KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
Köpek mi İnsan mı
Köpekler ne kadar uslu ve dost bakarlar yüzümüze. Bir insanın yüzünde bu dost bakışı yakalamak zordur.
Elinizi okşamak için uzattığınızda başlarını nasıl da uzatırlar sevgi açlığıyla. Bir insana aynı hareketi yapsanız ne var ne oluyoruz der gibi bakmaktan öte, irkilir geri çekilir. Arada köpeğe benzer olanlar da vardır, haksızlık etmeyeyim.
Öğle oldu. Sabahtan beri sabah yaşadığım anların etkisinden kurtulamıyorum. İçimdeki sızıyı bir türlü atamıyorum.
Sabah her zamanki otomatik davranışım olarak mutfak penceresine yöneldim. Çay ve hazırladığım
yiyecekleri masaya koymuştum. Bugün hava açıktı, kar yağmıyordu. Güneşin altında otların arkasına
boylu boyunca uzanmış kara köpeği gördüm. Uyuyor olmalı dedim çayımı alıp masa kenarındaki kanepeye oturdum. Her sabah yaptığım gibi yine radyom masanın üstünde açık, sanat müziği şarkıları çalıyordu. Ara sıra şarkılara eşlik ederek kahvaltımı yaptım.
Bulaşığı toplayıp mutfak işimi yaparken aklıma yine köpek takıldı.Tekrar pencere önüne gidip köpeğe
baktım. Aynı şekilde hiç kımıldamadan ölü gibi yatıyordu. Yoksa öldü mü diye geçti içimden. Ölmüş
olamaz diye kendimi avutmaya çalıştım. Hiç kıpırtı yoktu. Güneştendir, uyuya kalmış galiba dedim.
Belleğim gözlerimin önüne ölen minik kara kedimi getirip bıraktı.Canım dedim içimden sevip okşadım onu. Onun da öldüğüne inanamamış sabaha kadar evde bekletmiş, ölmesin ne olur yaşasın diye dualar
etmiştim ölü yavru kediye. Duam kabul olmamış sonra oğlumdan, bahçeye götürüp gömmesini istemiş
onun yok olmasını kabul edememiştim.Diğer kardeşi üstüme atlayıp kucağıma aldığımda onun da hasta
haliyle üstüme tırmanmaya çalışması hatırlamıştım hüzünle.
İşimi yaparken arada bir köpeğe bakıyordum.Kımıltı yoktu.O sırada radyodan makber şarkısı çalmaya
başladı. Tam zamanı dedim bu üzüntümün arasında. Sonra aklıma acımasızca tecavüze uğrayıp öldürülen Özgecan geldi. Anne babasını düşündüm. Bu olay beni öyle etkilemişti ki ona şiir yazmak istemedim. Bir hayvana, canlıya yapılmaması gereken her türlü vahşet uygulanmıştı.Onu öldüren bir caniydi ve mutlak cezasını sonuna kadar çekmeliydi. Onu öldürmek hafif kalırdı onun yaptıklarının yanında.
Köpeğe dua etsem dirilmezdı.Onun da öldürülüp şu köpek gibi yalnız atıldığını düşündüm. Özgecan da canlanmazdı; gömülmüştü çoktan. Özgecan’ın mezarı başında kızının narin bedeninin üşüyeceğini
söyleyen babayı düşündüm. Nerden akıl etsin o an ölüler üşümez. Can’ı öldü. Nasıl kabul etsin.
Kara köpeği unutmuştum. Balkona çöp dökmeye çıkınca baktım köpekten yana. Bir adam vardı elinde
çöp topladığı naylon torbasıyla.Köpek ayakta yolun kıyısındaydı.Tekrar köpeğin yerine baktım.Yoktu.
Öldü sandığım köpeği yanına gelen adam uyandırmıştı.Öyle dalmıştım ki Özgecan’a, sevinemedim.
O da şu kara köpek gibi uyuyor olsa da uyansaydı keşke.. Başka uyanması gerekenler de var ama!..
17. 02. 2015 / Nazik Gülünay
YORUMLAR
içimiz yandı....bende şiirimle katıldım...söz bitiyor inşallah uyuyanlar uyanır usta saygılarımla
glenay
Çok teşekkür ederim.
Şiirinizi okuyacağım, görmemiştim.
Selâm ve saygılarımla..
Çok kıymetli dostum Nazik Hanım
Yazınız gayet güzeldi fakat ben son cümlenize takıldım
(Başka uyanması gerekenler de var ama!..) ‘’uyanmak’’
Özgecan kardeşimizin hunharca öldürülmesinden sonra sosyal çevre de ve sosyal medyada o kadar çok muhafazakar kesimlere ve bunun paralelinde İslama ve Müslümanlara ahlaksızca saldırılar oluyor ki, insanın aklı almıyor adeta linç kampanyası başlattılar.
Peki kim? Bu kampanyayı başlatanlar.!!!?
‘’Ateist ve Siyonist kesimler’’
Birde maalesef bu kesimlerin İslam düşmanı söylemlerine alet olan kimliğinde Müslüman yazan ama İslami şuurdan uzak insanlar. Öyle ki (gerçekte zere kadar umurlarında olmayan ) Özgecan kardeşimizin trajik vefatını bahane edip, maalesef, İslami şuuru gelişmemiş insanlarımızla ağız birliği yapıp onları kendilerine siper ederek işi, İslam büyüklerine hakaret edip saldırıya cür'et etmeye varıncaya kadar götüre biliyorlar. Öyle çirkin şeyler söylüyorlar ki, sanırsınız camiden çıkan müminler evlerine gittiklerinde affedersiniz, kulübe deki köpekten başlayıp söylemeye dilim varmayan her türlü sapıklığı yapmaya başlıyorlar.
