- 606 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
DİMİTRİ ULYANOV LENİN'İ ANLATIYOR
Kardeşi Dimitri Ulyanov Anılar adlı yazısında Lenin’i şöyle anlatıyor:
Vladimir İliç çocukluğunda piyano öğrenmişti.Annemizin bize söylediğine göre çok iyi bir kulağı vardı ve müzik konusunda çok yetenekliydi. Sekiz yaşında çocuklar için bestelenmiş
bir çok parçayı coşkuyla çalıyordu. O halde piyanoyu bırakmasının temel nedeninin o devrin geçerli olan düşüncesine uymak olduğu söylenebilir. Söz konusu düşünce açısından bu türden bir uğraşı, erkek çocuklara göre değildi. Ancak İliç, bütün yaşamı boyunca müzik sevgisini hiç yitirmedi.
1888-1890 yılında Vladimir İliç çoğu zaman kendisine piyanoda eşlik eden Olga İlinitça ile şarkı söylerdi. Ondan çok az söz ederler. Oysa Olga, Volodya’nın çocuklık ve ergenlik çağlarında en yakın ve en iyi arkadaşıydı. Volodya’dan daha küçüktü,ama gelişme açısından hiç bir noktada ondan aşağı kalmazdı. Daha on sekiz yaşındayken Almanca, Fransızca, İngilizce ve İsveç’çe konuşuyordu. Olga İlinitça’nın ancak uyurken çalışmadığı söylenebilirdi. Kendisi 1893 Mayıs’ında tifodan öldü.
Vladimir İliç onun çalışkanlığına ve yeteneğine hayrandı. Yazikof’un şarkısını iki sesli olarak söylerlerdi. Yüzücü adlı ezgi ’denizimiz vahşidir’ sözleriyle başlıyordu. Son dörtlüğünün bende bıraktığı izlenimi hiç unutamam:
Fakat ancak gözü pek olanı
Götürür oraya dalgalar
Fırtınayla şişen yelkenim
Kararlı ve güçlüdür
Cesaret yoldaşlar !
Volodya, Dargomjiski’nin Düğün adlı ezgisini çok severdi:
Evlendiğimiz yer Kilise değildi
Taç giymedik, yanmadı şamdanlar
Onurumuza ne marş söylendi
Ne de dinsel şarkılar !
Vladimir İliç’in mırıldandığı ezgilerde hüzünlü bölümlere rastladığımı hemen hiç anımsamam . İliç’in ezgileri cesareti, yiğitliği, coşkuyu dile getirirlerdi ve hepsi bir çağrıyı andırırdı.
Vladimir’in Faust’tan Valentin’in türküsünü söylediği de olurdu.
Ezgiyi notalarına göre kitapta yazılı sözlere bakarak söylerdi ama o ezginin bir bölümünde ötekilerden çok daha başarılıydı, çünkü oraya istemeden o mücadeleci ruhundan bir kesit koyuyordu.
Orada, savaşın o kanlı anında
Yemin ederim en ön en ön
sırasında olacağıma.
Gounod’un müziğini her dinleyişimde o geçmişte kalan dönem gelir aklıma ve Vladimir İliç’i duyar gibi olurum.
1889 yazında, Rusya’da o sıralar hemen hiç kimsenin bilmediği Enternasyonal’i dinledim. Samara’nın taşra kesimi olan Alakayevska’daydık. Olga İlinitça piyanoda Enternasyonal’, çaldı, sonra da Marseyez ile bitirdi. Ona doğru koştum ve parçayı yeniden çalmasını istedim. Birden hiç umulmadık bir biçimde-çünkü henüz sabahtı ve Vladimir İliç o saatlerdegenellikle kitaplarının başından ayrılmazdı pek-İliç’de geldi yanımıza ve Enternasyonali söylemek gerektiğini yansıttı. İkisi de piyanoda bu yeni ezginin melodisini çıkartmaya koyuldular ve sonra alçak sesle, Fransızca olarak Enternasyonal’i söylediler.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.