Şimdi burada Allah aşkına toplumu bölmeye çalışan sen mi yoksa yazınızda bahsettiğiniz zat mı? Sen ve senin gibi düşünenlerin gözünde her sünni bir yez/it, öyle mi? Sapla samanı karıştırmanın anlamı yok. Bu mel'unca işlenen cinayetin Kerbela ile ne alakası var, Tayyip'in yez/itle ne alakası var. Sade sen mi üzülüyon Kerbela olayına, sade sen mi nefret ediyon yez/itten? Bir sünni olarak, haberlerde izlediğimde kahroldum, vahşete maruz kalanın dinini, ırkını, mezhebini... araştırma gereği duymadan. Gene lanetledim yapanı, bunu yapan bizden mi, ötekinden mi, berikinden mi diye sorgulamadan. Ve sosyal medyadan öğrendiğimde, oh olmuş nasıl olsa Alevi imiş, gene yapana helal olsun sünni imiş demedim. Yahu bu nefret bu ne kin sendeki. Şunu mu demek istiyorsun? böyle bir olay Tayyip'in kızlarının veya onu destekleyenlerin, aynı mezhepten olanların başına gelse dört köşe olurum mu demek istiyorsun? Sen o kızcağızın babasının dediklerini iyicene tekraaaar takrar oku,yarım yamalak değil tam metnini oku, en çokta senin gibilere mesaj veriyor, ama sende nerde o idrak. Üç sene Alevilerle komşuluk yaptım, ne ben onlara karşı bir hata yaptım, ne de onlar bana, hatta iş insanlığa gelince çok yönlerini de takdir ettim. Onları gördükten sonra sen ve senin gibilere Alevi demek çok güç olur.

Şimdi bu eleştirim üzerine AKP'li olduğumu düşünebilirsin. Alakası yok, siyasetin s sine dahi uzağım, en uzak olduğumda AKP. Mesele siyaset meselesi değil senin düşündüğün gibi, gene senin düşündüğün gibi mezhep meselesi de değil. Mesele kirlenen bir namus, giden bir can meselesi.

Fitne-fesat çıkarmaya gerek yok!!!

Yazınızı ilgi ile okudum.
Buradaki dostlardan birinin tavsiyesi ile,
günlük yazılar yazmıyor, yazılanlara da yorum yapmıyorum aslında.
Ancak,
sizinkine kayıtsız kalamadım.

O babayı ben de dinledim.
Kendimi onun yerine koymaya çalıştım.(İki yetişkin kızım var benim de.)
İnanın, benim başıma böyle bir şey gelseydi,
asla o acılı babanın sarf ettiği cümlelerden hiç birini düşünemez, kuramazdım.
O bakanın söylediklerinin aynısını tatbik ederdim fırsatım olsaydı.
Öldürür, sonra da cezamı çekerdim.

O acılı babayı, hayretle, imrenerek, kıskanarak dinledim.
Bir insanın gönlü, nasıl olur da bu kadar insan sevgisi ile dolu olabilir?
Bu nasıl bir inanış, bu nasıl bir teslimiyettir?
Bu yaşıma kadar rastladığım güzel insanların en mükemmeliydi.

Şimdi gelelim size.
Temiz duygular ile, bir sevimsiz olayı kınamak maksadı ile bu yazıyı kaleme aldığınızdan hiç kuşkum yok.
Ancak,
şu cümleyi bir okuyun arkanıza yaslanıp bir kez daha hele;

''Her herzeye maydanoz olan yezit hayranı zerzevat bunu da fırsata çeviriyor. Feminist, dans, fatiha, yok kadın erkeğe emanettir, yok cart-yok curt, yok idam cezası getirmek gerek naralarıyla yurttaşı bölmeye - kutuplaştırmaya bütün kiniyle devam ederken''

Nefret, kin, esir almış yüreğinizi.
Bu adamı sevmeyebilirsiniz, icraatlarını da beğenmeyebilirsiniz.
Ama,
bu olaya yaklaşımını nasıl bu derece kaba, sevimsiz, saygısız, aşağılayıcı yaparsınız?
Sonuç da o da bir baba.
Onun neslinde, tüm ailesini, çoluk çocuğunu da aşağılıyorsunuz.
Üstelik o çocuklar, herkesten önce taziye ziyaretinde bulundular o aileyi.
Sadece o zatı, o aileyi değil, dinini yoğun yaşayan tüm inananları da karalıyorsunuz.

Fırsata çeviriyor...
Acaba kim?
O mu, siz ve sizin gibi düşünenler mi?
Bu elim olayı protesto etmek bahanesi ile, toplu taşıma araçlarına ücret ödemeden binmeye çalışan, bir de utanmadan olay çıkaranlar mesela.