- 880 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Saçma sapan bir hasta
Hasta olmak zordur.Hasta olmamak için bağışıklık sistemimizi güçlü tutmalıyız.Güçlü bir bağışıklık sistemi için sağlıklı beslenmek gerekir.Her öğünde protein,tahıl,süt gurubu ,bol salata ve meyve yemeliyiz.Aslında doğru olan bana göre salatayı ana yemek olarak görmektir. Ayrıca bol bol güneşli havalarda uzun yürüyüşler yapaktır D vitamini alarak bağışıklık sistemimizi güçlendirmeliyiz.D vitamini sağlıklı bir yaşam için mutlaka gereklidir. Güneş bedava haydi ne duruyorsunuz koşşana aşka..Pardon..Yani açık havaya demek istedim.
Kesinlikle,kola,mola cips janjanlı paketler içindeki sağlıksız besinleri yememeliyiz. Çocuklarımıza da kesinlikle yedirmemeliyiz. Hatta o tür yiyecek ve içecekleri yok saymalıyız.
Sağlıklı bir beslenme proğramını benimsemiş olsan bile yine de kış hastalıklarına yakalanma ihtimalin vardır,soğuk algınlığı,nezle,grıp gibi…
Soğuk havalarda ince giyinip sokağa çıkarsan üşütürsün,terleyip kendini korumazssan öksürürsün. O canavar mikroplar bedenine yerleşiverir. Görürsün işte o zaman gününü.
Bedenimize davetsiz misafir virüslerin girdiğini, önce hafif bir kırgınlıkla anlarsın.
“Ay ! ben hasta oluyorum” dersin.
Bir battaniye alıp divana uzanırsın,battaniyenin içine kafanı sokarsın ama; kesinlikle uyuyamazsın.Üzerinizdeki kıyafetler ince gelir.Kalkar başka bir pijama giyersin.Çekmecede kalın bir pijama bulup sevinirsin.Kaç yıldır giymediğin pijamalar sana şahane gelir.Gömü bulmuş gibi sevinirsin.
“Ay !ay ! ay! benim bu pijamalarım ne güzelmiş “ dersin.Tekrar battaniyenin altına girersin.Bir türlü ısınamazsın”Acaba benim ateşim mi yükseliyor ?” Dersin. Ateşini ölçmeye kalkarsın.Ararsın ararsın dereceyi bulamazsın çekmecelere hatta buz dolabına bakarsın en sonunda dereceyi makyaj çantasının içinde bulursun.Ateşini ölçmek için bir koltuğa oturursun dereceyi koltuğunun altına koyup atmışa kadar sayarsın. “ Eyvah!” dersin ateşin otuzsekiz.Hemen bir ateş düşürücü ilaç içmeye karar verirsin.Bul bulabilirsen ateş düşürücü hap bulamazsın.Eski çantalar aklına gelir,mutlaka onların içinde vardır bir ateş düşürücü hap dersin.Eski çntaların birinde bir hap bulduğunda yine çok sevinirsin.Son kullanma tarihi belli olmasa da “Aman be! Bir hap öldürmez adamı” deyip içersin.
Tekrar battaniyenin altına girip büzülerek yatarsın.
Sonra düşünürsün evdekiler senden meyva isyecek,çay demle diyecek,yemek isteyecek.Bunları yapacak güçünde yoktur.Her biri ayrı odalarda oturan aile fertlerine “ ben hasta oldum,bakın başınızın çaresine” diye mesaj atmayı düşünsen de, zor gelir mesaj yazmak vaz geçersin.
İlle de hasta olduğunu duyurmak istersin,başını battaniyeden çıkarıp inlemeye başlarsın.İnlerken ara da “Ay! ben çok hastayım, ölüyorum, ateşim çok yüksek” cümlelerini mırıldanırsın.Zannedersin ki;seni duyacaklar, nasıl duysunlar, oğlanın kulağında kulaklık, adam nette oyun oynuyor dinliyor bir müzik, yani şimdi tamda bu türküyü dinleme zamanımıydı.Olacak şey değil yani! Dersin.
Hastane önünde incir ağacı
Doktor bulamadı bana ilacı
Gözlerin önce yanar,sonra sulanır.Duygusal bir girdabınn içine düşüverirsin. “Ya! Ölürsem,oğlum,kızım,eşim,annem….” Diye kötü şeyler düşünerek psikolojimi allak bullak edersin”Öf be ! Yeter” deyip ürettiğin düşüncelerine,dolayısıyla kendine kızarsın .Filim seyretmeye karar verirsin.Netten ara ara filim bulamazsın.” Yok kardeşim, yok…fesubanAllah, benim izlemek istediğim filimler nette yok.”Dersin kızarsın .”Vazgeçiyorum filim seyretmekten” Deyip ,televizyonu açayım dersin.Şimdi ayağa kalk kumanları al.Kanal ara,uzun bir iş diyerek,televizyon izlemekten de vaz geçiyorum.Dersin.
