YOKSAMUTLULUK GÖZYAŞI BUNLAR

• 14 Ocak 2015 Çarşamba 19:03:59

Evgin Atalay
Merhaba,
“Merhaba” demelimiyim aslında ben sana, hani hak ediyor musun? Tabii ki hayır.
İçimde ki öfkeyi kusacağımhazır ol. Bunları yüzüne söylemek isterdim ama oturup konuşamazdık… En büyük sorunumuzmuş, kafa ve ruh doktorum öyle demişti. Konuşabilsem ne değişirdi sanki senin gibi bir öküzlebilmiyorum ki?Daha fazla döverdin herhâlde. Sonrada zorla koynuma girmeye çalışırdınistemiyorum diye bir şey söz konusu olamazdı çünkü yine döverdin. Hâlbuki annem akrabası olduğun için ne kadar sevinçli ve heyecanlıydı. Beni sana verirken… Gözü arkada kalmayacaktı evlendiğimde. Sözde sen benim kıymetimi bilecektin. Teyzesinin oğluydun yagüveniyordu sana. Zavallıkadın, nerden bilecekti bu kadar şerefsiz olduğunu.
Seni ilk tanıdığımda annemi ziyaretegelmiştin. Bunca yıldır Zekiye Teyze hariç hiçbir yakını,annemi görmeye gelmemişti. “Hoş geldiniz” dediğimde “hoş bulduk” derken ses tonun çok sıcaktı. Öyle olunca bende kendimirahat hissetmiştim karşında. Otomatikman aynı sıcaklıkla karşılık verdim. Tatlı dil olayıydı sadece. Yakınlığınyabancıydı... Aslında hiç tanımadığın birinebirandaböyle ilgigöstermen şaşırtıcıydı da.Sen gittikten sonra hep anlattı durdu annem. Sankiseni iyitanıyordu. Gözüne kestirmişti bir kere. Sana inanmış, güvenmiş ve nasıl bir ikna gücün vardıysa? Yok, çok beyefendiymişsin de, bayağı da çalışkanmışsın işinde müdür bileolmuşsun. Annemin gözü arkada kalmazmış ben senialırsam. Ve neticedede onun isteği olmuştu. Üç ay sonra da evlendik işte. Evliliğimizin ilk iki haftası naziktin, anlayışlıydın, dinlerdin banasaygı duyardın. Hoşuma giderdi, babasız kalmış tarafımdan severdin çünkü. Nişanlılığımızda hiç olumsuz yanlarınıgöstermedin. Tamam, zaten kısa süreydi ama olsun. Aşırı kıskanç olduğunu gösterdin önce.Evden çıkmadan perdeleri kapatıp dikiyordun.Döndüğünde açılıp açılmadığını anlayabilesin diye.Eğer açıldığını fark edersen fenadöverdin. İtiraf ediyorum, Mesut perdenin altına girip açıyordum camı. Gördün mü bak insanisteyince yapıyor.Bu kadar kıskanç olmanın nedenini benden on yaş büyük olmana yorardım. Ama bu sanabana vurmahakkı vermezdi ki. Biliyor musun? Benim babam, bana el bile kaldırmamıştı ama sen bunu okadar kolay yapmıştın ki hemde defalarca. Her seferinde nasıl küfürler ve beddualar ettim sana. Ama yine de sonunun bu kadar kötü olmasını istemezdim. Fakat yapacak bir şey yok. Olanla, ölene çare yok. Aslına bakarsan belediye tam zamanında kazmış o çukuru.Dünyasenin gibi bir pisliktenkurtuldu.
Çokta yalancıydın. “Müdürüm” deyipçalıştığın konfeksiyonda ustabaşıbile değilmişsin. Bir gün çalışıyorsan bir gün boştasın. Annemin ünlü bir lafı var, onu söyleyeyim…Bir yerde binge tutmuyordun ki!
Tanımadığım biri olduğunu, kanamalı bir hasta olunca öğrendim. Yaralarım düzeldi de izlerinden ne zaman kurtulacağım, ya bu öfkeden?Bir yıl oldu başımdan defolalı. Psikolojik tedaviye başladım. Başka türlü sancılarımındüzelmesi zordu. Hakikaten şimdidaha iyiydim. Annem, Murat ve arkadaşlarım öyle diyor. Bende bunu hissediyorum… Bide anneminevindeyim yine, özgürüm…
Ve biliyor musun biri var hayatımda çok istiyorum bu adamı… Seviyorumonu evleneceğiz onla. Fakat korkuyorum. Ruhumu yaraladın, kırdın ya ben deonu üzersem? Seninparçalayıp dağıttıklarınıo topluyor. Dokunuyor bana seviyor beni. Biliyorum çok acımasızım. Emin ol senin kadar değil. Gökyüzünebakmayı nasılözlemişim?Her sabah öğlen ve akşam çayımı kahvemi balkonda içiyorum yemeğimi balkonda yiyorum öyle zevklioluyor ki. Hacer’le sık sık görüşüyorum. Hemen hemen her gün…Hani “kötü örnekoluyor sana onun yaptıklarını yapıyorsun” deyip. Dövüp görüşmemi engellediğin arkadaşım vardı ya, hıı işte o. Giysilerime karışmıyor Murat,her türlügiyebiliyorum. Sen beni çarşafa sokmuştun hatırlıyor musun? Ooh!Mini etek giyiyorum artık.Püfürpüfür, havalar acayip sıcakburada.Hemen bir çocuk istiyorum ondan. Sonra bir tane daha, birtane daha vebir tane daha…İnsansevdiği erkekten çocuk istiyor. Ben deMurat’ı çok seviyorum. O da beni...Seni kızdırmak gibi olmasında ben seni hiç sevmedim. İyi ki de çocuğumuz olmadı. Tiksiniyordum senden. Elini bana sürdüğünzaman kendimi çok aşağılık hissediyordum. Ama Murat öylemio dokunduğundakendimionun nehrine bırakmayı hemen istiyorum. Şimdi diyeceksin “Niye evlendim o halde.” Eee!Annemin baskısıyla, güveniyordu sana. Ölmedenbeni tanıdığı birine emanet etmişti içi çok rahattı.Annemin yaptığın eziyetten haberi yoktu.Senden boşanırsam annemi öldürmekle tehdit etmiştin beni. Ne yapayım sustum?
Allah seni mükâfatlandırmaktan vaz geçti Mesut. Genç yaşta aldı seni. Ağladığıma bakma. Çektirdiğin acılara ağlıyorumben, beş yıllık eziyete... Hak etmiş miydim? Sözünden çıkmazdım. Bir dediğini iki etmezdim. Hiçbir şeyini eksik yapmazdım. Yemeğinide, çamaşırınıda, ütünüdekırışık gömlekpantolon giydirmezdim. Kurtuldum bakma! Yoksa mutluluk gözyaşı bunlar.
Bir şey daha var söylemeden bitirememiçimde ukde kalır yoksa... Ben televizyon odasındaki yemek masasını hazırlarken sende o sıra sehpaya ayaklarını uzatmış bekliyorsun ya her odaya girişimde seni avını bekleyen bir timsaha benzetiyordum. Hahahaaaaa.
CANAN