Hadi ateistleri ve Siyonistleri anlarım, onlar şeytanı dost edinmişler zaten onların fıtratında var iftira yalan ve İslam düşmanlığı. Fakat bunlarla işbirliği içinde olan ağız birliği yapan bazı Müslümanları anlamak mümkün değil.
Kaldı ki bu zihniyet değil mi? Müslümanların kutsallarına saldırmak için sözde özgür düşünce adı altında peygamber efendimize ithaf edilen o çirkin karikatürleri yayınlama vicdansızlığın gösterenler. Onun için ‘’uyanık’’olmak gerek gerçi bütün bu yaşananların hepsi gayet doğal. Garipsenecek bir şey yok çünkü bu kansızların işi bu ve onlarda işlerini yapıyorlar.
İslam’la şereflenmiş bazı insanlarımızın bilinçsizce bu kesimlerin oyuncağı olmalarına şimdilik yapacak bir şey yok bekleyeceğiz Eh kolay değil 80 senedir beyinleri yıkandı.kendi dinlerine düşman edildi. Müslüman oğlu Müslümanların dini şuurlarının oluşmasını ve bu Siyonist yapılara siper olmaktan vaz geçecekleri ve gerçekleri görecekleri günü sabırla bekleyeceğiz,
sizin yazınızın sonun da dediğiniz gibi ille de birilerinin uyanması gerekiyorsa bence hep beraber uyanalım olan biteni hep beraber görmeye çalışalım.ondan sonrası kolay,,,
Saygı sevgilerimle.
glenay
Kabul etsek de etmesek de son yıllarda artış oldu kadına şiddette.
Bunu doğal olarak bizi idare edenleri suçlayarak yazıyorlar.
Dinle ilgisi yok bu vahşetin. Herkes insanca tepkilerini gösteriyor.
Elbette bir suçlu aranıyor. Suçlu hepimiziz. Böyle saldırgan erkekler yetiştirdiğimiz için.
İslâma bir saldırı olduğu doğru. Buna izin vermemeliyiz, çünkü küresel güçlerin ekmeğine yağ süreriz. Doğuyu nasıl ele geçirmek gerektiğini
hesaplayanların işi bu, milleti birbirine düşürerek, alevi sünni diye ayrımlar yapıp bunu körükleyerek.
Bu konuda yönetim gerekeni yapmalı. Şiddette artışın nedenlerini bir güzel düşünmeli.
Yorum ve beğeninize çok teşekkürler,
selâm ve saygılarımla..
Nasıl yorum getirilmeli o vahşete.
İnsanın içi sızlıyor duyduğu her cümle arkasından.
O annenin-babanın durumu, gerçekten perişan etti hepimizi.
Allah, rahmet etsin o güzel meleğe.
Geride bıraktıklarına da sabır versin.
Sorumluları ise, lanetinin en acımasızı ile cezalandırsın.
Yav, orada iki adet baba portresi vardı.
İki adet insan.
Her ikisi de evlat yetiştirmiş.
Ne demeli?
Bir baba olarak, birisinin acısını yüreğimde hissettim.
Diğerinden ise, bir baba olarak yine, gerçekten utandım.
glenay
Katil,tecavüzcü kişinin nasıl bir ailede yetiştiği, bu konuda
onlardan aldığı destekten belli.
Erkek çocuklarımızı özellikle çok iyi yetiştirmeliyiz.
Balık baştan kokar demişler.
Size yürekten katılıyorum,
aynı duyguları ben de hissettim..
Yoruma çok teşekkür ederim..
Yaşadığımız acı olay insanın yaşantısına nasıl etki eder güzel yansımış yazıya.
Ya bir de gerçek olmasaydı duyduklarımız gönülden isteriz kalkmasını..
Tebrik ederim saygılarımla.
izmirin işgalinde ve ardından devam eden zamanlarda çok yoğun yaşanan tecevüzler ve yapılan işgenceler geliyor aklıma.
Milliyetini göz ardı edersek son yüz yılda insanlık ilerleyememiş hiç dedirtiyor bana.
Ki iki adım ötede, ışit sınırlarımızın ötesinde, yine aynı şeyler insanların başına gelmekte.
Ne zaman cinsiyet, renk, dil ve din, milliyet ayrımcılıklarını kaldırdık sözlüklerimizden işte o zaman tüm dünya kardeş.
Sanırım zor olacak ve çok sancılı.
glenay
Ne yazık ki ülkemizden de katılıyorlar bu örgüte.
Bir dünya milleti olmak güzel de yine büyük başlar küçük başları ezerler.
Kardeşlik ne kadar güzel bir sözcük, dünya kardeş aslında..
Ne yazık ki artık bu sözcüğün içini de boşalttılar.
Bu durum sanıyorum,
insanın iyi yetiştirilmesi ve ahlak durumuyla da ilgili.
Ve erkek egemen bir toplum olursak,
bir tarafın diğer tarafı ezdiğini görürüz.
Gerçek dindarlığın ahlak güzelliğiyle başladığı öğretilmeli toplumumuza.
Uzattım..
Çok teşekkür ederim..