Sonra eşin odadan bağırır..
“Çay gelmedi,hani nerde kaldı çay..” Allah ‘ ım sabır dersin.Mübarek evimizi çay bahçesi sanıyor,benide emrine amade garson” dersin.
Duymamazlıktan gelirsin.Sonra derin bir uykuya dalarsın.
Sabah erkenden uyanırsın.Kendine çay demleyip sokağı seyredersin.Sonra malum ev işleri..hadi herkes uyurken şu ütüleri yapayım,gürültü çıkarmadan .Dersin.Kendini biraz iyi hissedersin. Ütüleri yaparken eşin oda kapısında belirir.
“Günaydın hatun,hani sen akşam hastadın ya! “ der.İşte o zaman boğazın düğümlenir ,ellerin titrer Öfkelenirsin…
“Hasta olduğumu biliyordun ve benden çay demlememi istedin.” Dersin. Ya da; demezsin,Ya da kızılca kıyametleri koparırsın.Ya da; koparmazsın.O herkesin kendi tercihi…Artık herkes canı nasıl isterse öyle davranmalı böyle durumlarda….
Saçmaladım galiba,laf olsun işte…En iyisi hasta olmamak değil mi?
YORUMLAR
sareyaprak
Koahın gerçektende zor bir hastalık olduğunu biliyorum.Son yıllardaki sağlık ve beslenme ile ilgili okuduğum makalelerin birinde,özellikte genetik kökenli hastalıkların aile beslenmesi ile yakın ilişkili olduğunu yazıyordu.Genetik rahatsızlılığı olan ailelerden çocuklar alınarak başka yerde büyütüldüğünde hastalığın ortaya çıkmadığı görülmüş.Bu rahatsızlıkların içinde koah da vardı.
Kozalak reçelininde bu rahatsızlığa iyi geldiğini duydum.
Acil şifalar diliyorum..
Kendinize iyi bakın..
Selamlar.
Kemnur
sareyaprak
Evin halleri nazı geçen yapar nazını,
Dört döndürür sevdiğini etrafında.
Hep hasta oluyorsa öl de kurtulayım derler eşler aralarında.
Tebrik ederim saygılarımla.
sareyaprak
İyi ki eşim bana şaka bile olsa öyle demiyor,bende eşime asla öyle bir şey demem :))))))))
İyi ki; eşim bana "Al ömrümü,koy ömrünün üstüne " diyor,Bende O na öyle diyorum...
Ömür ömür üstüne konulmaz ama; Öl de kurtulayımdan bence daha güzel bir espri ...
Çok teşekkür ederim...
Selamlar....
Keşke elimizde olsa da hiç hastalanmasak ama bir gerçek var ki bir evde baba hastalanınca yatıyor dinleniyor naz yapıyor... Anne hastalanınca hayat duruyor ama onlar ne naz yapabiliyor ne yatabiliyor ne dinlenebiliyor ev ahalisinin bitmeyen isteklerine yetişmeye çalışıyor, tam gaz devam .
Aman hastalanmasın anneler hiç sende tabi, kalemine sağlık ablam sevgiler...
sareyaprak
Ben mesela hasta olup da yattığımı hiç bilmem.
Yatamam zaten, alışmamış beden..:))))))))
Geçen sene ameliyat oldum, ameliyat öncesi narkozcu bana "Kesinlikle panik yapma,gece yatağında nasıl rahat uyuyorsan,ameliyat esnasında da öyle uyuyacaksın dedi.Tansiyonun ölçülecek,kalp ritmin takipte olacak,acil bir durumda anında müdahele edilecek" dedi.
Ve ben günlerdir yatmamıştım,bedenim yorgundu uykusuzdum.Ameliyata girerken inanmayacakksın belki ama; 3 saat süre ile uyuyacağım için sevindim...
Kadınlar dokuz canlı yani gerçekten bu kesin:) çünkü kendimden biliyorum.
Sevgimle yakomoz...
en iyisi hiç kimse hasta olmasın, ama ne mümkün.
Allah hastaya da hastaya bakana da çok sabır versin, zor dostum zor:(
sizin evinizde gibi hissettim kendimi :)
geçmiş olsun...
sareyaprak
Demek ki evler hep aynı:)))))))))
Sevgimle...
sareyaprak
Çok teşekkür ederim..
Selamlar....
sareyaprak
En iyisi hasta olmamak ama; yine de oluyor insan.
Sonrada kimse inanmıyor yani; :))))))
Sevgimle.