gelincik tarlası...

• 26 Aralık 2014 Cuma 22:56:26

Gelincik tarlası,

Kırmızı benekli,siyah gözlü,tül yanaklı gelinciklerim…

Bugün gelincik tarlası olmalıyım.Hadi be rüzgar,es bugün, götür beni, en yüksek tepelere. Evet, esen fırtınalarla bir gelincik tarlasındayım.Sevgimi ekmek üzere meltem rüzgarlarıyla gönderildim.Ellerimle avuç avuç ekmek istiyorum tüm tarlaya.Olur mu dersiniz?Deneyelim mi?

İstiyorum ki; uçsuz bucaksız göz alabildiğince uzanan kıpkırmızı bir gelincik tarlası olsun.Çiçeklerinin üzerinde ufacık siyah benekleriyle, gözleri büyüleyen, boynu bükükler.Gelinciğin gözleri.Sevdamı ektim,sevgi tutan ellerimle.Gökyüzü bile hayran kaldı o güzel görüntüye.Tüm gelincikler güneşle beraber günışığına döndü,gökyüzüne bakan nefis bir uzantı eşliğinde.

Her bir çiçek bir umut.Her çiçekte bir koku.Otsu kokulu gelinciğim.Her bir çiçekte meltemle dağılan muhteşem sallantı.Her bir sallanışta boynunu büken aşkını söyleyen.

Avuç avuç ektiğim sevgi tohumlarının gözyaşlarıyla yeşeren dalları,sevdamın uzantıları.Hayal ediyorum.Açmışım ellerimi, kaldırmışım kollarımı,kocaman hayal tarlasının ortasında ince ince çiseleyen yağmurun altında yürüyorum.Sevdamın üzerine basa basa. Emin adımlarla.Nasıl emin olmam,onlar benim gerçeğim,yeşeren umudum,büyüyen düşlerimin nefis görüntüsü.

O kadar güzelsin ki;be gelincik tarlası, bakmaya doyamıyorum.Sende öyle bakmasana bana,güzelliğin gözlerimi kamaştırıyor.

Yalnızım be gelincik tarlası.Kalbim yaralı ,ayrılık var.Hüzünlüyüm yine,sensiz kelimelerim var.Kalemim yalnızlık diyor,sahip olduğum sessizlik,sensiz olduğum sessiz harflerim var .Sesleri çıkmıyor ki; duysun onları.Düşünüyorum, yürüyorum tarlanın her bir tarafına koşturuyorum.

Kelebeklerde var.Gelinciklerin üzerinde,rengarenk,onlarda bir oraya, bir buraya uçuyorlar.Tıpkı benim yaptığım gibi.

Sakin ve uslu bir çocuğum.Bugün yaramazlığımda yok.Yokluğun var yine,ama düşlerimdesin.Gelincik tarlasındaki bir gelincik çiçeğindesin.Hangisinde olduğunu bir bilebilsem.Kocaman bir tarla.Sallanan, esintilenen bir çiçektesin ama hangisi.

Ey! rüzgar yavaş yavaş es,sakın sert esme.Kokusu gelsin özlediğimin,duysun sesimi,alsın nefesimi,koklasın gül kokumu.Belki de o bulur beni,ben onu ararken.Kırmızı benekli, ince ve narin yapılı,boynu bükük çiçeğim.

Koparıldığında, o ince tül yapraklarını, boynunu yere doğru eğen, ağlayan kırmızı beneklim.Hemen ölüveren nazlı kır çiçeğim.Bak benimde boynum bükük.Küçük gelinlerim benim koparmaya kıyamadığım.

Ben dünü yaşadım.Yarınları hayal ettim,yarınlar oldu, umutlarım kırıldı.Bir sonraki yarınları düşledim gelincik tarlasında.Kaybolan yine dünün yarınlarıydı.Seninde yarının belli değil be gelinciklerim.Kırmızı beneklilerim,bugün o kadar güzelsiniz ki;hadi gelin, bugünü bugünde yaşayalım.Bırakalım yarınları,onlar yarın olduğunda bakarız.Yarınlar yarınlarda güzelliğiyle,mutluluğuyla gelsin.Hiç düşünmeyelim.Arayalım sevgimizi,sahip çıkalım,gücenmeyelim,şu üç günlük yalan dünyada.Saklı kalsın içimizde aşkımız,sadece biz bilelim,biz yaşayalım.Sevdamızın üzerine basa basa gidelim.

Gelincik bugünün sevgisi inceliğimiz hayatımız olsun.Düşlerimizde.Kırmızı beneklim, siyah gözlüm,tül yanaklım,narin çiçeğim.Sevgim,aşkım.

Gelincik tarlasındaki kelebekler gibi uçalım.

Önüme düştün,
Boynunu bıraktın,
Giderken kanattın,
Yeni bir yara açtın,

Yine,
yaşarken öldürdün ,

Yüreğimi,

Gönlümde neydin ne oldun,
Kopartamadım seni bir türlü,
Nasıl sevdim ki seni,
Çıkarıp atamadım,

Oturdun bağdaşını kurdun,
Yüreğime çöreklendin,
Seni sevdim,
Ellerim de gülerken,

Bir çiçek güzelliğinde,
Aldın yine beni benden,
Dur diyemedim,
Kırmızı gelincik…