Zorunlu olmayan bir eğitim...
Son sultan RTE’nin;
’’isteseniz de istemeseniz de Osmanlı’ca okutulacak’’ demesinden sonra bana ilham geldi...
Ortalık zorunlu Osmanlıca dersi kararı ile kaynayıp dururken yeniden ’Eğitim’ üzerine yazmak iyi olur diye düşündüm.
Sadece savaşla değil tarımı ulusötesi Emperyalist büyük tekellerin ele geçirmesi,
doğanın barajlar,
HES’ler,
otobanlar,
duble yollar ve viyadüklerde yok edilip ulusötesi tarım şirketlerine tamamiyle entegre edilmesi söz konusu iken araç olarak nasıl bir eğitim ile bu işgal ve işbirlikçiliğe karşı mücadele etmemiz gerektiğini tartışmak önemli
Bu arada
MEB kararı içindeki asıl dehşetli karar okullara
Mali Özerklik tanınarak gecekonduların,
yoksul mahallelerin,
kentlerin okullarının iflas etmesi olduğunu anlamamak için aptal olmaya da gerek yok diye düşünüyorum.
Bu Eğitim artık bir sürü yerde sadece tabeladan ibaret olmaktan öte gitmeyen üniversite benzeri olmayacaktır.
Hatta salt bilginin stok edilmesi ile sınırlı klasik bir eğitimle de değil,
üretim ile bilginin, bilimin doğrudan uygulandığı ve özellikle bölge halkının ekonomik gelişiminin doğrudan dinamiği,
öncüsü ve öznesi olan bir işlevi üstlenmeli...
Köylerde ve merkezde birlikte sürdürülecek eğitim-üretim yaş sınırı olmaksızın,
Vatandaşlık Okulu niteliğini taşımalı...
Köylerde kurulacak kooperatifler ve küçük üretim atölyeleri ile köy üretiminin,
köylülerin doğrudan katılımıyla işlenmesini ve ürünlerini değerlendirmelerini sağlamalı...
Bu atölyelerinde binlerce kişiye iş-istihdam sağlayacak,
kooperatif üretimi örgütlemeli...
Varolan üretimi AR-GE ile çeşitlendiren,
geliştiren ve bütün bölgenin üretimini dünyada daha geniş çevrelere ve özel pazarlara ulaştıran bir üretim-eğitim ağı,
İnşa biçimi,
yaygın katılımı,
kolektif,
demokratik biçimiyle yarattığı imajın güçlü etkisiyle,
başka yerlerdeki şirketlerin,
kurumların,
kişilerin ulaşamayacağı geniş bir alana kapsayabilecek bir eğitim-üretim
Henüz eğitim başladığında bile diğer yerlerden gelecek öğrencilerin,
köylerde eğitim-üretime dahil olmasıyla,
her köyde üniversite ve her üniversitenin de köy de olmasını sağlayacak bir eğitim...
Üretimsizleşen ya da güdük üretime mahkum edilmiş ve her geçen gün insansızlaşan köylerden göçü durduracak hatta geri dönüşü sağlamalı...
Gençlerin adeta kaçarcasına terk ettiği köylerde sadece üretimi değil,
sosyal yaşantıyı da yaratacak,
canlandıracak gençlik için köyleri arzu edilen yaşam alanlarına dönüştürmeli...
Özellikle demokratik yanı ve hayatı doğrudan dönüştürmeye çalışmasıyla,
farklı bir nitelik taşımasından dolayı,
dünyanın bütün bilim insanlarının gönüllü-doğrudan katılacakları,
bu düşünsel üretime katılmanın prestij sağladığı bir akademi....
Dünyanın birçok yerinin deneyimini kapsayan,
entelektüel düşüncelerin öncülerini içine alan,
sadece ülkemizin değil dünyanın alternatif eğitim,
halkla ve üretim ile birlikte eğitim,
özgür ve çağdaş eğitimin ilk örneklerinden olacak bir ülke akademisi...
Brezilya’dan ve Avrupa’dan bir üniversite ile birlikte bir çalışmayla geçerli bir diploma veren bir Akademi
Ve elbette ki,
hiçbir dersin zorunlu olmadığı bir eğitim...
Atilla Yüceak Aralık 2014
Araştırmacı Yazar-Şair
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.