Ansızın Gelen Ölüm
Kimi Müslümandır, kimi Hıristiyan, kimi Yahudi, kimi ateisttir. Her dine ve görüşe sahip insanın hayata bir bakışı vardır. Farklı bir kişiliği… Hepsinin ortak noktası –en önemli- sanırım ölümden korkmasa da az buçuk ürkmesidir. Yalnız bunu pek belli ettirmez.
Ölüm otobanda alkollü araç kullanan şoförün hurdaya çevirdiği araçtır. Ölüm bilmem Anadolu’nun hangi şehrindeki çevre yolunda yoldan çıkan beton mikseridir. Ölüm soğuk bir kış gününde Pınarbaşı’nda karşı yönden gelen otobüsle çarpışan kamyonun yola saçılan camlarıdır. Uzun farların aydınlattığı asfalt yolda parlayan camlara bakarken ölüm o kadar da yakın değildir bize. ‘’TRT FM’de şimdi haberler! Bolu’da tır üç otomobili biçti!’’ Ölüm çok uzaktadır ve bize yaklaşmaya cesaret edemez!
Elazığ’da TIR kamyoneti biçti: 4 ölü: Elazığ’da, bir TIR’ın çarptığı kamyonetteki dört kişi hayatını kaybetti. Kaza, Elazığ Güney Çevre yolunda meydana geldi. Diyarbakır istikametinden Malatya istikametine giden 62 AD 541 plakalı TIR, ara yoldan çevre yola çıkan 23 EH 438 plakalı kamyonete çarptı. Kazada, kamyonette bulunan 4 kişi hayatını kaybetti. Olay yerine ilk ulaşan sağlık ekipleri levye ile sıkışan kapıları açmaya çalıştığı sırada itfaiye ekipleri geldi.
Neden bazı insanlar yakınları ölünce bir türlü ağlayamaz? Neden robot gibi durur? Kafa yerine gelmemişken kalkar morga gidersiniz. Daha önce doğru dürüst görmediniz insanlar sizden önce oraya varmıştır.
‘’Başın sağ olsun Cumali!’’
İnsanlar size teselli vermek için çabalarken beyniniz döner, yutkunamazsınız bile. Beş on yılda bir –en son bilmem kimin cenazesinde görmüşsünüzdür- gördüğünüz uzak akraba sizi babacanca kucaklar. ‘’Hepimiz öleceğiz’’ der. Ne dediğinin farkında bile değildir.
Cenaze toprağa verilir, insanlar dağılır. Taziye evinde günlerce bitap halde gelen insanların elini sıkar, teşekkür edersiniz geldikleri için. Az buçuk kendinizi toparlamışsınız! Ya da size öyle geliyordur. Hatta neşeli bir yakınınız espri bile yapar, siz de tebessüm edersiniz.
Galiba düzelmiştir her şey. Ölüm artık tekrar çok uzaktadır.
Bir iki hafta geçince çevreniz boşalınca yalnızlığın ve acının zirvesini yaşarsınız. Bol bol ağlarsınız o zaman. Ne de olsa kimse yoktur ortada. Ölüm ve siz arkadaş olursunuz. Robot gibi ortada dönen insanın gözleri yatmadan önce sulanmaya başlar sürekli.
Hani dayanıklı ve akılcıydın? Hani teslimiyetçiydin?
Diğer yakınlarını da kaybetme korkusu iyice içinize çöker.
Bir çocuğun ölümü babasının ölümü ile başlarmış. Benim ölümüm de öyle başladı. Ben henüz ölmemişken ailenin ikinci reisi öldü.
Hayat çok garip Allah’ım!
Hiçbir şeyin anlamının olmadığını biliyordum ama bu kadar anlamsız, saçma olduğunu bilmiyordum.
Nur içinde yat Sevgili Abiciğim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.