- 758 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
İletişimde Karınca Usulü
İLETİŞİM DE KARINCA USULÜ
Hz. Süleyman ordusu ile karıncalar vadisine geldiğinde arkasında beklide dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ordusu vardı. Bu muhteşem ordunun yanı sıra Hz. Süleyman a verilen öyle özellikler vardı ki, günümüz dünyasında bu donanımlardan bir tanesi, herhangi bir şahısta olsa kendisini la yüsel sayar, dokunulmazlık zırhını kat kat giyer, kendisine verilenlerin ayrıcalıklarını sonuna kadar kullanmak isterdi.
Karıncalar vadinse giren Hz.Süleyman ve ordusunu gören bir karınca, diğerlerine yuvalarına girmelerini aksi takdirde Süleyman ve ordusunun kendilerini bilemeyerek ezebileceğini ifade eder. Konuşmalar Hz Süleyman tarafında en çıplak ve en anlaşılır bir biçimde, tercümana ihtiyaç kalmadan işitilir. Bu işitme ve algılama sonucunda tebessüm eden Hz. Süleyman ; Yüce yaratıcının kendisine ve ailesine verdiği şeyin bir nimet olduğunu,bu nimet karşısında imtihanın kazanılıp kazanılamayacağı korkusunu taşıdığını, imtihanı kazanmayı umduğunu ifade eder.
Kuranda hiçbir kıssa veya biç bir konu laf olsun diye anlatılmaz. Mutlak manada bir sebebi ve hikmeti vardır. Bizlere düşen bu sebep ve hikmetleri keşfetmeye çalışmak, bu sebep ve hikmetleri dünya ve ahiret mutluluğumuz için vesile kılmaktır . Nihai hedef ise Onun hoşnutluğunu kazanmaktır.
Oldum olası bu kıssa beni çok etkilemiştir. Kendi adıma çıkardığım sonuçları sizlerle paylaşmak istiyorum.
İlk olarak, Hz Süleyman a verilen nimetin büyüklüğü gözlerimizi kamaştırıyor. Dünya yaratıldığı günden bu güne kadar, bu kadar büyük bir nimet verilen bir insan daha yoktur. Buna mukabil bu nimet karşısında bu kadar hassas ve bu kadar mütevazi bir insana rastlayamazsınız. Buradan kendi adımıza alacağımız ders şu olmalıdır: hangi makamı işgal edersek edelim, hangi sosyal statüyü işgal ediyor olursak olalım kendimizi kaybetmeden, kendimize, olduğumuzun dışında anlamlar yüklemeden yolumuza devam etmeliyiz. Bizlere verilenin bir imtihan vesilesi olduğu fikrini asla aklımızdan çıkarmayalım.
İkinci çıkarılması gereken ders ise, belkide, modern dünyada, Müslümanların en büyük ihtiyacı haline gelen iletişim konusudur. İletişim , dünya kurulalı beri vardır.Yaradanımızın bizlere öngördüğü iletişim şekli hoşgörüye dayalı ve yumuşak bir yaklaşımdır.Zorlayıcı, kaba, muhatabını rencide edici, yakalşım tarzı reddedilmiştir.
Karıncanın diliyle bizlere bir uyarı vardır bu kıssada. Önyargısız yaklaşım, ön kayıtsız bir bakış açısı sergilenmektedir bu ifadelerde. “Yuvalarınıza girin , Süleyman ın ordusu bilemeyerek sizi ezebilir” ifadesi, muhataplarımızın niyetlerini okumayı terk etmemizi, onları daha yapmadıkları ve kastetmedikleri bir işten dolayı mahkum etmememiz gerektiğini bizler öngörüyor.
Karıncanın dili ile ortaya konan bu yaklaşım, bu gün , Müslim ve ya gayri Müslim olalım hepimizin, hayatlarımızın her safhasında ilke edinmemiz gereken bir yaklaşımdır.Bu bakış açısında kibir yoktur, muhatabı kahretme, aşağılama ,alay etme, yaptıklarını ve yapmayı düşündüklerini kötü görme ve kötü gösterme düşüncesi de yoktur
Bu bakış açısı nda huzur vardır, güven vardır ,istikrara vardı.En önemlisi bu bakış açısı mevcut dostlarımızı koruduğumuz gibi, yeni dostluklar kurmamız için de münbit bir zemin oluşturur.
Hayatımızın her safhasının karıncanın ki kadar saf ve yakin olması temennisi ile.
bolat826@ MUSTAFA B
YORUMLAR
mehmet sefa tarafından 8/11/2008 7:15:39 AM zamanında düzenlenmiştir.
Bu bakış açısı nda huzur vardır, güven vardır ,istikrara vardı.En önemlisi bu bakış açısı mevcut dostlarımızı koruduğumuz gibi, yeni dostluklar kurmamız için de münbit bir zemin oluşturur.
Hayatımızın her safhasının karıncanın ki kadar saf ve yakin olması temennisi ile.
yazınız çok anlamlı
sanırım yoğunluktan okunmadı
ben bile görmemişim kusura bakmayın
yüreğinize sağlık.