- 665 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Akşam Vakitleri
Şehri tutsak eden bu karanlık kim?
Her şeyi avuçlamış üstelik.Şu birkaç evin sönmüş ışıklarında bile payı var. Uzadıkça uzanan yollar farlarını yakan otobüsleri çekiyor boşluğuna.
Motor sesi, uyku sıcaklığı ve nefes alıp veren uykusuzlar.
Daha ne olabilirdi ki?
Mevsiminde çiçeklenen ağaçların dallarında bile yağmur damlaları salınmakta,
kuşlar,
ya kuşlar?
Bir avcının kurşunuyla son nefesinde sallanmakta.
Doluluğundan patlamak üzere olan valizlere sıkıştırılmış umutlar. Varılan yerde ilk onlar geçilecek bere misali...
Yolculuklar.
Ne tuhaf!
Yüzyıllar öncesinde yaşayanlar da çıkmış yolculuklara.
Karanlığı suratsız bir adama benzettiler,
geceler geçirdiler uykusuz,
mutsuz.
Ferhat, Şirin’i bıraktı karanlık duraklarda, sokak aralarında yüzü maskeli adamlar çaldı dünyalar dolusu hayalleri,
Gemileriyle yanaştılar Ankara kıyılarına.
O gün bugündür denizini kaybetmiştir Ankara.
O gün bugündür sevmez o şehir içi sis tutmuş hayaletleri.
Ve beyazlara da küsmüştür yolculuklar.
Ve karanlıkta daha içine gömülmüştür yolcular.
Dahası mı?
Üstelik akşam vakitleri.
bu kadar.
N.K-2014
"Karanlığını içinde tutan bütün yolculara..."
YORUMLAR
Gerçekten duygulandırıcı bir çalışma olmuş.
Hele de ömrünün yarısı yolculuklarla bizim gibi insanlara çok tesir eder bu cümleler diye düşünüyoruz.
Her yolculukta,
bir mahzunluk gizlidir.
Birilerine kavuşma sevinci mevcut olsa bile nihayetinde.
Zifiri karanlığın sevimsizliğinin öpüp geçtiği kirli bir otobüs camı ile zamanın hüznünü paylaşmak,
genellikle kolay unutulamayacak damlalar bırakıyor insanın hatıra denizine.
Kendinle hesaplaşıyorsun, geçmişinle de...
Geleceğine dair planlar, hayaller kuruyorsun.
Ve,
bazen tebessüme dönüşüyor bu düşünce, dudaklarında hayat buluyor;
bazen de telaşlara düşürüyor insanı. karamsarlıkların girdabına yuvarlanıveriyorsun.
Sözün özü,
yolculuklar hazindir hep.
Yalnızlıklarla arkadaş olmaktır.
hayatın realitesi ile de.
En mahzun yolculuk da,
hayat yolculuğu oluyor tabi ki.
En yorucu olanı.
Ve,
asla dönüşü olmayanı.
Hani bir türkü vardır Karadeniz'de.
Ömür deduğun nedur?
Dalda bir guri yaprak.
Bin sene da yaşasan,
Sonumuz gara toprak.
Böyle işte...
Şiir gibi olmuş çalışma.
Sihirli Kalem
Dağ tepeye,geçilen şehirlere baka baka
Geçmiş huzunlere değinmek,
Küçük mutlulukları anımsamak.
Malum hayat kısa,dolu yaşamak gerek.
Allah'ım uzun ömür versin
Nice güzellikler görmeyi.
Bilmez miyim o türkuyu,
Ne güzeldir,
Ne kadar doğrudur...
Sağ olun efendim,bu güzel yorumunuza,
Karadeniz yüreğinize.
Trabzonuma da selamlar olsun
Gönül dolusu .
Sevgiyle.
Karanlık kim?
Aslında hepimizin bir köşesinde var karanlığı tutan.
Zamanı gelince yayıyoruz bütün bedenimize.
Sanki beni anlattı bu yazı.
Ben de karanlıkta kaybettim içimdeki sevinci,
ama şimdi kazandım bir sabah aydınlığında :)
Ama hala gece yolculuklarını seviyorum.
:)
Çok güzeldi, yaz böyle arada.
güzel oluyor seni okumak.
Ama merak ettim nasıl bir psikoloji ile yazdın bu yazıyı :)
sevgimle.
Sihirli Kalem
Dinlenip toparlanmaya çalışıyorum aa bir de bakıyorum ki başka bir sorun :)
Olmamam gereken şeyi oldum, grip oldum ya:(
Bu hiç iyi olmadı.
Ama yorumuna sevindim :)
Yakın zamanda bir gece yolculuğu yapayım istiyorum.
Dua et iyi olayım :(
sevgimle.
Satır arası
Havalar çok değişken bu aralar.
Hele İzmir'i düşünemiyorum.
İnş.o yolculuklara az kaldı.
Sabırla bekliyorum.
Sihirli Kalem
Deli gibi yağacak
...
Benim için.