilelebet sarılamazdı.Bağnaz ve tutucu bir zihniyetin ilerici ve rasyonel
bir anlayışı benimsemiş zihniyetin karşısında tutunabilmesi ve onu gölgede bırakıp kendi küçük ve dar dünyasının içine çekmesi
gerçeğin tamamen ötesinde ancak sanal bir dünyanın içinde kendine yer bulabilirdi...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.