Sevgi denemesi : 2
Hülya Hasan’ın kendisini sevdiğini biliyordu ama sevgi her şeye yeter miydi. Söz gelimi onun sevdada
uçarı tutarlı biri olmadığını seziyordu. Ya bütün kızlara da ona baktığı gibi bakıyorsa; yani aşkından
ölecek gibi İşte buna dayanamazdı. Bir güven eksikliği vardı sevdiği kişiye karşı. Sevgi + güvendi onun için.
Hasan kapısının önünden geçerken, ona bakmadığını hızlı adımlarla geçtiğini görüyordu. O günlerde
Hasan’ın annesi uğradı evlerine.Ev temizliği yapacağını söyleyerek kardeşini yardıma çağırdı aileyle
olan yakın dostluğa dayanarak.O da gitti. Hülya daha sonra kendisinin de neden gitmediğine üzüldü.
Hülya bu gibi durumları sanki oğlu var da onun için yardım ediyormuş gibi düşünülmesinden çekinirdi
aslında yardım etmeyi severdi.Bu yüzden kardeşiyle birlikte gitmedi.
Ertesi gün Hasan Hülya’nın kardeşini evlerinde annesiyle ev işi yapar görünce sevindi. Hülya neden böyle davranmış, ondan da öğrenebilirdi. (Oysa Hülya’ların evine küçük bir bahaneyle gidip ona da iletebilirdi duygu ve düşüncelerini.) Annesi bir ara mutfağa gitmişken kıza yaklaştı:
" Hale, bana söyler misin? Hülya neden beni aldattı?"
Hale’nin olan bitenden hiç haberi yoktu. Şaşırarak:
"Nasıl yani? Nasıl aldattı?"
Hasan kızcağızın olaydan habersiz olduğunu anladı. Oysa o Hülya’dan aldığı notu kardeşine göstermiş. Adeta bu yazıyı tanıyor musun diye sormuştu. Hülya bunu Hasan’ın kardeşiyle görüşünce anlamıştı.
Abisine pek çok kızın sevgisinden bahsetmiş, arada da bu notu söylemişti.
Hülya sevgisinin öyle dallanıp budaklanıp dillere düşmesini kirlemesini istemiyordu. Ama karşısındaki kişi farklı bir karekterdeydi. Merkeze kendini oturtmuş, kızlar sanki çevresinde dönen birer pervane
gibi dönmeliydiı.
Sanıyorum bu öykü yarım kalmaya aday bir öykü. Yarım kalan aşklar gibi, bir türlü bitmeyecek.
Çoğunlukla kasabanın tek parkındaki lokalde oturur, arkadaşlarıyla buluşur konuşurdu Hasan.Önündeki
yoldan geçen Hülya’yı görünce kalkıp peşinden gidemezdi. Sanki konuşsa onu tersleyecek, azarlayacak
sanırdı.Kalbinin hızlı hızlı çarpmasından bunu yapamazdı zaten.Galiba bu sevgi böyle giderse ölmeye
tutsaktı.
O günlerde yarım kalan aşkları anlatan bir şarkı vardı.Durmadan o dönerdi pikapta.Şarkı az ilerideki Hülya’gilin evinden dinlenirdi. Şarkının kendisine dinletildiğini anlardı Hülya. Severek eşlik ederdi şarkıya.Yüreği düğümlenir, onu açacak eli göremezdi bir türlü. Parktaki ağaçlar müziğin hüzünlü esintileriyle usul usul dansederlerdi.
05. 02. 2015 / Nazik Gülünay