- 688 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ANNE GİBİ - 3
Kampüs dışında rastladığı sınıf arkadaşlarına anlatmaya başladı Cavidan annesini. Kadının ne kadar iyi biri olduğunu, ona ne kadar güzel davrandığını, evin rahatlığını, soluk bile almadan anlatıyordu.
’ Piyango çarpmış aslanım sana ! ’
’ Vallahi de piyango ! ’
’ Haklısınız ! Yalnız benim kontör almam gerekiyor şimdi. ’
’ Paran mı geldi yine ? ’
’ Yok oğlum ; o kadın para da verdi bana. ’
’ Yok daha neler ! ’
’ Doğru söylüyorum oğlum. İstemedim, zorla verdi hem de. ’
Girdikleri dükkândan kontör yükletir yükletmez sarıldı telefonuna. Babasını aradı. ’
’ Oğlum , şu telefona da kontör yüklüyorsun ya ! Milâttan mı kaldı oğlum bu ? ’
’ Alo babacığım. Benim, Aydın. ’
’ Sen misin Aydın’ım ; nasılsın oğlum ? ’
’ İyiyim babacığım, hem de çok iyiyim. Sizler nasılsınız, annem, kardeşlerim nasıl ? ’
’ Hepimiz çok iyiyiz oğlum. Yeter ki sen iyi ol. Paran bitti mi oğlum ; göndereyim mi ? ’
’ Bitmedi babacığım. Baba, çok güzel bir ev buldum kalmak için. Hem de bedava. yemek içmek bile bedava. ’
’ Nasıl oldu oğlum o iş ? ’
’ Yardım sever bir hanım evine aldı beni . Çok iyi bir insan o baba. Sizler kadar iyi davranıyor bana. Akşam kendisiyle de görüştüreceğim sizi telefonda, tanışırsınız. ’
’ Peki oğlum. Çok sevindim ama biraz da şaşırdım, merak ettim aslında. ’
’ Hiç merak etme babacığım. Halâ güzel insanların nesli tükenmemiş işte. O da onlardan biri.’
’ Allah razı olsun ondan. ’
Ders aralarında, derste bile hep anlattı arkadaşlarına. Çok mutluydu ve bu mutluluğu herkesle paylaşmak istiyordu.
Akşam eve geldiğinde yemek bile yemeden babasını telefonla arayıp Cavidan annesiyle tanıştırmaya başladı. Annesi, babası, kardeşleri bile tek tek konuşup tanıştılar, dualar, teşekkürler ettiler ona. Çok eski olan telefon içini burktu kadının. Onun tüm yaşıtlarının ellerinde en pahalı akıllı telefonları görüyordu.
Ertesi gün Aydın’ı okuluna yolcu eder etmez çarşıya çıktı. Önce anahtarcıya uğrayıp evin anahtarlarından birer kopya çektirtti çocuk için. Sonra da doğruca telefoncuya gidip, orta yollu bir akıllı telefon aldı ona. Akşam eve döndüğünde, hemen salonda karşısına oturttu. Önce anahtarları uzattı.
’ Al bakalım Aydın oğlum. Bunlar evimizin anahtarları. Bazen ben dışarıya çıkıyorum. Senin kapıda kalmanı istemem. Hatta bazen bir iki gün akrabalarımda kalabilirim. Yurt dışındaki çocuklarıma bile gidebilirim. Sen de evimize rahat rahat girip çıkabilirsin. ’
’ Bana güvendiğiniz için çok teşekkür ederim Cavidan anne. ’
’ İnsan oğluna güvenmez mi oğlum ? Yalnız , bak oğlum : Eve kız getirmek, arkadaşlarını çağırıp içki içmek falan kesinlikle istemem, tamam mı ? ’
’ Ne demek Cavidan anne ! Öyle şey olur mu ? Hem benim hiç kız arkadaşım yok ki ! ’ Biraz içinin burkulduğunu anladığı çocuğu sevindirmenin tam da sırasıydı.
’ Şimdi sıkı dur bakalım. ’ deyip masanın üzerindeki kutuyu getirdi. Çocuğa uzatıp ;
’ Al bakalım ; bu senin. ’
’ Bu nedir Cavidan anne ? ’
’ Akıllı bir cep telefonu. Güle güle kullan, hayırlı olsun. ’ Çocuk o kadar sevindi ki ; daha kutuyu bile açmadan, telefonu görmeden, havalara uçacak gibi oldu. Kutuyu açıp da telefonu görünce de, kendini tutamayıp sarıldı kadına, yanaklarından öptü ; tıpkı annesini öper gibi. Gözleri yaşlandı kadının. Bir insanı böylesine sevindirmek, ne kadar güzeldi..
Yemeğini bile doğru dürüst yemeden odasına geçip eski telefonundan çıkarttığı kartını yenisine taktı. Saatlerce oynadı. Ders bile çalışamadı o akşam.
Arkadaşlarına birer birer gösterdi telefonunu. Şaşırıp kaldı çocuklar. Tam da yeni telefonuyla köyünü arayacaktı ki, gelen çağrının babasından olduğunu görüp açtı.
’ Oğlum, ben muhtara anlattım seni evine alan kadını da ; o şöyle bir şeyler söyledi : Böyle zengin kadınlar sapık olabiliyormuş. Senin erkekliğinden faydalanmaya kalkışabilirmiş yani. Aman oğlum, öyle bir şey olmasın. Ne olur dikkat et kendine ! ’
’ Ne diyorsun baba sen ? ’
’ Vallahi muhtar öyle diyor oğlum. Çok olurmuş öyle şeyler. ’
’ Ne diyor baban oğlum ? Niye o kadar şaşırdın ? ’
’ Kadın sapık olabilir, senin erkekliğinden faydalanmaya kalkabilir, diyor ! ’
’ Vallahi benim de aklıma gelmişti ama yanlış anlarsın diye söylemedim. ’
’ Benim de aklıma gelmişti. ’
Devam edecek.
Fikret TEZAL